Sedef hastalığının kesin nedeni henüz bilinmese de uzmanlar bu hastalığın birden fazla faktörün kombinasyonu nedeniyle ortaya çıktığına inanmaktadır.
Bağışıklık sistemindeki bir hata ciltte gereksiz yere iltihaplanmaya, bu da yeni cilt hücrelerinin hızlı bir şekilde çoğalmasına neden olmaktadır.
Normalde cilt hücreleri her 10 ila 30 günde bir değiştirilir. Sedef hastalığında ise yeni hücreler her 3-4 günde bir büyür. Bu kadar sık bir şekilde yenileri ile değiştirilen eski hücreler birikerek, ciltte görülen gümüş pulları ortaya çıkarır.
Sedef hastalığı aynı aile içindeki bireylerde görülebilir, ancak bazen kuşak atlayabilir. Örneğin, bir dede ile torunu etkilenebilir, ancak çocuğun annesi hastalıktan etkilenmeyebilir. Sedef hastalığı bunun haricinde bireyden bireye geçmez, bulaşıcı değildir.
Sedef hastalığının hemen her türünün bir takım ortak tetikleyicileri mevcuttur. Sedef hastalığının canlanmasını tetikleyebilecek bu koşullar arasında ciltte meydana gelen kesikler, sıyrıklar veya cerrahi müdahaleler, duygusal stres, strep enfeksiyonları, bipolar bozukluk için kullanılan lityum, sıtma ilaçları, beta-bloker gibi tansiyon ilaçları, hidroksiklorokin veya antimalaryal ilaçları, özellikle genç erkeklerde aşırı alkol kullanımı ve sigara içilmesi olabilir.
Hastalık özellikle kış dönemlerinde ve soğuk günlerde daha sık görülmektedir. Sıcak, güneşli ve nemli ortamlarda bulunmak hastalığın ortaya çıkması ihtimalini azaltabilir.
Sedef hastalığı olan bazı bireylerde, en küçük bir çizik veya bir sivrisinek ısırığı bile yeni bir tetiklenmeye neden olabilir. Bu tepki travma sonrası hastalığa ait lezyonların ortaya çıkması olayıdır, adına Koebner fenomeni denilmektedir. Sedef hastalığı olan dört kişiden birinde görülmektedir.