^ *
XOLAIR 150 mg Enjeksiyonluk Çözelti için Toz İçeren Flakon Deri altına uygulanır.
Etken Madde
1.2 ml'lik flakon 150 mg omalizumab içerir. Kullanıma hazır duruma getirilen XOLAIR, her 1 ml'sinde 125 mg omalizumab içerir.• Yardımcı madde(ler):Sükroz, histidin, histidin hidroklorür monohidrat ve polisorbat 20.
Uygulamadan önce flakon içerisindeki tozu çözmek için kullanılacak 2 ml enjeksiyonluk su içeren bir adet ampul de ambalaj içerisinde takdim edilmektedir.
Bu Kullanma Talimatında:
1. XOLAIR nedir ve ne için kullanılır?
2. XOLAIR’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. XOLAIR nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. XOLAIR’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
2.XOLAIR nedir ve ne için kullanılır?
XOLAIR, deri altına uygulanan ve obstrüktif (tıkayıcı) hava yolu hastalıklarında kullanılan diğer sistemik ilaçlar olarak bilinen bir ilaç grubuna dahildir.
XOLAIR, beyaz-beyazımsı renkte enjeksiyonluk çözelti tozu içeren bir cam flakon ve 2 ml enjeksiyonluk su içeren bir ampulden oluşan ambalajlarda sunulmaktadır. Enjekte edilmeden önce toz 1,4 ml suyun içerisinde çözülür. Her bir flakon 150 mg omalizumab içerir.
XOLAIR, yıl boyunca varlığını sürdüren ve hava yoluyla alındığında alerjik yakınmalara neden olan maddelere duyarlılığı yapılan deri testi ve/veya/kan tetkikleri (spesifik IgE) ile gösterilmiş; solunum yoluyla kullanılan kortikosteroidler (iltihap giderici bir grup ilaç) ve uzun etkili beta 2 agonistler (hava yolu darlığını gideren bir grup ilaç) ile tedavi edilmesine
rağmen astım yakınmaları devam eden ve astım atakları yaşayan alerjik astımlı yetişkin ve ergen (12 yaş ve üzeri) hastaların tedavisinde kullanılmaktadır.
XOLAIR, vücudunuzun ürettiği immünoglobülin E (ayrıca IgE olarak da bilinen) olarak adlandırılan bir maddeyi bloke etmek (etkisini bozmak) suretiyle etkili olur. IgE, alerjik astımın ortaya çıkmasında kilit bir rol oynamaktadır. Doktorunuz XOLAIR tedavisine başlamadan önce kanınızdaki IgE miktarını ölçecektir.
3.XOLAIR nasıl kullanılır ?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar
• Xolair 2 veya 4 haftada bir, 1-4 enjeksiyon şeklinde uygulanır. Doktorunuz sizin için gerekli dozu belirleyecek ve uygulayacaktır.
• XOLAIR tedavisi sırasında mevcut astım ilacınızı kullanmaya devam etmeniz gerekecektir. Doktorunuza danışmadan hiçbir astım ilacınızı kullanmayı bırakmayınız.
• XOLAIR tedavisine başladıktan sonra astımınızda hemen bir iyileşme gözlemeyebilirsiniz. Etkinin tam olarak ortaya çıkması genellikle birkaç hafta sürer.
• Kendinizi iyi hissetseniz bile doktor randevularınızı aksatmayınız.
Uygulama yolu ve metodu
• Doktorunuz XOLAIR'i size deri altına enjeksiyon olarak uygulayacaktır.
• XOLAIR tedavisine başlamadan önce, doktorunuz kanınızdaki IgE miktarını ölçmek için bir kan testi yapacaktır.
• Vücut ağırlığınıza ve kanınızda ölçülen IgE miktarına göre doktorunuz ne kadar XOLAIR'e ihtiyaç duyduğunuzu ve ne sıklıkta kullanacağınızı tayin edecektir. Bu nedenle doktorunuzun talimatlarını dikkatle uygulayınız.
Çocuklarda kullanımı
Yaşlılarda kullanımı
Yaşlılarda kullanımı
XOLAIR, 65 yaş ve üzerindeki hastalara verilebilir. Deneyimler hala kısıtlı olmakla birlikte, yaşlı kişiler XOLAIR ile tedavi edildiğinde özel önlemlerin alınması gerektiğine dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır.
Özel kullanım durumları
Böbrek ya da karaciğer hastalığınız varsa, lütfen XOLAIR kullanma konusunda doktorunuzla konuşunuz.
Doktorunuz ayrı bir tavsiyede bulunmadıkça, bu talimatları takip ediniz. İlacınızı zamanında almayı unutmayınız.
Doktorunuz XOLAIR ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Tedaviyi erken kesmeyiniz, çünkü istenen sonucu alamazsınız.
Eğer XOLAIR'in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla XOLAIR kullanırsanız
XOLAIR'den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
XOLAIR'i kullanmayı unuttuysanız
XOLAIR bir doktor veya hemşire tarafından verildiğinden, gereğinden fazla alma olasılığınız çok düşüktür.
ilacınızın zamanında uygulamasını yaptırmayı unutursanız, unuttuğunuzu fark eder etmez doktorunuza danışınız.
XOLAIR ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
XOLAIR tedavisinin sonlandırılması ya da tedaviye ara verilmesi astım belirtilerinizin nüksetmesine neden olabilir.
4.Olası yan etkiler nelerdir ?
Tüm ilaçlar gibi XOLAIR’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
XOLAIR'in kullanılması sonucunda aşağıda belirtilen yan etkiler ortaya çıkabilir: Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
10 hastanın en az 1'inde görülebilir.
10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
1.000 hastanın birinden az görülebilir. 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Eldeki veriler ile belirlenemeyecek kadar az hastada görülebilir.
XOLAIR bir protein içerir, tüm proteinlerle olduğu gibi, uygulama yerinde ya da vücudu genel olarak etkileyen alerjik reaksiyonların meydana gelmesi olasılığı vardır. Aşağıdaki ani ciddi alerjik reaksiyonlar seyrek (her 1000 hastadan 1'inde) olarak bildirilmiştir.
• Deride döküntü,
• kaşıntı ya da ürtiker (kurdeşen),
• yüzde, dudaklarda, dilde ya da vücudunuzun diğer bölümlerinde şişlik,
• hızlı kalp atışı,
• baş dönmesi ve sersemlik,
• nefes darlığı, hırıltı ya da nefes almada güçlük gibi ani alerji belirtileri,
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin XOLAIR' e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir. Ciddi allerjik reaksiyon varlığında tedavi kesilmelidir.
Kuvvetsizlik ya da kol ve bacaklarda felç, his kaybı, konuşma ya da anlama güçlüğü, tek gözde ortaya çıkan geçici görme kaybı, geçici bir iskemik atağın ya da felcin belirtileri olabilir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise acil tıbbi müdahaleye gerek olabilir.
Aşağıdaki diğer yan etkiler pazarlama sonrasında bildirilmiştir:
• pıhtılaşmadan sorumlu kan pulcuklarının (trombosit) sayısında oluşan azalma nedeniyle normalden daha kolay kanama ya da çürük oluşumu,
• ağrı, kol ve bacaklarda uyuşma ya da karıncalanma, deride yumrular ya da yama tarzında kabartılar, zayıflık ve yorgunluk, iştah ve kilo kaybı belirtilerinin bazılarının bir arada görülmesi ile tanımlanan "Churg - Strauss sendromu" belirtileri,
Çok yaygın Yaygın
Yaygın olmayan
Seyrek Çok seyrek Sıklığı bilinmeyen
• eklem ağrısı, eklemlerde katılık, döküntü, ateş, şişmiş/büyümüş lenf bezleri (bezeler) ile kendini gösteren "Serum Hastalığı"nın belirtilerini (genellikle ilacın uygulamasından sonraki 1 ila 5 gün içerisinde meydana gelir) fark ederseniz derhal doktorunuza danışınız.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek (her 1000 hastadan 1'inde) görülür. Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz doktorunuza söyleyiniz:
Çok yaygın (10 hastanın en az 1'inde görülebilir): • Ateş (çocuklarda)
Yaygın (10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir):
• enjeksiyon yerinde ağrı, şişkinlik, kaşıntı ve kızarıklık gibi reaksiyonlar,
• karnın üst bölgesinde ağrı (çocuklarda),
• baş ağrısı (çocuklarda çok yaygın),
Yaygın olmayan (100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir):
• baş dönmesi, uyku hali ya da yorgunluk,
• el ya da ayaklarda karıncalanma ya da uyuşma,
• bayılma, postural hipotansiyon (otururken ya da ayaktayken tansiyonun düşmesi), ateş basması
• boğaz ağrısı, öksürük, aniden gelişen nefes alma problemleri,
• bulantı, ishal, hazımsızlık,
• kaşıntı, ürtiker, döküntü, derinin güneşe olan hassasiyetinde artış
• kilo artışı,
• grip benzeri semptomlar,
• eklem ağrısı,
• kas ağrısı,
• eklemlerde şişlik,
• saç dökülmesi.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz .
2.XOLAIR kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
XOLAIR'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer:
• Omalizumaba ya da XOLAIR'in içerdiği yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlı (alerjik) iseniz bu ilacı kullanmayınız.
XOLAIR'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer:
• Parazit enfeksiyonlarının sık olduğu bir bölgede yaşıyorsanız ya da bu tip bir bölgeye seyahat ediyorsanız, lütfen bunu doktorunuza bildiriniz. XOLAIR bu tip enfeksiyonlara karşı direncinizi zayıflatabilir.
• Parazit enfeksiyonuna karşı bir tedavi görüyorsanız, lütfen doktorunuza bildiriniz. XOLAIR tedavinizin etkililiğini azaltabilir.
• XOLAIR'i ani bir astım atağı gibi akut astım semptomlarını tedavi etmek için kullanmayınız. Bunun için size farklı bir ilaç verilecektir.
• XOLAIR'e karşı gelişen alerjiyi ciddiye alınız. XOLAIR, bir protein içerir ve proteinler bazı kişilerde ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Belirtiler arasında döküntü, nefes almada güçlük, şişlik ya da baygınlık yer almaktadır. XOLAIR aldıktan sonra bir alerjik reaksiyon yaşadığınız takdirde, mümkün olan en kısa sürede bir doktora danışınız.
• XOLAIR'i aşağıdaki gibi diğer alerji tipi reaksiyonları önlemek ya da tedavi etmek için kullanmayınız:
- ani alerjik reaksiyonlar,
- hiperimmünoglobülin E sendromu (kalıtsal bir bağışıklık sistemi bozukluğu),
- aspergillozis (mantarla ilişkili bir akciğer hastalığı),
- gıda alerjisi, alerjik deri döküntüsü ve saman nezlesi.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
XOLAIR'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
XOLAIR'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
Hamilelik
ilacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Eğer hamile iseniz ya da hamile kalmayı planlıyorsanız, XOLAIR tedavisine başlamadan önce bunu doktorunuza bildiriniz. Doktorunuz sizi hamilelik sırasında bu ilacı kullanmanın potansiyel riskleri ve faydaları konusunda bilgilendirecektir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
ilacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
XOLAIR anne sütüne geçebilir. Eğer emziriyorsanız ya da emzirmeyi planlıyorsanız,
XOLAIR kullanmadan önce doktorunuza danışınız.
Araç ve makina kullanımı
XOLAIR kendinizi uykulu ya da sersemlemiş hissetmenize neden olabilir. Böyle bir durumda araç ya da makine kullanmayınız.
XOLAIR'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
XOLAIR, sükroz içerir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı tahammülsüzlüğünüz olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
XOLAIR, nefes yolu ile alınan kortikosteroidler (iltihap giderici bir grup ilaç) ve alerjik astım için alınan diğer ilaçlarla birlikte kullanılabilmekle birlikte, XOLAIR almaya başlamadan önce bu ilaçları kullandığınızı doktorunuza söylemeniz önemlidir.
5.XOLAIR'in saklanması
XOLAIR 'i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
XOLAIR, 2°C-8°C'de buzdolabında saklanmalıdır. Dondurulmamalıdır.
Açıldıktan sonra 2°C-8°C arasında 8 saat, 30°C'nin altındaki oda sıcaklığında 4 saat saklanabilir.
XOLAIR enjeksiyonluk çözelti için toz içeren flakonlar 2°C-8°C arasında nakledilmelidir.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra XOLAIR'i kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz XOLAIR'i kullanmayınız.
Ruhsat sahibi: Novartis Ürünleri
34912, Kurtköy/İstanbul
Üretim yeri: Novartis Pharma Stein AG
Schauffhauserstrasse, CH-4332, Stein, İsviçre
AŞAĞIDAKİ BİLGİLER BU İLACI UYGULAYACAK SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR.
Bazı durumlarda daha uzun sürebilmekle birlikte, liyofilize ürünün çözülnmesi 15-20 dakika sürmektedir. Tam olarak sulandırılmış ürün berrak ya da hafifçe opak görünecek ve flakonun kenarına doğru birkaç küçük hava kabarcığı ya da köpük olacaktır. Sulandırılmış ürün biraz koyu kıvamlı olduğu için, 1.2 ml'lik dozu tam olarak alabilmek için şırıngadan hava ya da çözelti fazlasını çıkarmadan önce tüm ürünün çekilmesine dikkat edilmelidir.
Deri altına uygulama için XOLAIR'in hazırlanmasında aşağıdaki talimatlar uygulanmalıdır:
1. 1.4 ml enjeksiyonluk su ampulden, geniş çaplı, ucunda 18 gauge bir iğne olan şırıngaya çekilir.
2. Flakon düz bir yüzeyde dik konumda tutulmak suretiyle, iğne sokulur ve standart aseptik teknikler kullanılarak, enjeksiyonluk su doğrudan flakonun içindeki tozun üzerine sıkılır.
3. Tozun tamamamını eşit olarak ıslatmak için, dik konumda tutularak flakon yaklaşık 1 dakika kuvvetlice döndürülür (çalkalanmaz).
4. 3. basamağı tamamladıktan sonra çözünme işlemine yardımcı olmak için, dik konumdaki flakon, kalan katı parçaları çözmek üzere yaklaşık 5 dakikada bir 5-10 saniye yavaşça döndürülür.
Not: Bazı durumlarda tozun tamamen çözünmesi 20 dakikadan fazla sürebilir. Böyle bir durumda, çözeltide jelatine benzer parçacıklar kaybolana dek 4. basamak tekrarlanır. Ürün tam olarak çözündüğünde, çözeltide jel benzeri görünür parçacık olmamalıdır. Flakonun kenarına doğru küçük kabarcıklar ya da köpüklerin olması kabul edilebilir bir durumdur. Sulandırılmış ürün berrak ya da hafifçe opak görünecektir. Yabancı paçacıklar olduğu takdirde, ürünü kullanmayınız.
5. Çözeltinin tıpaya doğru akmasını sağlamak için, flakon 15 saniye ters çevrilir. Ucunda geniş çaplı, 18 gauge bir iğne ile bulunan 3 cc'lik yeni bir şırınga kullanılarak, iğne ters çevrilmiş halde flakona sokulur. Şırıngaya çözeltiyi çekerken, iğne ucu flakonun tıpasında çözeltinin en dibine yerleştirilir. İğneyi flakondan çıkarmadan önce, çözeltinin tümünü ters çevrilmiş flakondan çıkarmak için piston şırınga haznesinin ucuna kadar geri çekilir.
6. 18 gauge iğne, subkutan enjeksiyon için 25 gauge bir iğne ile değiştirilir.
7. İstenen 1.2 ml'lik dozu alabilmek için, hava, büyük kabarcıklar ve çözelti fazlası çıkarılır. Şırıngada çözeltinin üstünde küçük kabarcıklardan oluşan ince bir tabaka kalabilir. Çözelti hafifçe koyu kıvamlı olduğu için, enjeksiyonun uygulanması 5 ila 10 saniye sürebilir.
Bir flakon ile 1.2 ml (150 mg) XOLAIR uygulanır.
8. Enj eksiyonlar kolun ya da kalçanın deltoid bölgesine uygulanır.
XOLAIR, tek kullanımlık bir flakonda takdim edilmekte olup, hiçbir antibakteriyel koruyucu içermemektedir. Sulandırılmış ürünün 2°C - 8°C'de 8 saat ve 30°C'de 4 saat kimyasal ve fiziksel olarak stabil kaldığı (bozulmadan kaldığı) gösterilmiştir. Mikrobiyolojik açıdan, ürün sulandırıldıktan sonra bekletilmeden kullanılmalıdır. Eğer hemen kullanılmazsa, kullanımdan önceki geçerli saklama süreleri ve koşulları kullanıcının sorumluluğunda olup, sulandırma kontrollü ve onaylanmış aseptik koşullar altında yapıldığında, 2°C - 8°C'de 8 saati geçmemelidir. Kullanılmayan ürünler ya da atıklar uygun şekilde imha edilmelidir.
Tablo 1 Belirlenen dozun her bir uygulamada kullanılacak flakon sayısına, enjeksiyon sayısına ve toplam enjeksiyon hacmine dönüştürülmesi
Doz (mg) | Flakon sayısı | Enjeksiyon sayısı | Toplam enjeksiyon hacmi (ml) |
| 150 mga | | |
75 | 0.5 | 1 | 0.6 |
150 | 1 | 1 | 1.2 |
225 | 1.5 | 2 | 1.8 |
300 | 2 | 2 | 2.4 |
375 | 2.5 | 3 | 3.0 |
450 | 3 | 3 | 3.6 |
525 | 3 | | 4.2 |
600 | | | 4.8 |
a1.2 ml = flakon başına uygulanan maksimum hacim |
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
XOLAİR® 150 mg Enjeksiyonluk Çözelti için Toz İçeren Flakon
2. KALİTATİF VE KANTİFATİF BİLEŞİM Etkin madde :
Omalizumab 15 O mg
Kullanıma hazır duruma getirilen XOLAİR 125 mg/ml omalizumab içerir (1.2 ml'de 150 mg).
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakımz.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti için toz içeren flakon ve çözücü ihtiva eden ampul.
Cam flakon içinde beyaz-beyazımsı liyofilize toz
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Erişkinler ve ergenler (12 yas ve üzeri):
XOLAİR, perennial aeroalleıjenlere duyarlılığı pozitif deri testi ve/veya spesifik IgE ile gösterilmiş, serum IgE düzeyi 30-1500 lU olan; inhale kortikosteroid ve uzun etkili beta2 agonist kullanmasına rağmen sık gündüz semptomları, gece uyanmaİan ve birden fazla ağır astım alevlenmesi yaşadığı saptanmış, akciğer fonksiyonlan kısıtlı olan (FEV ı <%80) persistan allerjik astımlı erişkinlerin ve ergenlerin tedavisinde kullamlu*.
XOLAİR'in, astımın bu hastalardaki alevlenme dönemlerinin insidansmı azalttığı gösterilmiştir. Diğer aleıjik durumlardaki etkililiği ve güvenliliği saptanmış değildir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
XOLAİR'in herhangi bir hastada kullanılması uygun olan dozu ve doz sıklığı, tedavi başlangıcından önce ölçülen immünoglobülin E (IgE) miktarına (lU/ml) ve vücut ağırlığına (kg) göre belirlenir. Bu ölçüm sonuçlarına göre, her uygulamada 1-4 enjeksiyonla 75-600 mg XOLAİR verilmesi gerekebilir.
Uygulanacak dozun, uygulama sıklığımn, her uygulamada kullanılacak flakon ve enjeksiyon sayısı ile toplam enjeksiyon hacminin belirlenmesi için aşağıdaki tablolara bakınız. Dönüşüm çizelgesi için Tablo Te ve yetişkinlerde ve ergenlerde (12 yaş ve üzeri) doz belirleme çizelgesi için Tablo 2 ve 3'e bakınız.
Tedavi başlangıcındaki IgE düzeyleri veya kilogram olarak vücut ağırlıklan doz tablosunda belirtilen sımrlarm dışında kalan hastalara XOLAİR verilmemelidir.
XOLAİR, sadece subkutan uygulanır. İntravenöz ya da intramüsküler yoldan uygulanmaz.
Tablo 1- Belirlenen dozun her uygulamada kullanılacak flakon sayısma, enjeksiyon sayısma ve toplam enjeksiyon hacmine dönüştürülmesi
1.2 mİ = her flakonla verilebilecek en yüksek hacim XOLAİR'in rekonstitüsyon bilgileri için bkz bölüm 6.6.
Tedavi süresi, hastalarm izlenmesi ve doz ayarlanması
Klinik çalışmalarda, tedavinin ilk 16 haftasındaki astım alevlenme dönemlerinin sayısı ve kurtarma ilacı kullanımı azalmış, semptom skorlarında düzelme elde edilmiştir. Herhangi bir hastanın XOLAİR tedavisine cevap verip vermediğini değerlendirmek için, en az 16 hafta devam eden tedaviye ihtiyaç vardır.
XOLAİR, uzun süreli tedavide kullamimak amacıyla geliştirilmiştir. Tedavinin durdurulması genellikle, serbest IgE düzeylerinin yükselmesiyle ve bununla ilişkili semptomlann ortaya çıkması ile sonuçlanır.
Total IgE düzeyleri tedavi sırasında yükseldiğinden ve tedavi kesildikten sonra da, 1 yıla varan süreler boyunca yüksek değerlerde kaldığından IgE düzeylerinin tedavi sırasında tekrar ölçülmesi, doz belirlenmesinde yo! gösterici olamaz. Tedaviye 1 yıldan daha kısa süre ara verildikten sonra yeniden başlanması durumunda, dozu belirlemek için önceki tedavinin başlangıcında doz hesaplaması için kullanılan serum IgE düzeyinden faydalanılır. XOLAİR tedavisine 1 yıl veya daha uzun süre ara verildiyse, kullamlacak dozun belirlenmesi için serum total IgE düzeyi yeniden ölçülmelidir.
Vücut ağırlığında önemli değişiklikler olduğunda doz, buna göre ayarlanmalıdır (bkz Tablo 2 ve 3).
Tablo 2 HER 4 HAFTADA BİR UYGULAMA
Her 4 haftada bir subkutan enjeksiyonla verilecek olan XOLAİR dozlan _(doz başına miligram)
Vücut Ağırlığı (kg)
Tablo 3 HER 2 HAFTADA BİR UYGULAMA.
Her 2 haftada bir subkutan enjeksiyonla verilecek XOLAİR dozlan (dozbaşına miligram)
_
Vücut Ağırlığı (kg)
Başlangıçtaki
IgE (lU/ml)>20-25 >25-30 >30-40 >40-50 >50-60 >60-70 >70-80 >80-90 >90-125 >125-150 >150-200
Uygulama şekli:
XOLAİR, sadece subkutan uygulanır. intravenöz ya da intramüsküler yoldan uygulanmaz.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/karaciğer yetmezliği:
Bozulmuş böbrek ya da karaciğer fonksiyonunun XOLAİR farmakokinetiği üzerindeki etkileri ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Klinik dozlarda omalizumab klirensinden başlıca retiküler endotelyal sistem (RES) sorumlu olduğundan, bunun böbrek ya da karaciğer bozukluğu ile değişmesi beklenmez. Belirli bir doz ayarlaması önerilmiyor olsa da, XOLAİR bu hastalarda dikkatli uygulanmalıdır (bkz. bölüm 4.4).
Pediyatrik popülasyon:
XOLAİR'in 12 yaşından daha küçük çocuklarda kullanılmasının güvenliliği ve etkililiği saptanmamıştır. Bu nedenle, bu yaş grubundaki hastalarda XOLAİR'in kullammı önerilmez.
Geriyatrik popülasyon:
XOLAİR'in 65 yaşından daha ileri yaştaki hastalarda kullanılması konusundaki veriler kısıtlıdır ama yaşlı hastalardaki dozun, gençlerdekinden farklı olması gerektiğine dair herhangi bir kanıt yoktur.
4.3. Kontrendikasyonlar
Etkin maddeye, ya da yardımcı maddelerden herhangi birisine karşı aşın duyarlılıkta kontrendikedir (Bkz. Bölüm 6.1).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aleıjik reaksiyonlar:
Herhangi bir proteinin kullanılması sırasında olduğu gibi, omalizumab kullamlan hastalarda da anafılaksi de dahil olmak üzere lokal veya sistemik alerjik reaksiyonlar (bronkospazm, hipotansiyon, senkop, ürtiker ve/veya dil ya da boğazda anjiyoödem) gözlemlenebilir. Anafılaktik reaksiyonlar, klinik çalışmalar sırasında nadiren gelişmiştir (bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Pazarlama sonrası edinilen deneyimlerde, XOLAİR®'in ilk ya da takip eden tüm uygulamalan sonrasında anafılaksi ve anafılaksi benzeri reaksiyonlar gözlendiği rapor edilmiştir. Bu reaksiyonların büyük bir kısmı 2 saat içinde gelişmiş olmasına rağmen bazılan 2 saatten daha sonra ve hatta 24 saat sonra görülmüştür. Gelişebilecek anafılaktik reaksiyonlar göz önünde bulundurularak bu durumım tedavisinde hemen kullanması gereken ilaçlar el altında hazır bulundurulmalıdır ve hastalar uygulama sonrası uygun bir süre gözlem altında tutulmalıdır. Hastalar, bu gibi reaksiyonlann gelişebileceği, belirtileri ve aleıjik reaksiyonlar görüldüğünde hemen doktora başvurmalarının gerekli olduğu konusunda bilgilendirilmelidir.
Rekombinant DNA türevi olan bütün hümanize (insan kökenli) monoklonal antikorlarda olduğu gibi ender de olsa bazı hastalarda omalizumaba karşı antikor gelişebilir.
Gecikmiş tip aşırı duyarlılık reaksiyonlarına neden olan serum hastalığı ve serum hastalığı benzeri reaksiyonlar, omalizumab dahil hümanize monoklonal antikorlar ile tedavi edilen hastalarda görülmüştür. Reaksiyon tipik olarak ilk ya da takip eden enjeksiyonlann uygulanmasmdan 1-5 gün sonra başlar, uzun dönem tedavi sonrasmda da gelişebilir. Serum hastalığmı düşündüren belirtiler, artrit/artralji, döküntü (ürtiker ya da diğer şekillerde), ateş ve lenfadenopatidir. Antihistaminikler ve kortikosteroidler, bu hastalığm önlenmesi ya da tedavisi için yararlı olabilir. Hastalara, herhangi bir şüpheli belirtiyi bildirmeleri konusunda tavsiyede bulunulmalıdır.
Ciddi hipersensitivite reaksiyonu gözlenen hastalarda XOLAİR tedavisi kesilmelidir. Kortikosteroidlerin azaltılması:
Sistemik veya inhale kortikosteroidler XOLAİR tedavisine başlanması üzerine aniden kesilmemelidir. Kortikosteroidler, doğrudan hekim gözetiminde ve kademeli olarak azahılmahdır.
Churg-Strauss sendromu ve hipereozinofilik sendrom:
Şiddetli astım hastalarında seyrek olarak, her ikisi de genellikle sistemik kortikosteroidlerle tedavi edilen, sistemik hipereozinofilik sendrom ya da alerjik eozinofilik granülomatöz vaskulit (Churg-Strauss sendromu) bulunabilir.
Nadir vakalarda, omalizumabın da dahil olduğu astıma karşı kullanılan tıbbi ürünler ile tedavi görmekte olan hastalarda sistemik eozinofıli veya vaskulit bulunabilir ya da gelişebilir. Bu olaylar genellikle oral kortikosteroid tedavisinin azahılması ile ilişkilidir.
Bu hastalarda hekimler; belirgin eozinofıli, vaskulite bağlı döküntü, pulmoner semptomlarda kötüleşme, paranazal sinüs anomalileri, kardiyak komplikasyonlar ve/veya nöropati gelişimi açısından dikkatli olmalıdır.
Yukarıdaki immün sistem bozukluklanmn şiddetli düzeyde olduğu tüm olgularda omalizumabın kesilmesi düşünülmelidir.
Maligniteler:
Erişkinlerdeki ve 12 yaş ve üzeri ergenlerdeki klinik çalışmalar sırasında, kontrol grubuna kıyasla XOLAİR tedavi grubunda ortaya çıkan kanserlerde sayısal bir dengesizlik görülmüştür. Vakaların görülme sıklığı hem aktif tedavi hem de kontrol grubunda yaygın olmamıştır (<1/100) [XOLAİR ile tedavi edilen 5.015 hastanın 25'inde (%0.5) ve kontrol grubundaki 2.854 hastamn 5'inde (%0.18)]. Gözlemlenen kanser türlerindeki çeşitlilik, görece kısa süreli maruziyet ve vakaların klinik özelliklerinin bireysel niteliği nedensel bir ilişki olasılığım dışlamaktadır. XOLAİR klinik çalışma programındaki malignité insidansı genel popülasyonla için bildirilen oranlarla karşılaştınlabilir düzeydedir.
Parazit enfeksiyonları:
IgE, bazı enfeksiyonlara verilen immünolojik yanıt sürecinde yer alabilir. Helmint enfeksiyonları bakımından kronik yüksek riske sahip hastalarda yapılan plasebo kontrollü bir çalışma, enfeksiyon hızında omalizumab ile istatistiksel olarak anlamlı olmayan hafif bir artış olduğunu, ancak enfeksiyonun seyrinin, şiddetinin ve tedaviye verdiği yanıtın değişmediğini göstermiştir. Helmint enfeksiyon hızı, bu gibi enfeksiyonları saptamak için tasarlanmamış olan tüm klin
ik program boyunca lOOO'de l'den azdı. Ancak özellikle helmint enfeksiyonlarımn endemik olduğu yerlere seyahat edildiğinde yüksek helmint enfeksiyon riskine sahip hastalarda önlem alınmalıdır.
önerilen anti-helmintik tedaviye yanıt alınmazsa XOLAİR tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.
Genel:
XOLAİR, astımın akut alevlenme dönemlerinin, akut bronkospazmm ya da status astmatikusun tedavisinde kullanılmaz.
XOLAİR, hiperimmünoglobülin E sendromu veya alerjik bronkopulmoner aspergillosis vakalarında ya da anafilaktik reaksiyonlann önlenmesinde araştırılmamıştır.
XOLAİR tedavisi, atopik dermatit, alerjik rinit ya da besin alerjisinde yeterince araştınimamıştır.
XOLAİR tedavisi otoimmün hastalığı olan hastalarda, immün kompleks aracılığıyla gelişen sağlık sorunlannda ya da böbrek veya karaciğer fonksiyonu daha önceden bozuk olan hastalarda incelenmemiştir. XOLAİR'in bu gibi hasta popülasyonlannda ihtiyatla kullamiması gerekir.
XOLAİR kullanan hastalara dozu azaltmamaları veya hekim tarafından tavsiye edilmedikçe, alınan diğer astım tedavilerini kesmemeleri söylenmelidir. Hastalara, XOLAİR tedavisine başladıktan sonra, astım durumunda ani bir iyileşme göremeyebilecekleri belirtilmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Sitokrom P450 enzimleri, efluks pompaları ve proteinlere bağlanma mekanizmalan omalizumabın klirensinde rol oynamadığından, bu rekombinant DNA türevinin kullamiması sırasında ilaç-ilaç etkileşimleriyle karşılaşılma olasılığı çok azdır. XOLAİR'in diğer ilaçlarla ve aşılarla (BCG, natalizumab, takrolimus ve canlı aşılar dahil) etkileşimi araştırılmamıştır. Astım tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaçların omalizumabla etkileşime girmesinin beklenmesini gerektiren farmakolojik bir neden söz konusu değildir.
Klinik çalışmalarda XOLAİR genellikle; inhale ve oral kortikosteroidlerle, kısa veya uzun etkili inhale beta-2 agonistleriyle, lökotrien modifıye edicilerle, teofılinlerle ve oral antihistaminiklerle birlikte kullanılmıştır. XOLAİR ilaç güvenliliğinin, bu sık kullanılan astım ilaçlarına bağlı olarak değiştiğine dair bulgu yoktur. XOLAİR'in spesifik immünoterapi (hipo-sensitizasyon tedavisi) ile birlikte kullanılması konusunda veriler sınırlıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler mevcut değildir.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel Tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Omalizumab için gebelikte maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ embriyonal/ fetal gelişim/ doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.
Bu nedenle çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar uygun bir doğum kontrol yöntemi uygulamalı, eğer hamile kalmaya karar verirlerse hekimlerine danışmalıdır. XOLAİR'in doğum kontrol yöntemleri ile bilinen bir etkileşimi yoktur.
Gebelik dönemi
Omalizumabın gebe kadınlarda kullamidığı, gereken kontrol gruplarına yer verilerek yapılmış yeterli çalışmalar yoktur.
IgG moleküllerinin plasenta bariyerinden geçtiği bilinmektedir. Hayvanlardaki üreme çalışmalarının sonuçları, insanlarda elde edilecek sonuçların tahmin edilmesini her zaman sağlayamayabildiğinden, XOLAİR gebelik sırasında yalnızca mutlaka gerekli olduğunda kullamimahdır.
Omalizumab için gebelikte maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ embriyonal/ fetal gelişim/ doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. kısım 5.3).
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
Omalizumabın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Omalizumab insan dışı primatlann sütüne geçmiştir ve anne sütü ile beslenen çocuk üzerindeki riski göz ardı edilemez. XOLAİR tedavisi sırasında kadınlar bebeğini emzirmemelidir.
Omalizumabın anne sütüne geçişi, haftada 75 mg/kg subkutan omalizumab verilen dişi cynomolgus maymunlarında incelenmiştir. Omalizumabain utero
maruz kalan fetuslann ve 28 gün boyunca emzirilen yenidoğanlann plazmalarındaki omalizumab düzeyleri, maternai plazma düzeyinin %11-94'ü arasında değişmiş; arme sütündeki omalizumab düzeyleri, maternai kan konsantrasyonunun %1.5'i kadar bulunmuştur.
Üreme yeteneği / Fertilité
Omalizumab için insan fertilite verileri mevcut değildir. Çiftleşme çalışmaları da dahil olmak üzere spesifik olarak tasarlanmış ve aşağıda ayrıntıları verilen preklinik fertilite çahşmalannda, 75 mg/kg'a kadar olan doz düzeylerinde omalizumabla yapılan tekrarlı doz uygulamasını takiben erkek ya da dişi fertilite sinde bozulma gözlenmemiştir.
Cynomolgus maymunlarında omalizumab kullanılarak üreme çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar sırasında subkutan olarak verilen 75 mg/kg'a varabilen (en yüksek klinik dozun 12 katma eşdeğer) dozlar organogenez döneminde kullamidıklannda maternai toksisiteye, embriyotoksisiteye veya teratojen etkiye neden olmamış; gebeliğin geç döneminde, doğum sırasında veya emzirme döneminde kullanıldığında fetus ya da yenidoğanm gelişmesini olumsuz yönde etkilememiştir.
insanlardaki trombosit sayısı üzerinde klinik önem taşıyan etki göstermemesine rağmen klinik dozu aşan dozlarda omalizumab kullanılmasına, insan-dışı primatlardaki trombosit sayısının yaşla ilişkili olarak azalması eşlik etmiş ve genç hayvanlann, buna daha duyarlı olduğu görülmüştür. Cynomolgus maymunundaki üreme çalışmalannda 75 mg/kg'a kadar çıkabilen dozlarda omalizumab verilen dişilerin yenidoğanlarında, trombositopeniye ait herhangi bir klinik kanıtla karşılaşılmamıştır; ancak bu çalışmalarda, yenidoğandaki trombosit sayısına bakılmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
XOLAİR kullanan hastalar, baş dönmesi, halsizlik, baygınlık ya da uyku hali yaşamaları durumunda araç ve makine kullanmamaları konusunda bilgilendirilmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Erişkinler ile 12 yaş ve üzeri ergenlerdeki klinik çalışmalar sırasında en fazla bildirilmiş olan advers reaksiyonlar; enjeksiyon yerinde gelişen ağrı, şişlik, eritem ve kaşıntı gibi reaksiyonlarla baş ağrısıdır. 6 ila <12 yaşındaki hastalarla yapılan klinik çalışmalarda en yaygın olarak bildirilen advers reaksiyonlar arasında baş ağnsı, ateş ve üst karın bölgesinde ağn yer almıştır.
Bunların neredeyse tümü hafif ya da orta şiddetli olmuştur.
Klinik çalışmalarda, XOLAİR ile tedavi edilen toplam ilaç güvenliliği popülasyonunda bildirilen advers olaylar, organ sistemi sınıfına ve sıklık derecelerine göre aşağıda listelenmiştir.
Advers ilaç reaksiyonları, en sık görülen advers reaksiyon ilk sırada olacak şekilde sıklıklanna göre aşağıda sıralanmıştır. Her sıklık grubunda advers reaksiyonlar azalan ciddiyet derecesine göre sıralanmıştır.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila 1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın olmayan:
Farenjit
Seyrek:
Parazit infeksiyonları
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Seyrek
Anafilaktik reaksiyon ve diğer alerjik durumlar, anti-terapötik antikor gelişimi
Sinir sistemi bozuklukları
Yaygrn:
Baş ağnsı**
Yaygın olmayan:
Baş dönmesi, uyku hali, parestezi, senkop
Vasküler bozukluklar
Yaygm olmayan:
Postüral hipotansiyon, deride kızarıklık
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar
Yaygın olmayan:
Öksürük, alerjik bronkospazm
Seyrek:
Larenks ödemi
Gastrointestinal bozukluklar
Yaygm:
Üst karın bölgesinde ağrı *
Yaygm olmayan:
Bulantı, ishal, dispepsi belirti ve bulgulan
Deri ve deri altı doku ile ilişkili bozukluklar
Yaygm olmayan:
Ürtiker, deri döküntüsü, kaşıntı, fotosensitivite
Seyrek:
Anjiyoödem
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygm:
Ateş *
Yaygm:
Ağrı, eritem, kaşıntı, şişlik gibi enjeksiyon yeri reaksiyonları Yaygm olmayan:
Kilo artışı, halsizlik, kollarda şişme, gribe benzer hastalık
* : 6 ila <12 yaş arası çocuklarda
** : 6 ila <12 yaş arası çocuklarda çok yaygın
Advers reaksiyonların aktif tedavi gruplanndaki sıklığının, kontrol grubundakine çok yakın olduğu görülmüştür.
Pazarlama sonrası gözlemler:
Aşağıdaki reaksiyonlar, spontan bildirimlerden tanımlarmııştır.
Bağışıklık sistemi bozuklukları (bkz. Bölüm 4.4):
İlk ya da izleyen uygulamaları takiben anafılaksi ve anafilaksi benzeri reaksiyonlar bildirilmiştir, serum hastalığı.
Kan ve lenf sistemi bozuklukları:
İdiyopatik ağır trombositopeni.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar:
Aleıjik granülomatöz anjiit (Churg Strauss sendromu).
Deri ve deri altı doku bozuklukları:
Saç dökülmesi.
Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu ile ilişkili bozukluklar:
Artralji, miyalji, eklemlerde şişlik
Maligniteler:
Erişkinler ve 12 yaş ve üzerindeki ergenlerde yürütülen klinik çalışmalar sırasında gelişen kanser sayısı bakımından aktif tedavi grubuyla kontrol grubu arasında ^ dengesizlik bulunmuştur. Her iki grupta da kanserlere seyrek olarak (<1/100)
w rastlanımştır. XOLAİR klinik çalışma programındaki malignité insidansı (%0.5), genel
popülasyonla karşılaştırılabilir düzeydedir (bkz. Bölüm 4.4.).
6 ila <12 yaş grubunda omalizumab ile yapılan klinik çalışmalarda omalizumab alan hastalarda malignité vakası görülmezken, kontrol grubunda tek bir malignité vakası görülmüştür.
Arteriyel Tromboembolik Olaylar (ATE)
Kontrollü klinik çalışmalarda ve devam eden bir gözlemsel çalışmada, ATE'lerde sayısal bir dengesizlik gözlenmiştir. ATEUer şunları kapsamaktadır: inme, geçici iskemik atak, miyokard infarktüsü, stabil olmayan angina ve kardiyovasküler ölüm (bilinmeyen bir nedenden dolayı ölümü de kapsamaktadır). Kontrollü klinik çalışmalarda ATE'lerin oranı, XOLAİR ile tedavi edilmiş hastalar için 6.29 (17/2703 hasta yılı) ve kontrol grubu için 3.42 (6/1755 hasta yılı) bulunmuştur. Cox oransal risk modelinde, XOLAİR ATE riskiyle ilişkilendirilmemiştir (tehlike oranı 1.86; %95 güven ^ aralığı 0.73-4.72). Gözlemsel bir çalışmada, ATE oranı XOLAİR ile tedavi edilmiş
hastalar için 5.59 (79/14140 hasta yılı) ve kontrol hastaları için 3.71 (31/8366 hasta yılı) bulunmuştur. Başlangıç kardiyovasküler risk faktörleri için kontrolün yapıldığı bir çok değişkenli analizde, XOLAİR ATE riskiyle ilişkilendirilmemiştir (tehlike oranı 1.11; %95 güven aralığı 0.70-1.76).
Serebrovasküler bozukluklar:
Yetişkinlerde ve 12 yaş ve üzeri ergenlerde yapılan kontrollü klinik çalışmalar sırasında, aralannda geçici iskemik atak ve iskemik felcin de bulunduğu serebrovasküler olaylar gözlenmiştir. XOLAİR ile tedavi edilen 3605 hastanın 6'sında 9 serebrovasküler olay, plasebo alan 2383 hastamn birinde ise bir serebrovasküler olay görülmüştür. XOLAİR ile tedavi edilen hastalarda görülen 9 olayın dağılımı iskemik felç (n=2), dizartri (n=l), parezi (n-4), amorozis fugaks (n=l) ve geçici iskemik atak (n=l) şeklinde olmuştur; hastalardan birinde üç parezi epizodu ve bunu takip ederek iskemik felç görülmüştür. XOLAİR kontrollü klinik çalışmalannda gözlenen serebrovasküler olay sıklığı genel astım popülasyonunda bildirilen oranla benzer bulunmuştur.
Trombositler:
Klinik çalışmalarda az sayıda hastada trombosit sayısı normal değerlerin altına inmiştir. Bu hastaların hiçbirinde kanama epizodlan gözlenmemiş, hemoglobin düzeyi azalmamıştır. Pazarlama sonrası tespitlerde izole idiyopatik trombositopeni olgulan bildirilmiş olsa bile, insan-dışı primatlarda görülen trombosit sayısındaki inatçı azalma profili insanlarda (6 yaş ve üzeri hastalar) saptanmamıştır (bkz. Bölüm 5.3.)*
Parazit enfeksiyonları:
Helmint enfeksiyonlan bakımından kronik yüksek riske sahip hastalardaki plasebo kontrollü bir çalışma, omalizumab ile enfeksiyon hızında istatiksel açıdan anlamlı olmayan hafif bir artış olduğunu göstermiştir. Enfeksiyonun seyri, şiddeti ve tedaviye alınan yanıt değişmeden kalmıştır (bkz. Bölüm 4.4.).
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımı görülen bir olgu bildirilmemiştir. XOLAİR'in tolere edilen en yüksek dozu belirlenmemiştir. 4,000 miligrama kadar çıkabilen tek intravenöz dozlar, hastalarda, doz sınırlayıcı toksisite bulguları gelişmeksizin uygulanabilmiştir. Hastalara verilmiş olan en yüksek kümülatif omalizumab dozu, 20 hafta içerisinde 44,000 miligramdır ve istenmeyen hiçbir akut etkiye neden olmamıştır.
Eğer doz aşımından şüphe ediliyorsa, hasta anormal belirti ve semptomlar açısından izlenmelidir. Gerektiği şekilde tıbbi tedavi aranmalı ve başlatılmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Obstrüktif hava yolu hastalıklarında kullanılan diğer sistemik ilaçlar.
ATC Kodu: R03DX05.
Omalizumab, insanlardaki immünoglobülin E (IgE)'ye selektif olarak bağlanan, rekombinant DNA türevi, insan monoklonal antikorudur. Bu antikor; IgGl kappa yapısındadır; ana iskeleti insan kökenli olup IgE'ye bağlanan komplementer-belirleyici bölgeleri kemirgen ana antikorundan köken almaktadır,
Aleıjik olaylar dizisi, mast hücrelerinin ve bazofıllerin yüzeyindeki yüksek afiniteli IgE reseptörlerine (FceRl) bağlı IgE'nin alerjene çapraz bağlanmasıyla başlar. Bu bağlanma efektör hücrelerin degranülasyonu sonucu histaminlerin, lökotrienlerin, sitokinlerin ve diğer mediyatörlerin serbest kalmasıyla sonuçlanır. Söz konusu mediyatörlerle alerjik astım fizyopatolojisi ve bu arada hava yollanndaki ödem, düz kasların kasılması ve enflamasyon sürecine eşlik eden hücresel aktivite değişiklikleri arasında sebep/sonuç ilişkisi vardır. Yine bu mediyatörler, aleıjik hastalıktaki bronkokonstriksiyon, mukus yapımı, hırıltılı solunum, dispne, göğüste sıkışma hissi, burunda konjesyon, hapşırma, burun kaşıntısı ve akıntısı, göz yaşarması ve kaşıntısı gibi belirtilere ve semptomlara katkıda bulunur.
Omalizumab, IgE'ye bağlanır ve bu immünoglobülinin yüksek affıniteli IgE reseptörlerine (FcsRI) bağlanmasını önleyerek, aleıjik olaylar dizisini tetikleyecek serbest IgE miktarını azaltır. Atopik deneklerin omalizumabla tedavisi, bazofillerin yüzeyindeki FceRl reseptörlerinin belirgin azalmasıyla sonuçlanmıştır. Aynca, tedavi öncesi değerler ile karşılaştınidığmda XOLAİR ile tedavi edilen hastalarda bir alerjen ile stimulasyonu takiben bazofıllerdenin vitro
histamin salıverilmesi yaklaşık %90 azalmaktadır.
Klinik çalışmalarda serumdaki serbest IgE düzeyleri ilk dozdan sonra, doza bağlı olarak azalmış ve doz aralannda düşük değerlerde kalmıştır. Serumdaki serbest IgE düzeylerinde önerilen dozlar kullanıldığı zaman meydana gelen ortalama azalma oranı, %96'dan daha yüksek olmuştur. Serumdaki total (bağlı olan ve bağlı olmayan) IgE düzeyleri ilk dozdan sonra, eliminasyon hızı serbest IgE'ye kıyasla daha yavaş olan omalizumab:IgE komplekslerinin oluşması sonucu yükselmiştir. İlk dozdan 16 hafta sonra, standart yöntemlerle yapılan ölçümlerde serumdaki ortalama IgE düzeyleri, omalizumab öncesindekinin 5 katı daha yüksek bulunmuştur. XOLAİR etkisiyle meydana gelen total IgE artışı ve serbest IgE azalması, omalizumabın kesilmesi durumunda geri dönüşümlüdür ve ilacın uzaklaştın imasının ardından, IgE düzeylerinde rebound gözlenmemiştir. Total IgE düzeyleri, XOLAİR tedavisinin durdurulmasından sonra 1 yıla varan süreler boyunca tedavi öncesindeki değerlere dönmemiştir.
Klinik deneyimler:
Erişkinler ve ergenler (12 yaş ve üzeri):
XOLAİR'in ilaç güvenliliği ve etkililiği; çift-kör olarak gerçekleştirilen, plasebo kontrollü, çok-merkezli, randomize beş çalışmada değerlendirilmiştir.
Bu çalışmalann ikisi inhale kortikosteroidlerle, diğer üçü ise yüksek doz inhale kortikosteroid ve uzun etkili beta 2 agonist tedavisine rağmen semptomları devam eden alleıjik astımlı hastalarda yürütülmüştür (Hastaların mevcut tedavisine omalizumab veya plasebo eklenmiştir). Yapılan bu klinik çalışmalarda; tedaviye eklenen omalizumabın plaseboya oranla astım alevlenmelerini azalttığı, yaşam kalitesini artırdığı, kullanılan inhale kortikosteroid dozlarında azalma sağladığı, kurtarma ilacı ve oral kortikosteroid ihtiyacım azalttığı gösterilmiştir. Bunun yam sıra omalizumab alan hastalarda astıma bağlı acil servis başvurularının ve hastane yatışlarının azaldığı gösterilmiştir. Astıma eşlik eden allerjik riniti olan hastalarda yürütülen bir çalışmada astım alevlenmelerinde sağlanan azalmanın yanı sıra; rinite ve astıma özgü yaşam kalitesinde anlamlı düzelme sağlanmıştır.
Bu beş çalışmada da astım kontrolünün değerlendirilmesi hekimin genel değerlendirmesi ile yapılmıştır. Bu kapsamda, PEF (Tepe ekspiratuvar akım) ölçümü, gündüz ve gece semptomlan, kurtarma ilacı kullanımı, spirometri ve alevlenmeler hekim tarafından göz önüne alınmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, beş çalışmada da plasebo grubu ile karşılaştırıldığında, XOLAİR ile tedavi edilen hastaların anlamlı olarak daha büyük bölümünde belirgin iyileşme ya da tam kontrol sağlanmıştır.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Omalizumabın farmakokinetiği, alerjik astımı olan ergen ve erişkin hastalarda incelenmiştir.
Emilim:
Omalizumabın, subkutan uygulama sonrası, ortalama mutlak biyoyararlammı oranı %62'dir. Astımlı erişkin ve ergen hastalarda tek bir subkutan dozun ardından omalizumab, yavaşça kana karışmış ve maksimum serum düzeylerine 7-8 gün sonra ulaşmıştır. Çoğul omalizumab dozlanmn ardından, sıfırmcı günle kararh serum düzeylerinin elde edildiği 14. gün arasındaki serum konsantrasyonu-zaman eğrisinin altında kalan alan (EAA) değeri, ilk doz sonrası değerin 6 katı bulunmuştur.
XOLAİR'in likid ve liyofilize formülasyonlarmın uygulanması benzer omalizumab serum konsantrasyon-zaman profillerine neden olmuştur.
Dağılım:
Omalizumabin vitroIn vitroin vivo,
presipitasyon gösteren ya da molekül ağırlığı bir milyon Dalton'u aşan kompleksler gözlenmez. Cynomolgus maymunundaki doku dağılım çalışmaları, iyot-125 (I^^^) ile işaretlenmiş omalizumabın herhangi bir doku ya da organ tarafından spesifik olarak tutulmadığını göstermiştir. Hastalarda subkutan uygulamayı izleyen görünür dağılım hacmi, 78 ± 32 ml/kg olarak hesaplanmıştır.
Bivotransformasvon:
Karaciğer yoluyla metabolize edilir. IgG, retiküloendotelyal sistem (RES) ve endotel hücreleri tarafından parçalanır.
Eliminasvon:
Omalizumab klirensi, IgG klirensi prosesine uyar, ayrıca hedef ligandı olan IgE ile bağlanarak kompleks oluşturması da, omalizumabın eliminasyon yollanndandır. IgG'nin karaciğerdeki eliminasyonunda bu immünoglobülin, retiküloendotelyal sistem (RES) ve endotel hücrelerinde parçalanır. Değişikliğe uğramamış IgG safra ile de atılır. Farelerde ve maymunlarda yapılan çalışmalarda omalizumab:IgE kompleksleri, retiküloendotelyal sistemdeki Pey reseptörleriyle etkileşime girerek ve IgG klirensinden genellikle daha hızlı bir şekilde elimine edilmiştir. Omalizumabın astım hastalanndaki eliminasyon yanlanma-ömrü ortalama 26 gündür ve günlük zahiri klirensin ortalama 2.4 ± 1.1 mL/kg olduğu hesaplanmıştır. Ayrıca, vücut ağırlığımn iki katma çıkması görünür klirensi de yaklaşık ikiye katlamıştır.
Dogrusallık/Doğrusal Olmavan Durum:
Omalizumab, 0.5 mg/kg'ı aşan dozlarda lineer farmakokinetiğe sahiptir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek/Karaciğer vetmezligi:
Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda elde edilmiş farmakokinetik veya farmakodinamik veriler mevcut değildir (bkz. Bölüm 4.4).
Pedivatrik popülasvon:
XOLAİR'in 12 yaşından daha küçük çocuklarda kullanılmasının güvenliliği ve etkililiği saptanmamıştır. Bu nedenle bu yaş grubundaki hastalarda XOLAİR'in kullammı önerilmez.
Geriyatrik popülasvon:
XOLAİR'in 65 yaşın üzerindeki hastalarda kullanılması konusundaki tecrübeler sımrlıdır ama yaşlı hastalardaki dozun, gençlerdekinden farklı olması gerektiğine dair hiçbir kanıt yoktur.
Yas. Irk/Etnik köken. Cinsiyet:
XOLAİR'in popülasyon farmakokinetiği, demografik özelliklerin etkilerini değerlendirmek amacıyla analiz edilmiş ve eldeki sımrh verilerin analizi; 6-76 arasında değişen yaş sımrları içerisinde, ırka, etnik kökene veya cinsiyete göre doz ayarlamasına ihtiyaç bulunmadığı izlenimi vermiştir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Erişkin ve ergen cynomolgus maymunlarında mast hücresi degranülasyonuna bağlı sistemik anafılaksi reaksiyonu geliştiğine dair kanıt yoktur. Dolaşımdaki omalizumab:IgE antikor kompleksleri, maymunlardaki bütün çalışmalarda saptanmış, ancak omalizumab verilmesinden sonra böbrekler de dahil olmak üzere hiçbir organda, immün kompleksler aracılığıyla gelişen hastalık kanıtına rastlanmamıştır. Omalizumab:ıge kompleksleri, komplemanı bağlamaz veya komplemana bağımlı sitotoksitede mediyatör rolü oynamaz.
250 mg/kg'a kadar (önerilen Doz Tablosuna göre 17.5 mg/kg olan izin verilen maksimum klinik dozun 14 katından daha fazla) kronik omalizumab uygulanması, insan-dışı primatlarda iyi tolere edilmiş ve yalnızca birçok insan-dışı primat türünde (hem erişkin hem de ergen hayvanlar), temel klirük çalışmalar sırasında insanlarda kullamlan en yüksek dozları aşan dozlarda trombosit sayısının, dozla bağlantılı olarak azaldığı görülmüştür. Ergen maymunlar, erişkinlere nazaran trombositlere olan etkiye daha duyarlı idi. Ayrıca cynomolgus maymunundaki enjeksiyon yerinde, heterolog bir proteinin subkutan olarak tekrar tekrar uygulanmasına karşı gelişen bağışıklık cevabına uygun olarak, akut kanama ve inflamasyon gelişmiştir. Omalizumab kullamlarak formal karsinojen etki çalışmaları yapılmamıştır.
Bazı maymunlarda, subkutan veya intravenöz uygulama sonrası omalizumaba karşı antikorlar saptanmıştır. Omalizumabın heterolog bir protein olduğu düşünülürse bu, beklenmeyen bir gelişme değildir. Bazı hayvanlar, serumdaki omalizumab konsantrasyonunun, IgE düzeylerinin veya her ikisinin birden yüksek olması nedeniyle değerlendirilememiştir. Ancak serum omalizumab konsantrasyonları, bu çalışmaların tedavi dönemlerinde daima yüksek kalmış ve anti-omalizumab antikorlanmn varlığına bağlı herhangi bir toksisiteyle karşılaşıİmamıştır.
Hayvanlar üzerinde yapılan üreme, sütle atılım ve fertilite çalışmaları için bölüm 4.6 'ya bakınız.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER<
KULLANMA TALİMATI
XOLAİR® 150 mg Enjeksiyonluk Çözelti için Toz içeren Flakon Deri altına uygulanın
• Etkin madde:
1.2 mriik flakon 150 mg omalizumab içerir. Kullanıma hazır duruma getirilen XOLAİR, her 1 ml'sinde 125 mg omalizumab içerir.
• Yardımcı madde(ler):
Sükroz, L-histidin, L-histidin hidroklorür monohidrat ve polisorbat 20.
Uygulamadan önce flakon içerisindeki tozu çözmek için kullanılacak 2 mİ enjeksiyonluk su içeren bir adet ampul de ambalaj içerisinde takdim edilmektedir.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
• Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
• Bu ilacın kullanımı sırasında doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. ilaç hakkında size önerilen dozun dışındayüksek veya düşük dozkullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. XOLAIR nedir ve ne için kullanılır?
2. XOLAlRkullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. KOLAİR nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. KOLAIRHn saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. XOLAIR nedir ve ne için kullanılır?
XOLAİR, deri altına uygulanan, obstrüktif (tıkayıcı) hava yolu hastalıklannda kullanılan vücut tarafından üretilen doğal proteinlere benzeyen insan yapımı bir protein olan Omalizumab etkin maddesini içerir.
XOLAİR, beyaz-beyazımsı renkte enjeksiyonluk çözelti tozu içeren bir cam flakon ve 2 mİ enjeksiyonluk su içeren bir ampulden oluşan ambalajlarda sunulmaktadır. Enjekte edilmeden önce toz 1,4 mİ suyun içerisinde çözülür. Her bir flakon 150 mg omalizumab içerir.
XOLAİR, astım ilacı (örneğin solunum yoluyla alınan yüksek doz steroid (iltihap giderici bir grup ilaç) ya da beta-agonistler (hava yolu darlığını gideren bir grup ilaç) gibi) almakta olan ancak astım belirtileri yeterince kontrol altına alınmamış yetişkin ve çocuklarda (12 yaş ve
üzeri) şiddetli alerjik astımın belirtilerini kontrol ederek astımın kötüye gitmesinden korunmak için kullanılır.
XOLAİR, vücudunuzun ürettiği immünoglobülin E (ayrıca IgE olarak da bilinen) olarak adlandınlan bir maddeyi bloke etmek (etkisini bozmak) suretiyle etkili olur. IgE, aleıjik astımın ortaya çıkmasında kilit bir rol oynamaktadır. Doktorunuz XOLAİR tedavisine başlamadan önce kanınızdaki IgE miktannı ölçecektir.
2. XOLAİR'i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
XOLAİR'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer:
• Omalizumaba ya da XOLAİR'in içerdiği yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlı (alerjik) iseniz bu ilacı kullanmayınız.
XOLAİR'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer:
• Parazit enfeksiyonlarımn sık olduğu bir bölgede yaşıyorsamz ya da bu tip bir bölgeye seyahat ediyorsanız, lütfen bunu doktorunuza bildiriniz. XOLAİR bu tip enfeksiyonlara karşı direncinizi zayıflatabilir.
• Parazit enfeksiyonuna karşı bir tedavi görüyorsanız, lütfen doktorunuza bildiriniz. XOLAİR tedavinizin etkililiğini azaltabilir.
• XOLAİR ile tedavi edilen hastalarda serum hastalığı adı verilen bir tür alerjik reaksiyon gözlenmiştir. Serum hastalığımn belirtileri şunlardan biri ya da daha fazlası olabilir: şişme ve sertlik ile birlikte ya da bunlar olmaksızın görülen eklem ağnsı, döküntü, ateş, lenf bezlerinde şişme, kas ağrısı. Eğer bu belirtilerden herhangi birini ya da özellikle birkaçını bir arada yaşarsanız derhal doktorunuzla iletişime geçiniz.
• XOLAİR ile tedavi edilen hastalarda Churg-Strauss ve hipereozinofılik sendrom gözlenmiştir. Belirtiler; kan veya lenf damarları çevresinde şişlik, ağn veya döküntü, belirli bir beyaz kan hücresi tipinin yüksek düzeyde olması (belirgin eozinoflli), solunum ile ilgili sorunlarda kötüleşme, burun tıkanıklığı, kalp sorunlan, kol ve bacaklarda ağrı, uyuşukluk ve karıncalanmadan birini veya birkaçım içerebilir. Bu belirtilerden herhangi birini ya da özellikle birkaçım bir arada yaşarsanız derhal doktorunuzla iletişime geçiniz.
XOLAİR'i ani bir astım atağı gibi akut astım semptomlanm tedavi etmek için kullanmayınız. Bunun için size farklı bir ilaç verilecektir.
XOLAİR'e karşı gelişen alerjiyi ciddiye alımz. XOLAİR, bir protein içerir ve proteinler bazı kişilerde ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Belirtiler arasında döküntü, nefes almada güçlük, şişlik (ödem) ya da baygınlık yer almaktadır. XOLAİR aldıktan sonra bir alerjik reaksiyon yaşadığınız takdirde, mümkün olan en kısa sürede bir doktora danışınız.
XOLAİR'i aşağıdaki gibi diğer alerji tipi reaksiyonları önlemek ya da tedavi etmek için kullanmayınız:
ani alerjik reaksiyonlar,
- hiperimmünoglobülin E sendromu (kalıtsal bir bağışıklık sistemi bozukluğu), aspergillozis (mantarla ilişkili bir akciğer hastalığı),
gıda alerjisi, alerjik deri döküntüsü ve saman nezlesi.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışımz.
XOLAİR'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
XOLAİR'in uygulama yöntemi açısından yiyecek ve içeceklerle ya da tek başına kullarulmasmda sakınca yoktur.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Eğer hamile iseniz ya da hamile kalmayı planlıyorsanız, XOLAİR tedavisine başlamadan önce bunu doktorunuza bildiriniz. Doktorunuz sizi hamilelik sırasında bu ilacı kullanmanın potansiyel riskleri ve faydaları konusunda bilgilendirecektir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
XOLAİR anne sütüne geçebilir. Eğer emziriyorsanız ya da emzirmeyi planlıyorsanız, XOLAİR kullanmadan önce doktorunuza damşınız.
Araç ve makine kullanımı
XOLAİR kendinizi uykulu ya da sersemlemiş hissetmenize neden olabilir. Böyle bir durumda araç ya da makine kullanmayınız.
XOLAİR'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
XOLAİR'in içeriğinde bulunan yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılığımz yoksa, bu maddelere bağlı olumsuz bir etki beklenmez.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
XOLAİR, nefes yolu ile alınan kortikosteroidler (iltihap giderici bir grup ilaç) ve aleıjik astım için alınan diğer ilaçlarla birlikte kullamlabilmekle birlikte, XOLAİR almaya başlamadan önce bu ilaçlan kullandığınızı doktorunuza söylemeniz önemlidir.
Parazit enfeksiyonuna karşı tedavi görüyorsamz doktorunuza bildiriniz.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. XOLAİR nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
• XOLAİR 2 veya 4 haftada bir, 1-4 enjeksiyon şeklinde uygulanır. Doktorunuz sizin için gerekli dozu belirleyecek ve uygulayacaktır.
• XOLAİR tedavisi sırasında mevcut astım ilacınızı kullanmaya devam etmeniz gerekecektir. Doktorunuza danışmadan hiçbir astım ilacınızı kullanmayı bırakmayınız.
• XOLAİR tedavisine başladıktan sonra astımınızda hemen bir iyileşme gözlemeyebilirsiniz. Etkinin tam olarak ortaya çıkması genellikle birkaç hafta sürer.
• Kendinizi iyi hissetseniz bile doktor randevularınızı aksatmayınız.
Uygulama yolu ve metodu:
• Doktorunuz XOLAİR'i size deri altına enjeksiyon olarak uygulayacaktır.
• XOLAİR tedavisine başlamadan önce, doktorunuz kanımzdaki IgE miktannı ölçmek için bir kan testi yapacaktır.
• Vücut ağırlığınıza ve kanınızda ölçülen IgE miktarına göre doktorunuz ne kadar XOLAİR'e ihtiyaç duyduğunuzu ve ne sıklıkta kullanacağınızı tayin edecektir. Bu nedenle doktorunuzun talimatlannı dikkatle uygulayınız.
Değişik yaş grupları: Çocuklarda kullanımı:
12 yaşın altındaki hastalarda XOLAİR kullamimaz. XOLAİR'in 12 yaşından daha küçük çocuklarda kullanılmasının güvenli ve etkili olduğu incelenmemiştir.
Yaşlılarda kullanımı:
XOLAİR, 65 yaş ve üzerindeki hastalara verilebilir. Deneyimler hala kısıtlı olmakla birlikte, yaşlı kişiler XOLAİR ile tedavi edildiğinde özel önlemlerin alınması gerektiğine dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır.
Özel kullanım durumları:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek ya da karaciğer hastalığınız varsa, lütfen XOLAİR kullanma konusunda doktorunuzla konuşunuz.
Doktorunuz ayrı bir tavsiyede bulunmadıkça, bu talimatları takip ediniz.
İlacınızı zamanında uygulatmayı unutmayınız.
Doktorunuz XOLAİR ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Tedaviyi erken kesmeyiniz, çünkü istenen sonucu alamazsımz.
Eğer XOLAİR'in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla XOLAIR kullandıysanız:
XOLAİR bir doktor veya hemşire tarafından uygulandığından, gereğinden fazla alma olasılığımz çok düşüktür.
XOLAİR'den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
XOLAIR'i kullanmayı unutursanız:
Unutulan dozu telafi etmek için iki dozu bir arada uygulatmayınız. Doktorunuzun önerisine uyunuz.
İlacınızın zamanında uygulamasını yaptırmayı unutursanız, unuttuğunuzu fark eder etmez doktorunuza danışınız.
XOLAİR ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:
XOLAİR tedavisinin sonlandırılması ya da tedaviye ara verilmesi astım belirtilerinizin nüksetmesine neden olabilir.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, XOLAİR'in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
XOLAİR'in kullanılması sonucunda aşağıda belirtilen yan etkiler ortaya çıkabilir:
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
Çok yaygın : 10 hastanın en az 1 'inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden
az,
fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan ; 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastamn birinden fazla
görülebilir.
^ Seyrek : 1.000 hastanın birinden az görülebilir.
Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Sıklığı bilinmeyen :Eldeki veriler ile belirlenemeyecek kadar az hastada görülebilir.
Ciddi yan etkiler:
XOLAİR bir protein içerir, tüm proteinlerle olduğu gibi, uygulama yerinde ya da vücudu genel olarak etkileyen alerjik reaksiyonlann meydana gelmesi olasılığı vardır.
Seyrek yan etkiler:
• Deride döküntü,
• kaşıntı ya da ürtiker (kurdeşen),
• yüzde, dudaklarda, dilde ya da vücudunuzım diğer bölümlerinde şişlik,
• hızlı kalp atışı,
• baş dönmesi ve sersemlik,
• nefes darlığı, hırıltı ya da nefes almada güçlük gibi ani alerji belirtileri,
^ Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin XOLAİR' e karşı ciddi aleıjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatınimamza gerek olabilir.
Ciddi alleıjik reaksiyon varlığında tedavi kesilmelidir.
Sıklığı bilinmeyen yan etkiler:
• pıhtılaşmadan sorumlu kan hücrelerinin (trombosit) sayısında ortaya çıkan azalma nedeniyle normalden daha kolay kanama ya da çürük oluşumu,
• ağrı, kol ve bacaklarda uyuşma ya da karıncalanma, deride yumrular ya da yama tarzında kabartılar, zayıflık ve yorgunluk, iştah ve kilo kaybı belirtilerinin bazılarımn bir arada görülmesi ile tanımlanan “Churg - Strauss sendromu” belirtileri,
• eklem ağrısı, eklemlerde katılık, döküntü, ateş, şişmiş/büyümüş lenf bezleri (bezeler) ile kendini gösteren “Serum Hastalığı”nm belirtilerini (genellikle ilacın uygulamasından sonraki 1 ila 5 gün içerisinde meydana gelir) fark ederseniz derhal doktorunuza danışımz.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek (her 1000 hastadan 1 'inde) görülür.
Diğer yan etkiler:
Çok yaygın (10 hastanın en az 1 'inde görülebilir):
• Ateş (çocuklarda)
Yaygın (10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir):
• enjeksiyon yerinde ağrı, şişkinlik, kaşıntı ve kızarıklık gibi reaksiyonlar,
• kamın üst bölgesinde ağn (çocuklarda),
• baş ağnsı (çocuklarda çok yaygın),
Yaygın olmayan (100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir):
• baş dönmesi, uyku hali ya da yorgunluk,
• el ya da ayaklarda karıncalanma ya da uyuşma,
• bayılma, postural hipotansiyon (otururken ya da ayaktayken tansiyonun düşmesi), ateş basması
• boğaz ağnsı, öksürük, aniden gelişen nefes alma problemleri,
• bulantı, ishal, hazımsızlık,
• kaşıntı, ürtiker (kurdeşen), döküntü, derinin güneşe olan hassasiyetinde artış
• kilo artışı,
• grip benzeri semptomlar,
• eklem ağrısı,
• kas ağrısı,
• eklemlerde şişlik,
• saç dökülmesi.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
5. XOLAİR'in saklanması
KOLAİR 'i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
XOLAİR, 2°C-8°C'de buzdolabında saklanmalıdır. Dondurulmamalıdır.
Açıldıktan sonra 2°C-8°C arasında 8 saat, 30°C'nin altındaki oda sıcaklığında 4 saat saklanabilir.
XOLAİR enjeksiyonluk çözelti için toz içeren flakonlar 2“C-8®C arasında nakledilmelidir.
Ambalajın üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden sonraXOLAİR'i kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz XOLAİR'i kullanmayınız.
Ruhsat sahibi:
No vartis Ürünleri
34912, Kurtköy/İstanbul
üretim yeri:
Novartis Pharma Stein AG
Schauffhauserstrasse, CH-4332, Stein, İsviçre
Bu kullanma talimatıtarihinde onaylanmıştır.
AŞAĞIDAKİ BİLGİLER BU İLACI UYGULAYACAK SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR.
Bazı durumlarda daha uzun sürebilmekle birlikte, liyofilize ürünün çözünmesi 15-20 dakika sürmektedir. Tam olarak sulandınimış ürün berrak ya da hafifçe opak görünecektir; flakonun kenarında doğru birkaç küçük hava kabarcığı ya da köpük görülebilir. Sulandınimış ürün biraz koyu kıvamlı olduğu için, 1.2 ml'lik dozu tam olarak alabilmek için şınngadan hava ya da çözelti fazlasını çıkarmadan önce flakondaki tüm ürünün çekilmesine dikkat edilmelidir.
Deri altına uygulama için XOLAİR'in hazırlanmasında aşağıdaki talimatlar uygulanmalıdır:
L 1.4 mİ
enjeksiyonluk su ampulden, geniş çaplı, ucunda 18 gauge bir iğne olan şırıngaya çekilir.
2. Flakon düz bir yüzeyde dik konumda tutulmak suretiyle, iğne sokulur ve standart aseptik teknikler kullamlarak, enjeksiyonluk su doğrudan flakonun içindeki tozun üzerine sıkılır.
3. Tozun tamamammı eşit olarak ıslatmak için, flakon dik konumda tutulareik yaklaşık 1 dakika
dairesel hareketlerle
kuvvetlice çevirin (gelişigüzel çalkalamayın).
4.
3. basamağı tamamladıktan sonra çözünme işlemine yardımcı olmak için, dik konumdaki flakon, kalan katı parçalan çözmek üzere yaklaşık 5 dakikada bir 5-10 saniye yavaşça dairesel hareketlerle çevrilir.
Not: Bazı durumlarda tozun tamamen çözünmesi 20 dakikadan fazla sürebilir. Böyle bir durumda, çözeltide jele benzer benzer parçacıklar kaybolana dek 4. basamak tekrarlanır. Ürün tam olarak çözündüğünde, çözeltide jel benzeri görünür parçacık olmamalıdır. Flakonun kenarına doğru küçük kabarcıklar ya da köpüklerin olması kabul edilebilir bir durumdur. Sulandırılmış ürün berrak ya da hafifçe opak görünecektir. Yabancı paçacıklar olduğu takdirde, ürünü kullanmayınız.
5.çözeltinin tümünü ters çevrilmiş flakondan çıkarmak
için piston şırınga haznesinin ucuna kadar geri çekilir.
6. 18 gauge iğne, subkutan enjeksiyon için 25 gauge bir iğne ile değiştirilir,
7. İstenen 1.2 mlTik dozu alabilmek için, hava, büyük kabarcıklar ve çözelti fazlası çıkarılır. Şınngada çözeltinin üstünde küçük kabarcıklardan oluşan ince bir tabaka kalabilir. Çözelti hafifçe koyu kıvamlı olduğu için, enjeksiyonun yapılması 5 ila 10 saniye sürebilir.
Bir flakon ile 1.2 mİ (150 mg) XOLAİR uygulanır. 75 mgTık uygulama için 0,6 mL XOLAİR uygulanması gerekir.
8. Enjeksiyonlar kolun deltoid bölgesine ya da kalçaya uygulanır. Bir uygulama bölgesine en fazla 150 mg (1,2 mL'den) XOLAİR uygulamr.Uygulanacak doza göre 1-4 enjeksiyon yapılması gerekir.
XOLAİR, tek kullanımlık bir flakonda takdim edilmekte olup, hiçbir antibakteriyel koruyucu içermemektedir. Sulandırılmış ürünün
2°C
- 8°C'de 8 saat ve 30°C'de 4 saat kimyasal ve fiziksel olarak stabil kaldığı (bozulmadan kaldığı) gösterilmiştir. Mikrobiyolojik açıdan, ürün sulandınidıktan sonra bekletilmeden kullanılmalıdır. Eğer hemen kullamimazsa, kullanımdan önceki geçerli saklama süreleri ve koşullan kullamcımn sorumluluğunda olup, sulandırma kontrollü ve onaylanmış aseptik koşullar altında yapıldığında, 2°C - 8°C'de 8 saati geçmemelidir. Kullanılmayan ürünler ya da atıklar uygun şekilde imha edilmelidir.
Tablo 1 Belirlenen dozun her bir uygulamada kullanılacak flakon sayısına, enjeksiyon sayısına ve toplam enjeksiyon hacmine dönüştürülmesi
Doz (mg) | Flakon sayısı | Enjeksiyonsayısı | Toplam enjeksiyon hacmi (mİ) |
| 150 mg* |
|
|
75
| 0.5
| 1
| 0.6
|
150
| 1
| 1
| 1.2
|
225
| 1.5
| 2
| 1.8
|
300
| 2
| 2
| 2.4
|
375
| 2.5
| 3
| 3.0
|
450
| 3
| 3
| 3.6
|
525
| 3,5
| 4
| 4.2
|
600
| 4
| 4
| 4.8
|
“1.2 mİ = flakon başına uygulanan maksimum hacim
|