İSOPTİN40 mg film kaplı tablet
Ağız yoluyla alınır.
•
Etken Madde
Her bir İSOPTİN40 mg film kaplı tablet, 40 mg verapamil hidroklorür içerir.•
Yardımcı maddeler
Kalsiyum fosfat dibazik dihidrat, mikrokristalize selüloz, kolloidal silikon dioksit, kroskarmeloz sodyum, magnezyum stearat, Opadry YS-1-2136.Bu Kullanma Talimatında:
1. ISOPTIN nedir ve ne için kullanılır?
2. ISOPTIN’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. ISOPTIN nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. ISOPTIN’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
2.ISOPTIN nedir ve ne için kullanılır?
İSOPTİN 40 mg film kaplı tablet, kalp kasının yeterli miktarda oksijenle beslenememesinden meydana gelen kalp rahatsızlıklarının tedavisinde, kalp ritmi ile ilgili belirli bazı rahatsızlıkların tedavisinde ve yüksek tansiyon vakalarının tedavisinde kullanılan bir ilaçtır.
İSOPTİN, 30 film tabletlik blister ambalajlarda sunulmaktadır.
İSOPTİN 40 mg film kaplı tablet’in etkin maddesi olan verapamil hidroklorür (HCl), kalsiyum blokeri veya kalsiyum antagonisti olarak adlandırılan bir ilaç grubuna aittir.
İSOPTİN 40 mg film kaplı tablet aşağıdaki durumlarda kullanılmaktadır:
- Kalp kasının yeterli miktarda oksijen ile beslenememesinden meydana gelen rahatsızlıkların yol açtığı angina pektoris (göğüs ağrısı veya göğüste sıkışma hissi) şikayetlerinde:
- Efor altında göğüs ağrısı: kronik stabil angina (efor anginası)
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1YnUyS3k0ZmxXak1UYnUyZ1Axak1U
- İstirahat halinde göğüs ağrısı: anstabil angina pektoris (kreşendo angina, istirahat anginası)
- Kalp damarlarının daralmasına bağlı göğüs ağrısı: vazospastik a angina pektoris (Prinzmetal angina, Varyant angina)
- Kalp krizinden sonra kalp yetmezliği gelişmemiş Angina pektoris hastalarında, Beta blokerler (kalp ritminin yükseldiği veya kan dolaşımının bozulmuş olduğu durumlarda kullanılan ilaçlar) ile tedavi uygulanmıyor ise
- Kalp ritmi bozukluklarında:
- Paroksimal supravertriküler taşikardi (nöbetler halinde ortaya çıkan, kalp kulakçığından kaynaklanan yüksek hızlı kalp ritmi bozukluğu)
- Hızlı AV (atriyoventriküler düğüm) iletisi durumunda (Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu veya Lown-Ganong-Levine sendromları dışında) atriyal flatter/fibrilasyon (patolojik yani çok aşırı seviyede artmış kalp hızı ile seyreden kalp kulakçığı kaynaklı kalp ritim bozuklukları)
- Yüksek tansiyon vakalarında
3.ISOPTIN nasıl kullanılır ?
Oral yoldan kullanılır. İSOPTİN’i ağızda bekletmeden, çiğnemeden yeterli miktarda su ile yemeklerde veya yemeklerden sonra alınız.
Erişkinler
Verapamil hidroklorür dozu, hastalığınızın şiddetine uygun olarak, doktorunuz tarafından size göre ayarlanacaktır. Kullanıldığı bütün hastalık tablolarında ortalama günlük doz 240 mg ile 360 mg arasındadır.
Günlük doz, uzun dönemde 480 mg’ı aşmamalıdır ancak kısa dönem için daha yüksek dozlar kullanılabilir. Kullanım süresinde bir kısıtlama yoktur.
Tavsiye edilen dozlar aşağıdaki şekildedir:
Yetişkinler ve vücut ağırlığ
Yaşlılarda kullanımı
Kalp kasının yeterli oksijenle beslenememesinin neden olduğu şikayetler (angina pektoris)
Önerilen doz üç ya da dörde bölünmüş dozlar halinde (120 mg)-240 mg-480 mg verapamil hidroklorürdür. Buna göre;
Günde 3 ya da 4 kez 1 İSOPTİN 40 mg film kaplı tablet (günde 120 - 160 mg verapamil hidroklorür).
İSOPTİN 40 mg düşük dozlarda uygulandığında dahi yeterli etkinin beklenebildiği hastalarda (örn. karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar ya da yaşlı hastalar) kullanılmalıdır.
Daha yüksek doza ihtiyaç duyan hastalarda (örn.günde 240 - 480 mg verapamil hidroklorür) iBıKekininıadcteıkıçeriğiı dAauyguncolWrfmülasy@tateışıkuMamlmh:dair..titck.gov.tı7Basvuru/Eimza/Kontroi adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1YnUyS3k0ZmxXak1UYnUyZ1Axak1U
Yüksek tansiyon
Önerilen doz üçe bölünmüş dozlar halinde (120 mg)-240 mg-360 mg verapamil hidroklorürdür. Buna göre;
Günde 3 kez 1 İSOPTİN 40 mg film kaplı tablet (günde 120 mg verapamil hidroklorür).
İSOPTİN 40 mg düşük dozlarda uygulandığında dahi yeterli etkinin beklenebildiği hastalarda (örn. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar ya da yaşlı hastalar) kullanılmalıdır.
Daha yüksek doza ihtiyaç duyan hastalarda (örn. günde 240 - 360 mg verapamil hidroklorür) etkin madde içeriği daha uygun olan formülasyonlar kullanılmalıdır.
Kalp ritim bozuklukları (paroksismal supraventriküler taşikardi, AV iletiminin hızlı olduğu atriyal fibrilasyon/flatter (WPW sendromunda görülen hariç))
Önerilen doz üç ya da dörde bölünmüş dozlar halinde (120 mg)-240 mg-480 mg verapamil hidroklorürdür. Buna göre;
Günde 3 ya da 4 kez 1 İSOPTİN 40 mg film kaplı tablet (günde 120-160 mg verapamil hidroklorür).
İSOPTİN 40 mg düşük dozlarda uygulandığında dahi yeterli etkinin beklenebildiği hastalarda (örn. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar ya da yaşlı hastalar) kullanılmalıdır.
Daha yüksek doza ihtiyaç duyan hastalarda (örn. günde 240 - 480 mg verapamil hidroklorür) etkin madde içeriği daha uygun olan formülasyonlar kullanılmalıdır.
İSOPTİN dozunuzu, her gün, günün aynı saatinde almaya özen gösteriniz. Bu sizin ilaç almayı unutmanızı engellemeye yardımcı olacak ve vücudunuzda sürekli ve düzgün seviyelerde ilaç bulunmasını sağlayacaktır.
Özel kullanım durumları
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer fonksiyonları bozuk olan hastalarda ilacın metabolizması karaciğer disfonksiyonu şiddetine bağlı olarak yavaşlayıp verapamil hidroklorürün etkisi artabilir ve uzayabilir. Bu nedenle karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatli biçimde doz ayarlanması gerekir ve bu hastalara başlangıçta düşük doz verilmelidir (örneğin karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda günde 80 - 120 mg’a eşdeğer olacak şekilde günde 2-3 kez 40 mg).
Doktorunuzla konuşmadan, kendi başınıza İSOPTİN almayı bırakmayınız. Verapamil hidroklorür uzun süreli tedaviden sonra aniden değil, yavaş yavaş, dozu aşamalı şekilde azaltılarak kesilmelidir.
Değişik yaş grupları
Çocuklarda kullanımı
6 yaşa kadar:
Önerilen doz iki ya da üçe bölünmüş dozlar halinde 80-120 mg verapamil hidroklorürdür. Buna göre;
Günde 2 ya da 3 kez 1 İSOPTİN 40 mg film kaplı tablet (günde 80-120 mg verapamil hidroklorür).
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman //ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1YnUyS3k0ZmxXak1UYnUyZ1Axak1U
6-14 yaş:
Önerilen doz iki ya da dörde bölünmüş dozlar halinde 80-360 mg verapamil hidroklorürdür. Buna göre;
Günde 2 ya da 4 kez 1 İSOPTİN 40 mg film kaplı tablet (günde 80-320 mg verapamil hidroklorür).
Daha yüksek doza ihtiyaç duyan hastalarda (örn. günde 360 mg verapamil hidroklorür) etkin madde içeriği daha uygun olan formülasyonlar kullanılmalıdır.
Eğer İSOPTİN ’nin etkisinin çok güçlü ya da çok zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla ISOPTIN kullanırsanız
kullandıysanız:İSOPTİN den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışşanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
Aşırı miktarlarda verapamil hidroklorür alınması durumunda, önemli oranda tansiyon düşmesi, kalp kası zaafiyeti, kalp veya kan dolaşımı şoklarına yol açabilecek veya kalbin durmasına neden olabilecek kalp ritmi bozuklukları (örneğin kalp temposunda yavaşlama veya hızlanma, kalpte uyarı yayılımında bozukluklar) olabilir. Koma düzeyine kadar artabilen bilinç kaybı, kan şekerinin yükselmesi, kandaki potasyum konsantrasyonunun düşmesi, kandaki pH düzeyinin düşmesi (metabolik asidoz), vücut hücrelerinde oksijen kıtlığı (hipoksi), akciğerde sıvı toplaması (akciğer ödemi) ile birlikte kan dolaşımı ve kalp şoku, böbrek faaliyetinin zayıflaması ve kramplar görülebilir. Zaman zaman ölüm olayları da bildirilmiştir.
İSOPTİN
ISOPTIN'i kullanmayı unuttuysanız
Eğer ilacınızı almayı unutursanız, bu dozu aynı gün içerisinde hatırlar hatırlamaz alınız. Ancak bir sonraki dozun zamanı gelmişse, unuttuğunuz dozu atlayınız ve ilacınızı kaldığınız yerden düzenli olarak kullanmaya devam ediniz.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
İSOPTİN
ISOPTIN ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
Lütfen İSOPTİN’ nin kullanımına önceden hekiminizin onayını almadan ara vermeyiniz veya kullanımı kesmeyiniz.
Uzun süreli kullanım sonunda İSOPTİN kullanımına son verilmesi ani olarak yapılmaz, aksine yavaş yavaş azaltılarak belirli bir zaman içinde gerçekleştirilir.
4.Olası yan etkiler nelerdir ?
Tüm ilaçlar gibi ISOPTIN’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
Çok yaygın : 10 hastanın en az 1 inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek : 1000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Çok seyrek : 10000 hastanın birinden az görülebilir.
Bu beBİflflmİyotkT;ldekil/v6pillerdl<3nillharlsl<tetll'e thliminatadi^^m Dyo>rpan //ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1YnUyS3k0ZmxXak1UYnUyZ1Axak1U
Aşağıdakilerden biri olursa, İSOPTİN kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Yüz, gözler, dudaklar, dil, kollar ya da bacaklarda şişlik
• Nefes alma güçlüğü, yutma güçlüğü
• Deri döküntüleri
• Alerjik belirtiler
• Genel sağlık hissinin ağır bir biçimde bozulmasıyla birlikte seyreden ağır alerjik deri reaksiyonları (Stevens-Johnson sendromu)
• Kurdeşen
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin İSOPTİN'e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Yaygın
• Baş dönmesi ve/veya uyuşukluk hissi
• Baş ağrısı
• Nöropati (sinir sistemi hastalıkları)
• Sinirlilik
• Kalp ritminde yavaşlama (bradikardi)
• Kalp kası zayıflığı oluşması veya önceden var olan kalp kası zayıflığında kötüleşme
• Aşırı tansiyon düşüşü ve/veya bedenin konumu değiştirildiğinde, yani yatarken veya otururken ayağa kalkıldığında tansiyon düşmesi (ortostatik regülasyon bozuklukları)
• Sıcak basması (yüzde sıcaklık hissiyle birlikte kızarma)
• Hipotansiyon (tansiyonda düşüş)
• Kabızlık
• Mide bulantısı
• Kol ve bacaklarda ağrılı kızarıklıklar ve şişkinlikler (eritromelalji)
• Eklemlerde ödem (periferik ödemler)
Yaygın Olmayan
• Glukoz toleransında azalma
• Kalp çarpıntısı (palpitasyon)
• Kalp atış ritminde hızlanma (taşikardi)
• Karın ağrısı
• Karaciğer enzimlerinde artışla birlikte muhtemelen alerjik karaciğer iltihabı (hepatit)
• Yorgunluk
Seyrek
• Kol ve bacaklarda karıncalanma, uyuşukluk ve soğukluk hissi gibi olumsuz hisler (parestezi)
• Titreme (tremor)
• Uykululuk/uyuşukluk/bilinç bulanıklığı (somnolans)
• Kulak çınlaması (tinnitus)
• Kusma
Bu belge 5070 saJTerlehmnkemiH^KniUlPperhlCİieÖztronik olarak imzalanmıştır. Doküman //ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1YnUyS3k0ZmxXak1UYnUyZ1Axak1U
Çok Seyrek
• Güneş yanığı benzeri cilt reaksiyonları (fotodermatit)
• Belirli kas hastalıklarında kötüleşme (Miyastenia gravis, Lambert-Eaton sendromu, ileri derecede Duchenne kas distrofisi)
Bilinmiyor
• Aşırı duyarlılık
• İstem dışı hareket bozuklukları (ekstrapiramidal semptomlar)
• Paraliz (tetraparez) (Verapamil hidroklorür ile kolşisinin (gut tedavisinde kullanılan bir ilaç) birlikte uygulanması ile bağlantılı olarak felçler (paraliz ve bunun kol ve bacaklarda zayıflık (tetraparez) halinde olması) hakkında sadece tek bir pazarlama sonrası bildirim vardır.)
• Kramplar
• Kanda çok yüksek potasyum konsantrasyonu (hiperkalemi)
• Baş dönmesi (vertigo)
• Kalpte ağır uyarı iletim bozuklukları (I., II., III. derece AV blok)
• Kalp kası zayıflığı (kalp yetmezliği)
• Sinüs arresti (kalp hızında ciddi azalma)
• Sinüs bradikardisi (kalp hızında yavaşlama)
• Kalp durması (asistoli)
• Bronşlarda daralma (bronkospazm)
• Nefes darlığı (dispne)
• Abdominal şikayetler
• Diş etinde büyüme (gingiva hiperplazisi)
• Barsak tıkanması (ileus)
• Özellikle de yüz bölgesinde olmak üzere doku şişlikleri (anjiyoödem)
• Genel durumu ağır şekilde bozan ağır alerjik cilt reaksiyonu (Stevens-Johnson sendromu)
• Eritema multiforme (genelde kendiliğinden geçen, el, yüz ve ayakta dantele benzer kızarıklık oluşturan, aşırı duyarlılık durumu)
• Saç dökülmesi (alopesi)
• Kaşıntı (pruritus)
• Nokta veya leke şeklinde cilt veya mukoza kanamaları (purpura)
• Lekeli ve kabarcıklı cilt döküntüsü (makülopapulöz egzantem)
• Kurdeşen (ürtiker)
• Eklem ağrıları (artralji)
• Kas zayıflığı
• Kas ağrısı (miyalji)
• Böbrek yetmezliği
• Sertleşme problemi (erektil disfonksiyon)
• Süt akımı (galaktore / aniden süt gelmesi durumu)
• Erkek meme bezlerinde büyüme (jinekomasti)
• Kandaki prolaktin değerlerinde artış
Kalp pili olan hastalarda ISOPTİN tedavisi ile hız ve algı eşiklerinin artabileceği göz ardı edilmemelidir.
Yan etkilerin raporlanması
2.ISOPTIN kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
ISOPTIN'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
- Eğer verapamil hidroklorüre ve ilacın diğer bileşenlerden herhangi birine karşı alerjik (aşırı duyarlı) iseniz. Bu maddeler kullanım talimatının başında verilmektedir. Eğer sizde böyle bir durum varsa, İSOPTİN almaya başlamadan önce sizi tedavi eden doktorunuza bildiriniz,
- Eğer daha önce bir kalp/dolaşım şoku geçirdiyseniz,
- Eğer kalbinizde sinüs düğümü ile kalp kulakçığı arasında (II. ve III. derece SA blok) yüksek dereceli uyarı iletim bozukluğunuz varsa ve kalp pili kullanmıyorsanız,
- Eğer kalbinizde kalp kulakçığı ile karıncığı arasında (II. ve III. derece AV blok) yüksek dereceli uyarı iletim bozukluğunuz varsa ve kalp pili kullanmıyorsanız,
- Eğer hasta sinüs düğümü sendromunuz varsa (sinüs düğümündeki tahribat nedeniyle oluşan kalp ritim bozuklukları), örn. kalp atışınız yavaşlamış ve hızı dakikada 60 atıştan az ise veya kalp atışınızda değişimli olarak hızlanma veya yavaşlama meydana geliyorsa veya kalbinizde pil takılı olmayıp kalpte sinüs düğümü ile kulakçık arasında uyarı iletim bozuklukları varsa veya sinüs düğümünde duyarlılık oluşmuyorsa (sinüs bradikardisi, bradikardi-taşikardi sendromu, SA blokajları veya sinüs arresti),
- Eğer bir kalp kası zayıflığınız varsa (kalbin atım gücünü gösteren ejeksiyon fraksiyonu değeriniz azalmış ve %35’in altına inmiş ise ve/veya oklüzyon basıncı (akciğer ana damarının kama basıncı) 20 mmHg’nin üzerindeyse) (verapamil ile tedavi edilebilir bir supraventriküler taşikardiye bağlı olmamak koşuluyla),
- Eğer atriyal fibrilasyon/flatterinize (patolojik yani çok aşırı seviyede artmış kalp hızı ile seyreden kalp kulakçığı kaynaklı kalp ritim bozuklukları) eşlik eden Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu veya Lown-Ganong-Levine sendromu (iletimi bozukluğu sonucunda kalp atışında nöbetler halinde ortaya çıkan hızlanma ile seyreden özel hastalıklar) varsa: Bu durumda, ventriküler fibrilasyon (kalp karıncığı kaynaklı çok yüksek kalp hızı ile seyreden ritm bozukluğu) dahil ventriküler taşikardilerin oluşma (kalp atışlarının kalp karıncığı kaynaklı hızlanması) riski verapamin kullanımı esnasında yükselmektedir,
- Eğer ivabradin (belirli kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir ilaç) alıyorsanız.
Beta blokerler (kalp ritminin yükseldiği veya kan dolaşımının bozulmuş olduğu durumlarda kullanılan ilaçlar) İSOPTİN tedavisi ile aynı zamanda damar yoluyla uygulanmamalıdır Bu be(geoğunabakımr<sermsi Kaiİç)iyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman //ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresindenkontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1YnUyS3k0ZmxXak1UYnUyZ1Axak1U
İSOPTİN
ISOPTIN'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
- Eğer kalp yetmezliğiniz varsa,
- Eğer kısa süre önce örn. kalp atışlarında yavaşlama (bradikardi), tansiyonda aşırı düşüş (hipotansiyon) veya kalbin sol tarafında kalp kası zayıflığı (sol kalp yetmezliği) gibi komplikasyonlar içeren akut bir kalp krizi geçirdiyseniz,
- Eğer kalp kulakçığı ile karıncığı arasında (I. derece AV blok) hafif uyarı iletim bozuklukları meydana geliyorsa,
- Eğer tansiyonunuz düşükse (sistolik 90 mmHg’nin altında)
- Eğer sakin konumunda ölçülen nabzınız dakikada 50 atımın altında ise (bradikardi)
- Eğer karaciğer fonksiyonlarınız önemli ölçüde sınırlı hale gelmişse
- Eğer sinirlerden gelen uyarıların sinir dalgaları şeklinde kas sistemine aktarılmasını sınırlayan bir hastalığınız (örneğin Miyastenia Gravis, Lambert-Eaton-Sendromu, ileri düzeyde Duchenne kas distrofisi) varsa
Yapılan araştırmalar, böbrek yetmezliği olan hastalarda olumsuz etkilenmiş olan böbrek fonksiyonunun verapamilin farmakokinetiğini, yani verapamilin vücutta maruz kaldığı işlemleri etkilemediğini göstermektedir. Buna rağmen, bireysel vaka raporları verapamilin böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda çok dikkatli takip altında kullanılması gerektiğini düşündürmektedir. Verapamil hemodiyaliz ile uzaklaştırılamamaktadır.
Yüksek tansiyonun bir ilaçla tedavi edilmesi için düzenli doktor kontrolü gerekir.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
İSOPTİN
ISOPTIN'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
İSOPTİN, tercihen yemekte veya yemekten kısa süre sonra, emilmeden ve çiğnenmeden, yeterli miktarda sıvı ile alınmalıdır (örn. bir bardak su). İSOPTİN kullanırken greyfurt içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durmalısınız. Greyfurt verapamil hidroklorürün kandaki konsantrasyonunu yükseltebilir.
İSOPTİN alkolün etkisini artırdığından, bu ilacı kullanırken mümkün olduğunca alkol içmemelisiniz.
Hamilelik
ilacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamile kadınlarda verapamil hidroklorür kullanımı ile ilgili yeterli veri yoktur. Verapamil hidroklorürün insanlarda plasentaya (hamilelikte anne ile bebek arasında bağlantı sağlayan organ) geçtiği bilinmektedir. Ağız yoluyla tedavi görmüş sınırlı sayıda hamile kadında verapamil hidroklorürün fetüse zarar veren etkisi göz ardı edilememektedir. Hayvanlarla yapılan araştırmalar bu ilacın bebekler üzerinde zararlı etkileri olduğunu göstermiştir.
Verapamil hidroklorür gebeliğin ilk altı aylık döneminde kullanılmamalıdır. ISOPTİN’i hamileliğin son üç ayında ancak doktorunuzun anne ve çocuk açısından riskleri dikkate alarak bu tedaviyi mecburi görmesi halinde alabilirsiniz.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
Bu beia&vkullanmadanöı cedoktorun tizaveyaaekz&&in>mai'dDnşnmız^v ://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1YnUyS3k0ZmxXak1UYnUyZ1Axak1U Verapamil HCl, insan sütüne geçer. Süt emen bebeklerdeki potansiyel yan etkiler göz önünde bulundurulduğunda, emzirme döneminde verapamil ancak anne sağlığı için gerekliyse kullanılmalıdır.
Araç ve makina kullanımı
Farklı bireysel reaksiyonlara bağlı olarak, bazen araba ve diğer makineleri kullanma ve riskli koşullarda çalışma becerisi azalabilir. Bu durum özellikle tedavinin başlangıcında, doz yükseltildiğinde, başka bir ilaçtan geçiş yapıldığında ve alkol alınması halinde geçerlidir. ISOPTİN kandaki alkol seviyesini yükseltebilmekte ve vücuttan atılımını yavaşlatabilmekte, bunun sonucunda da alkolün etkileri artabilmektedir.
İSOPTİN’
ISOPTIN'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Uyarı gerektiren herhangi bir yardımcı madde içermemektedir.
Eğer verapamil hidroklorüre ve ilacın diğer bileşenlerden herhangi birine karşı alerjik (aşırı duyarlı) iseniz İSOPTİN almaya başlamadan önce sizi tedavi eden doktorunuza bildiriniz.
5.ISOPTIN'in saklanması
ISOPTlN ’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra ISOPTIN'i kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi:
Abbott Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti.,
Saray Mah., Dr. Adnan Büyükdeniz Cad., No:2,
Kelif Plaza, Kat: 12-20, 34768 Ümraniye -İstanbul
Üretim Yeri:
PharmaVision Sanayi ve Ticaret A.Ş.,
Davutpaşa Caddesi No: 145, 34020 Topkapı, İstanbul
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1YnUyS3k0ZmxXak1UYnUyZ1Axak1U
KISA URUNBILGISI
1.BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
®
ISOPTIN 40 mg Film Tablet
2.KALITATIF VE KANTİTATIF BİLEŞİM
Etkin maddeler:Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3.FARMASÖTlK FORM
Film tablet.
4.KLINIK ÖZELLIKLER
4.1Terapötik endikasyonlar
Verapamil hidroklorür aşağıdakiler gibi koroner arter hastalığı tablolarının (kalp kasına yetersiz oksijen gitmesi ile karakterize durumların) tedavisi için endikedir: Kronik stabil angina pektoris; anstabil angina pektoris (kreşendo angina, istirahat anginası); vazospastik angina pektoris (Prinzmetal angina, varyant angina); kalp yetmezliği olmayan hastalarda ve beta-blokörler endike değilse, miyokard enfarktüsü sonrası angina.
Verapamil aynı zamanda; paroksismal supraventriküler taşikardi, hızlı atriyoventriküler iletili atriyal fibrilasyon/atriyal flatter (Wolff-Parkinson-White sendromu dışında) tablolarındaki kalp ritmi bozuklukları ve ayrıca yüksek kan basıncı (hipertansiyon) tedavisi için de endikedir.
4.2Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji
Verapamil hidroklorür dozu, hastalığın şiddetine uygun olarak, hastaya göre ayarlanmalıdır. Bütün endikasyonlarda ortalama günlük doz 240 mg ile 360 mg arasındadır. Günlük doz, uzun dönemde 480 mg'ı aşmamalıdır ama kısa dönem için daha yüksek dozlar kullanılabilir.
Uygulama süresi
Kullanım süresinde bir kısıtlama yoktur. Verapamil hidroklorür uzun dönemli kullanımdan sonra aniden kesilmemelidir. Dozajın azaltılarak kesilmesi önerilir.
Uygulama şekli
Tabletler emilmeden veya çiğnenmeden yeterli sıvıyla beraber, tercihen yemekte veya yemekten kısa süre sonra alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer fonksiyonu azalmış olan hastalarda ilacın metabolizması, hepatik disfonksiyonun şiddetine bağlı olarak az ya da çok miktarda gecikebilir ve bu durum, verapamil hidroklorürün etkilerini artırır veya uzatır. Bu nedenle karaciğer fonksiyonu azalmış olan hastalarda dozaj gereksinimleri özel bir dikkatle ayarlanmalı ve başlangıçta düşük dozlar verilmelidir.
Isoptin® 40 mg Film Tablet, düşük dozlara yeterli bir yanıt vermesi olası olan hastalarda kullanılmalıdır (örn., hepatik disfonksiyonu olan hastalar veya yaşlı hastalar). Yüksek dozajlara (örn., günde 240 mg - 480 mg verapamil hidroklorür) gereksinimi olan hastalar için aktif ilaç içeriği daha elverişli olan formülasyonlar kullanılmalıdır.
Yetişkinler ve vücut ağırlığı 50 kg'ın üstünde olan adolesanlarda kullanım:
Koroner arter hastalığı, paroksismal supraventriküler taşikardi, atrial flatter ve atrial fibrilasyon:
120 - 480 mg, üç ya da dört doza bölünmüş olarak. Hipertansiyon:
120 - 480 mg, üç doza bölünmüş olarak.
Pediyatrik popülasyon(sadece kardiyak ritim bozukluğu için):
6 yaşına kadar: 80 - 120 mg verapamil hidroklorür, iki ya da üç doza bölünmüş olarak. 6-14 yaş: 80 - 360 mg verapamil hidroklorür, iki ya da dört doza bölünmüş olarak.
4.3Kontrendikasyonlar
İsoptin 40 mg Film Tablet kullanımı aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
•Verapamil veya ürünün bileşiminde yer alan yardımcı maddelere karşı bilinen aşırı duyarlılık,
•Kardiyojenik şok,
•Komplikasyon gelişmiş akut miyokard enfarktüsü vakaları (bradikardi,hipotansiyon,sol kalp yetmezliği),
•II. ve III. derece AV blok (kalp pili kullanan hastalar hariç),
•Hasta sinüs sendromu (kalp pili kullanan hastalar hariç),
•Konjestif kalp yetmezliği,
•Atriyal fibrilasyon/flatter ve eş-zamanlı Wolf-Parkinson-White Sendromu,
•Eş zamanlı beta-blokör kullanan hastalar.
4.4Özel kullanım uyarıları ve önlemleri Kalp Yetmezliği
Verapamil, hastaların çoğunda ön yükteki azalma (azalmış sistemik vasküler direnç) özelliğiyle, ventriküler performansta net bir bozulma olmadan kompanse olan negatif bir inotropik etkiye sahiptir. Şiddetli sol ventrikül disfonksiyonu bulunan (örn., ejeksiyon fraksiyonu %30'dan az veya orta dereceli ya da şiddetli kardiyak yetmezlik belirtileri olan) hastalarda ve beta adrenerjik blokör alıyorlarsa, her hangi bir derecede ventrikül disfonksiyonu olan hastalarda verapamilden kaçınılmalıdır (Bkz. Ilaç Etkileşimleri). Daha hafif ventrikül disfonksiyonu olan hastalar, verapamil tedavisinden önce mümkünse optimum dozlarda dijital ve/veya diüretiklerle kontrol edilmelidir. (Bkz. Uyarılar/Önlemler).
Hipotansiyon
Verapamilin farmakolojik etkisi, bazen kan basıncının normal düzeylerin altına düşmesine neden olabilir ve bu durum, baş dönmesi veya semptomatik hipotansiyonla sonuçlanabilir. Hipertansif hastalarda, kan basıncının normalin altına düşmesi olağan dışıdır.
Karaciğer Enzimlerinde Yükselme
Eş zamanlı alkali fosfataz ve bilirubin yükselmeleriyle birlikte olan ve olmayan transaminaz yükselmeleri bildirilmiştir. Bu gibi yükselmeler bazen geçicidir ve verapamil tedavisine devam edilmesine karşın ortadan kalkabilir. Verapamil ile bağlantılı birçok hepatoselüler hasar olgusu ilaca yeniden maruz kalınmasıyla kanıtlanmıştır; bunların yarısında SGOT, SGPT ve alkali fosfataz yükselmelerine ilave olarak bitkinlik, ateş, ve/veya sağ üst kadranda ağrı gibi klinik semptomlar ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, verapamil alan hastalarda karaciğer fonksiyonunun periyodik olarak izlenmesi gerekir.
Aksesuar Baypas Ileti Yolu (Wolff-Parkinson-White veya Lown-Ganong-Levine)
Paroksismal ve/veya kronik atriyal fibrilasyonu veya atriyal flatteri ve mevcut bir aksesuar AV ileti yolu olan bazı hastalarda intravenöz verapamil (veya dijital) verildikten sonra aksesuar yoldan AV yolunu baypas yaparak çok hızlı bir ventriküler yanıt veya ventriküler fibrilasyon üreten, artmış bir ileriye doğru giden ileti gelişmiştir. Bunun oral verapamil ile oluşma riski belirlenmiş olmamakla birlikte oral verapamil almakta olan bu gibi hastalar risk altında olabilirler ve verapamilin bu hastalarda kullanımı kontrendikedir (Bkz. Kontrendikasyonlar).
Tedavi çoğunlukla DC-kardiyoversiyondur. Kardiyoversiyon oral Isoptin'den sonra güvenli ve etkin bir biçimde kullanılmıştır.
Atriyoventriküler Blok
Verapamilin AV ileti ve SA nodu üzerindeki etkisi, asemptomatik birinci-derece blok ve geçici bradikardiye neden olabilir, bazen buna nodal kaçış ritimleri eşlik edebilir. PR aralığının uzaması, özellikle terapinin erken titrasyon fazında verapamilin plazma konsantrasyonlarıyla korelasyon göstermektedir. Ancak, daha yüksek derecelerden AV blok sık olmasa da (%0.8) gözlenmiştir. Belirgin birinci-derece blok veya ikinci- veya üçüncü-derece AV bloğa ilerleyen gelişim olması, dozajın azaltılmasını veya nadiren verapamil HCl'in kesilmesini ve klinik duruma bağlı olarak uygun tedavinin uygulanmasını gerektirir.
Hipertrofik Kardiyomiyopatili Hastalar (IHSS)
Hipertrofik kardiyomiyopatisi olan (çoğu propranolole refrakter olan veya tolere edemeyen) ve 720 mg/gün'e kadar olan dozlarda verapamil verilen hastalarda çeşitli şiddetli advers etkiler görülmüştür. Şiddetli sol ventriküler dışa akım obstrüksiyonu ve geçmişte sol ventrikül disfonksiyonu öyküsü bulunan üç hasta pulmoner ödem nedeniyle ex olmuştur. Genel olarak görülen advers etkiler; pulmoner ödem ve/veya şiddetli hipotansiyon, sinüs bradikardisi, ikinci-derece AV blok, sinüs arestidir.
Bu hasta grubunda mortalite oranı yüksek ciddi bir hastalığın bulunduğu dikkate alınmalıdır. Advers etkilerin çoğu dozun azaltılmasına iyi yanıt vermiş ve verapamilin kesilmesi nadiren gerekmiştir.
Hepatik Fonksiyonu Azalmış Hastalarda Kullanım
Verapamil büyük ölçüde karaciğer tarafından metabolize edildiğinden, hepatik fonksiyonu azalmış olan hastalara dikkatle uygulanmalıdır. Şiddetli karaciğer disfonksiyonu, çabuk salımlı verapamilin eliminasyon yarı-ömrünü yaklaşık 14 - 16 saat uzattığından; bu hastalara, karaciğer fonksiyonu normal olan hastalara verilen dozun yaklaşık %30'u verilmelidir. PR aralığının anormal uzaması dikkatle izlenmeli veya aşırı farmakolojik etkilerin başka belirtileri izlenmelidir (Bkz. Doz Aşımı).
Nöromüsküler İletisi Zayıflamış (Azalmış) Hastalarda Kullanım
Verapamilin Duchenne müsküler distrofisi olan hastalarda nöromüsküler iletiyi azalttığı, nöromüsküler blokaj ajanı veküronyumun etkisinden kurtulmayı uzattığı, miyastenia graviste, Lambert-Eaton sendrom ve ilerlemiş Duchenne müsküler distrofide kötüleşmeye neden olduğu bildirilmiştir. Nöromüsküler iletisi yavaşlamış olan hastalara uygulandığında verapamil dozajını azaltmak gerekli olabilir.
Renal Fonksiyonu Azalmış Hastalarda Kullanım
Uygulanan verapamil dozunun yaklaşık %70'i idrarda metabolitler olarak atılır. Yapılan karşılaştırma çalışmalarında böbrek fonksiyon bozukluğunun, son evre böbrek yetmezliği olan hastalarda verapamil farmakokinetiği üzerinde bir etkisinin olmadığı gösterilmiş olmasına rağmen, çok sayıda vaka raporu verapamilin böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatli ve yakın gözlem altında kullanılması gerektiğini önermektedir.Verapamil hemodiyalizle uzaklaştırılamaz.
Verapamil; renal fonksiyonu azalmış olan hastalara dikkatle uygulanmalıdır. Bu hastalar PR aralığının uzaması veya başka aşırı doz belirtileri yönünden dikkatle izlenmelidir (Bkz. Doz Aşımı).
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
In vitro
metabolik çalışmalar verapamil hidroklorürün sitokrom P450 CYP3A4, CYP1A2, CYP2C8, CYP2C9 ve CYP2C18 tarafından metabolize edildiğini göstermektedir. Verapamilin CYP3A4 enzimlerinin ve P-glikoproteinin (P-gp) inhibitörü olduğu gösterilmiştir.
CYP3A4 indükleyicileri verapamilin plazma düzeyinde düşmeye sebep olurken, CYP3A4 inhibitörlerinin plazma verapamil düzeyinde yükselmeye sebep olduğu ve bu etkileşimlerin klinik açıdan anlamlı oldukları bildirilmiştir. Bu nedenle hastalar ilaç etkileşmeleri açısından izlenmelidir.
Farmakokinetik nedenlere bağlı potansiyel ilaç etkileşimleri aşağıdaki tabloda verilmektedir:
Verapamil ile bağlantılı olan Potansiyel İlaç Etkileşimleri
Eş-zamanlı ilaç | Verapamil veya eş-zamanlı ilaç üzerindeki potansiyel etki | Yorum |
Alfa blokörler
|
Prazosin
| i Prazosin Cmaks (~%40) yarılanma ömründe etki olmaksızın
| ilave bilgi aşağıdadır
|
Terazosin
| i Terazosin EAA (~%24) ve Cmaks (~%25)
|
Antiaritmikler
|
Flekainid
| Flekainid plazma klirensi üzerinde minimal etki (<~%10); verapamil plazma klirensi üzerinde hiç etki yoktur
| Ilave bilgi aşağıdadır
|
Kinidin
| i Oral kinidin klirensi (~%35)
|
Antiastmatikler
|
Teofilin
| i Oral ve sistemik Cl ~%20
| Cl azalması sigara içenlerde daha azdır (~ %11)
|
Antikonvülsanlar
|
Karbamazepin
| inatçı parsiyel epilepsi hastalarında i karbamazepin EAA (~%46)
| ilave bilgi aşağıdadır
|
Fenitoin
| Verapamil plazma düzeyinde olası i
| ilave bilgi aşağıdadır
|
Antidepresanlar
|
Imipramin
| i Imipramin EAA (~%15)
| Aktif metabolit desipraminin düzeylerini etkilemez
|
Antidiyabetikler
|
Gliburid
| i Gliburid Cmaks (~%28), EAA (~%26)
|
|
Antiinfektifler
|
Klaritromisin
| Verapamil düzeylerinde olası i
|
|
Eritromisin
| Verapamil düzeylerinde olası i
|
|
Rifampin
| i verapamil EAA (~%97), Cmaks (~%94), oral biyoyararlanım (~%92)
| ilave bilgi aşağıdadır
|
Telitromisin
| Verapamil düzeylerinde olası i
|
|
Antineoplastikler
|
Doksorubisin
| Oral verapamil uygulaması ile i doksorubisin EAA (%89) ve Cmaks (%61)
| Küçük hücreli akciğer kanseri olan hastalarda
|
IV verapamil uygulaması ile doksorubisin farmakokinetiğinde anlamlı bir değişiklik olmaz
| ileri evre neoplazması olan hastalarda
|
Barbitüratlar
|
Fenobarbital
| i Oral verapamil klirensi (~ 5 kat)
|
|
Eş-zamanlı ilaç | Verapamil veya eş-zamanlı ilaç üzerindeki potansiyel etki | Yorum |
Benzodiyazepinler ve diğer anksiyolitikler
|
Buspiron
| t Buspiron EAA, Cmaks ~ 3.4 kat
|
|
Midazolam
| t Midazolam EAA (~3 kat) ve Cmaks (~ 2 kat)
|
|
Beta blokörler
|
Metoprolol
| Angina hastalarında t metoprolol EAA (~%32.5) ve Cmaks (~%41)
| Ilave bilgi aşağıdadır
|
Propranolol
| Angina hastalarında t propranolol EAA (~%65) ve Cmaks (~%94)
|
Kalp glikozitleri
|
Digitoksin
| 1 Digitoksin toplam vücut klirensi (~%27) ve ekstrarenal klirens (~%29)
|
|
Digoksin
| Sağlıklı bireylerde: t digoksin Cmaks ~%45-53 t digoksin Css ~%42 ve t digoksin EAA ~%52
|
|
H2 Reseptör antagonistleri
|
Simetidin
| t Verapamil EAA,R: ~%25, S: ~%40; ve R- ve S-verapamil klirensinde buna karşılık gelen |
|
|
Imm ünolojikler
|
Siklosporin
| t Siklosporin EAA, Css, Cmaks ~%45
|
|
Everolimus
| Everolimus düzeylerinde olası t
|
|
Sirolimus
| Sirolimus düzeylerinde olası t
|
|
Takrolimus
| Takrolimus düzeylerinde olası t
|
|
Lipid düşürücü ajanlar
|
Atorvastatin
| Atorvastatin düzeylerinde olası t t verapamil EAA ~%42.8
| Ilave bilgi aşağıdadır
|
Lovastatin
| Lovastatin düzeylerinde olası t
|
Simvastatin
| t Simvastatin EAA (~2.6 kat), Cmaks (~4.6 kat)
|
Serotonin reseptör agonistleri
|
Almotriptan
| t Almotriptan EAA (~%20) t Cmaks (~%24)
|
|
Ürikozürikler
|
Sulfinpirazon
| t Verapamil oral klirensi (~3 kat) 1 Biyoyararlanım (~%60)
| Ilave bilgi aşağıdadır
|
Diğer
|
Greyfurt suyu
| t R- (~%49) ve S- (~%37) verapamil EAA t R- (~%75) ve S- (~%51) verapamil Cmaks
| Eliminasyon yarı ömrü ve renal klirens etkilenmez
|
St. John bitkisi
| i R- (~%78) ve S- (~%80) Verapamil EAA ile buna karşılık gelen Cmaks azalmaları
|
|
Diğer İlaç Etkileşimleri ve İlave İlaç Etkileşim Bilgileri
Antiaritmikler, beta blokörler
Kardiyovasküler etkilerde karşılıklı potansiyalizasyon (daha yüksek dereceli AV blok, kalp hızında daha fazla düşme, kalp yetmezliğinin indüksiyonu ve hipotansiyonun potansiyalizasyonu).
Antihipertansifler, diüretikler, vazodilatörler
Hipotansif etkinin potansiyalizasyonu.
Prazosin, terazosin
Aditif hipotansif etki.
HIV antiviral ajanlar
Ritonavir gibi bazı HIV antiviral ajanların potansiyel metabolik inhibisyonuna bağlı olarak, verapamilin plazma konsantrasyonları artabilir. Verapamil dikkatli kullanılmalı veya dozu azaltılmalıdır.
Kinidin
Hipotansiyon.
Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopatili hastalarda pulmoner ödem oluşabilir.
Karbamazepin
Karbamazepin düzeylerinde artış.
Bu durum çift görme, baş ağrısı, ataksi veya baş dönmesi gibi karbamazepine ait yan etkilere sebep olabilir.
Fenitoin
Verapamil plazma düzeylerinde düşüşe ve verapamil hidroklorürün etkisinin azalmasına sebep olabilir.
Lityum
Lityum nörotoksisitesinde artış.
Rifampin
Kan basıncını düşürücü etkisi azalabilir.
Kolşisin
Kolşisin hem CYP3A'nın hem de dışarı akış taşıyıcı molekülü P-glikoproteinin (P-gp) bir substratıdır. Verapamilin CYP3A ve P-gp'yi inhibe ettiği bilinmektedir. Verapamil ve kolşisin birlikte uygulandıklarında P-gp ve/veya CYP3A'mn verapamil tarafından inhibisyonu, kolşisin temasının artmasına yol açabilir. Kombine kullanım önerilmemektedir.
Sülfinpirazon
Kan basıncını düşürücü etkisi azalabilir.
Nöromüsküler blokörler
Nöromüsküler bloke edici ajanların etkisi potansiyalize olabilir.
Asetil salisilik asit
Kanama eğiliminde artış.
Etanol (Alkol)
Etanolün plazma düzeylerinde yükselme.
HMG Co-A Redüktaz İnhibitörleri ("Statinler")
Verapamil alan bir hastada HMG CoA redüktaz inhibitörleriyle (simvastatin, atorvastatin veya lovastatin) tedaviye mümkün olan en düşük dozda başlanmalı ve yukarı doğru titre edilmelidir. Eğer halen HMG CoA redüktaz inhibitörü alan bir hastaya verapamil tedavisi eklenecekse, statin dozunun azaltılması ve serum kolesterol konsantrasyonlarına göre yeniden titre edilmesi gündeme getirilmelidir.
Fluvastatin, pravastatin ve rosuvastatin CYP3A4 tarafından metabolize edilmezler ve verapamil ile etkileşim olasılıkları daha azdır.
4.6Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Herhangi bir veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda verapamil kullanımı ile ilgili yeterli veri yoktur. Gebelik esnasında kullanımı ancak çok açık bir gereklilik olduğunda önerilmelidir. Verapamil, plasenta engelini aşmakta ve göbek bağı damarlarında tespit edilebilmektedir.
Laktasyon dönemi
Verapamil, insan sütüne geçer. Oral yoldan verapamil uygulanan insanlardan alınan sınırlı verilere göre bebekteki verapamil bağıl dozun düşük olduğu tespit edilmiştir (annenin ağızdan aldığı dozun 0.1-1%) ve bundan dolayı verapamil kullanımı emzirme döneminde uygun olabilir. Süt emen bebeklerdeki potansiyel yan etkiler göz önünde bulundurulduğunda, laktasyon döneminde verapamil ancak anne sağlığı için gerekliyse kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği (fertilite)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. insanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
4.7Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Farklı bireysel reaksiyonlara bağlı olarak, bazen araba ve diğer makineleri kullanma ve riskli koşullarda çalışma yetisi azalabilir. Bu durum özellikle tedavinin başlangıcında, doz yükseltildiğinde, başka bir ilaçtan geçiş yapıldığında ve alkol alınması halinde geçerlidir.
4.8İstenmeyen etkiler
Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre düzenlenmiştir. Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10), yaygın olmayan (>1/1,000, <1/100), seyrek (>1/10,000, <1/1.000), çok seyrek (< 1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Immün sistem bozuklukları
Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık
Sinir sistemi bozuklukları
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın olmayan: Parestezi, titreme (tremor), denge bozuklukları, parkinson benzeri sendrom, nistagmus, senkop, uyku hali, serebrovasküler atak Bilinmiyor: Extrapiramidal sendrom
Kulak ve iç kulak bozuklukları
Yaygın olmayan:Vertigo Bilinmiyor: Kulak çınlaması
Kardiyak bozukluklar
Yaygın: Atriyoventriküler blok (1°, 2°, 3°), periferik ödem, ciddi taşikardi, konjestif kalp yetmezliği, bradikardi
Yaygın olmayan: Anjina, ventriküler fibrilasyon, miyokard enfarktüsü, AV ayrılma, elektrik mekanik ayrılma, asistol
Bilinmiyor: Sinüs bradikardisi, sinüs durması, palpitasyonlar (çarpıntı)
Vasküler bozukluklar
Yaygın: Hipotansiyon
Yaygın olmayan: Klodikasyon, ekimoz, şok
Bilinmiyor: Yüz ve boyunda kızarma
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Konstipasyon Yaygın: Bulantı, gingival hiperplazi
Yaygın olmayan: Ishal, ağız kuruluğu, gastrointestinal tıkanma Bilinmiyor: Kusma, ileus, abdominal ağrı, abdominal rahatsızlık
Deri ve derialtı dokusu bozuklukları
Yaygın: Kızarık döküntü
Yaygın olmayan: Stevens-Johnson sendromu, eritema multiforme, saç kaybı, ürtiker, purpura, eksfoliyatif dermatit, saç rengi değişimi
Bilinmiyor: Anjiyoödem, makülopapüler döküntü, pruritus (kaşıntı), eritem
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Eklem ağrısı, kas krampları, miyoklonus Bilinmiyor: Kaslarda halsizlik, kas ağrısı, eklemde şişme
Ureme sistemi ve meme bozuklukları
Yaygın olmayan: Erektil disfonksiyon, jinekomasti, galaktore
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Bitkinlik
Yaygın olmayan: Göğüs ağrısı
Bilinmiyor: Iritabilite
Lenf sistemi ve kan hastalıkları
Yaygın olmayan: Eozinofili
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Dispne
Yaygın olmayan: Bronşiyal spazm, laringeal spazm, solunum yetmezliği
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan: Depresyon, konfüzyon, psikotik semptomlar
incelemeler
Bilinmiyor: Karaciğer enzimlerinde yükselme, prolaktin düzeylerinde yükselme
Pazarlama sonrası dönemde verapamil ve kolşisinin kombine kullanımıyla ilişkili tek bir paralizi (tetraparezi) bildirimi bulunmaktadır. Bu duruma, CYP3A4 ve P-gp'nin verapamil tarafından inhibisyonu sonucunda kolşisinin kan-beyin bariyerini geçmesi neden olmuş olabilir. Verapamil ve kolşisinin kombine kullanımı önerilmemektedir.
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Aşırı dozun semptomları
Verapamil hidroklorid zehirlenmesi sonrasında toksisite semptomları, alınan miktara, karşı önlemlerin alınma zamanına ve miyokard kontraktilitesine (yaşa bağımlı) bağlıdır.
Şiddetli verapamil zehirlenmesi vakalarında şu semptomlar gözlenir:
Kan basıcında şiddetli düşüş, kalp yetmezliği, kardiyovasküler şok veya kardiyak arestle sonuçlanabilen bradikardi veya taşikardi (AV disosiyasyonla birlikte junctional kaçış ritmi ve yüksek derece AV blok).
Komaya kadar giden bilinç bulanıklığı, hiperglisemi, hipokalemi, metabolik asidoz, hipoksi, pulmoner ödemle birlikte kardiyojenik şok, böbrek fonksiyonunda bozukluk ve nöbetler. Nadiren ölüm bildirilmiştir.
Aşırı dozun tedavisi:
Temel terapötik amaç bileşiğin elimine edilmesinin sağlanması ve stabil kardiyovasküler fonksiyonun geri kazandırılmasıdır.
Alınacak terapötik önlemler, uygulama zamanı ve şekline ve semptomların cinsi ve şiddetine bağlı olacaktır.
Uzamış salınımlı formülasyonların büyük miktarları ile zehirlenme durumlarında, ilacın alımından 48 saatten daha uzun bir süre sonra bağırsaklardan salınabileceği ve emilebileceği unutulmamalıdır.
Gastrointestinal motilite (bağırsak sesleri) yoksa, verapamil hidroklorid ile oral intoksikasyondan sonra alımdan sonra 12 saat geçmiş olsa bile midenin yıkanması tavsiye edilir. Uzamış salınımlı ürünlerle zehirlenmeden şüphe ediliyorsa, yoğun eliminasyon önlemleri endikedir (kusmanın uyarılması, endoskopi gözetiminde mide ve ince bağırsakların drenajı, intestinal lavaj, pürgatifler ve yüksek kolonik lavmanlar).
Hemodiyaliz önerilmez, çünkü verapamil hidroklorid diyaliz için uygun değildir. Ancak, hemofiltrasyon ve muhtemelen plazmaferez (kalsiyum kanal blokörlerinin plazma proteinlerine yüksek düzeyde bağlanması) önerilir.
Kapalı kalp masajı, suni solunum, defibrilasyon ve/veya pacemaker tedavisi gibi standart acil resüsitasyon önlemleri önerilir.
Spesifik önlemler:Kardiyodepresan etkiler, hipotansiyon ve bradikardinin giderilmesi.
Bradikardi semptomatik olarak atropin ve/veya beta sempatomimetikler (isoprenalin, orsiprenalin) uygulayarak tedavi edilir. Yaşamı tehdit eden bradikardi kısa süreli pacemaker tedavisi gerektirir.
Kalsiyum spesifik bir antidottur. %10 kalsiyum glukonat solüsyonundan 10-20 ml intravenöz olarak (2.25-4.5 mmol) verilir ve gerektikçe tekrarlanır veya sürekli infüzyon şeklinde (5 mmol/saat) uygulanır.
Kardiyojenik şok ve arteryal vazodilatasyonun bir sonucu olan hipotansiyon dopamin (25 ^g /kg/dk'a kadar), dobutamin (15 ^g /kg/dk'a kadar), epinefrin veya noradrenalin ile tedavi edilir. Bu ilaçların doz ayarlaması sadece elde edilen yanıta bağlıdır. Serum kalsiyum düzeyleri normalin üst sınırında veya biraz yukarısında tutulmalıdır. Arteryal dilatasyon nedeni ile detoksifikasyonun erken safhalarında sıvı (Ringer's solüsyonu veya serum fizyolojik) uygulanmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER 5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu:ATC kodu:
C08DA01
Verapamil HCl bir kalsiyum kanal blokörüdür (yavaş kanal inhibitörü; kalsiyum antagonisti).
Verapamil HCl, kalsiyum iyonlarının kalp ve damarlardaki düz kas hücrelerinin içine transmembranöz yoldan akışını bloke eder. Miyokardın oksijen gereksinimini azaltır; bu durum kalp kası hücresindeki enerji tüketici metabolik süreçleri doğrudan etkilemesi ve dolaylı olarak da, ön yükü azaltmasının bir sonucudur.
Koroner arterlerin vasküler düz kas dokusu üzerindeki kalsiyum bloke edici etki, post-stenotik dokularda bile miyokard perfüzyonunu artırır ve koroner spazmları relakse eder.
Verapamil hidroklorürün antihipertansif etkinliği, kalp hızında bir rebound artış olmaksızın, periferik vasküler dirençteki düşmeye bağlıdır. Normal kan basıncı değerlerinde dikkate değer bir etkilenme görülmez.
Verapamil hidroklorür, özellikle supraventriküler aritmi varlığında olmak üzere, özgün antiaritmik etkilere sahiptir. Atriyoventriküler düğümdeki iletiyi geciktirir. Sonuç, ritim bozukluğunun tipine bağlı olarak, sinüs ritminin restorasyonu ve/veya ventrikül hızının normalizasyonudur. Normal kalp hızı değerleri etkilenmez ya da hafifçe azalır.
5.2Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Verapamilin %90-92'si ince barsaklardan hızla emilir. Yoğun hepatik ilk-geçiş metabolizması nedeniyle tek doz uygulamasından sonra değişmemiş bileşiğin ortalama sistemik biyoyararlanımı %22'dir. Biyoyararlanım, tekrarlı dozlardan sonra 1.5 ile 2 kat daha yüksektir. Oral uygulama sonrası 1-2 saat içerisinde pik plazma konsantrasyonlarına ulaşılır. Uygulanan verapamil dozu ve plazma düzeyleri arasında doğrusal olmayan bir korelesyon mevcuttur.
Dağılım:
Verapamilin yaklaşık % 90'ı da plazma proteinlerine bağlanır.
Metabolizma:
Eliminasyon yarı-ömrü üç ile yedi saattir. Ilaç, karaciğerde yoğun bir şekilde metabolize olur. Insanlarda bir dizi metabolit açığa çıkar; 12 metabolit tanımlanmıştır. Köpekler ile yapılan bir çalışmada tespit edildiği üzere, bunlardan yalnızca norverapamilin dikkate değer bir farmakolojik etkisi vardır ve verapamilin yaklaşık % 20'si kadardır.
Atılım:
Verapamil hidroklorür ve metabolitleri esas olarak renal yoldan elimine edilirler. Renal yoldan atılan ilacın yalnızca %3-4'ü değişmemiş ilaç halindedir. Dozun %50'si böbrekler yoluyla 24 saatte, %70'i ise beş gün içinde atılır. Dozun %16'ya kadar olan bölümü feçes ile atılmaktadır. Son evre böbrek yetmezliği olan hastalar ve böbrekleri sağlam kişiler üzerinde yürütülen karşılaştırmalı çalışmalarda gösterildiği üzere, böbrek fonksiyon bozukluğunun verapamil hidroklorür farmakokinetiği üzerinde etkisi bulunmamaktadır. Karaciğer fonksiyon bozukluğunda, daha düşük oral klirens ve yüksek dağılım hacmi nedeniyle, verapamilin yarılanma ömrü uzar. Yaşlı hastalarda daha da uzayabilir.
5.3Klinik öncesi güvenlilik verileri
Akut Toksisite:
Fare, sıçan ve kobayda tayin edilmiştir. LD50 (mg/kg vücut ağırlığı) :
Deneyde kullanılan hayvan | Uygulama yolu | LD50(mg/kg) |
Sıçan
| p.o
| 114
|
| s.c.
| 107
|
| i.v.
| 16
|
| i.p.
| 67
|
Fare
| p.o
| 163
|
| s.c.
| 68
|
| i.v.
| 8
|
| i.p.
| 68
|
Kobay
| p.o
| 140
|
Kronik Toksisite:
Bir çok deney serisinde Beagle köpeklerine ve SPF-sıçanlarına 18 aya kadar süreyle verapamil verildi. Sıçanlara 10- 62,5 mg/kg verapamil dozları yemle verildi. Köpekler ise 1085 mg/kg verapamil dozlarını kapsül içinde aldılar.
Sıçanlar verapamil'i maksimal doza kadar, kayda değer yan etki olmadan iyi tolere ettiler. Köpeklerde de tolerebilite iyiydi. Yüksek doz seviyesinde (30 mg/kg verapamil) köpeklerin gözünde katarakt oluşumu gibi etkiler gözlendi. Bu değişiklikler her seferinde tekrarlanmadı ve başka bir hayvan türünde gözlenmedi. insanda verapamile bağlı katarakt oluşumu şimdiye kadar bildirilmemiştir. Deneye katılan 42 Beagle köpeğinden 3'ü toksik doz seviyesinde (60 mg/kg ve üzeri) öldü. Kalp-dolaşım tetkiklerinde bradikardi, AV iletisinin önlenmesi ve kan basıncının düşmesi gibi bulgular gözlendi. Ayrıca ilaç kesildikten sonra reversibl olan difüz bir gingiva hiperplazisi görüldü.
Deney sonrası köpeklerin hepsinde hematolojik ve klinik-kimyasal parametreler normaldi. Morfolojik tetkik de verapamil'le bağlantılı bir bulgu vermedi.
Karsinojenite :
Verapamil HCl 24 ay süreyle 10-120 mg/kg dozlarda sıçanlarda karsinojenisite açısından denendi; karsinojenik potansiyele ilişkin bir bulguya rastlanmadı.
Mutajenite :
Aşağıdaki deneyler yapıldı:
•AMES Testi
•insan lenfositlerinde in-vitro kromozom aberasyon testi
•Sisterchromotide-Exchange"-indüksiyonu :
-insan lenfositlerinde in-vitro test
-Çin kobayı kemik iliğinde in-vitro test
•Suriye kobayı embriyonal hücrelerinde hücre-transformasyon testi
Bu testlerin hiçbirisinde verapamil'in mutajen etkisine dair bir bulguya rastlanmadı.
Reprodüktif Toksisite:
Verapamil'in tavşanda 5-15 mg/kg, sıçanda ise 5-15 mg/kg'lık oral doz uygulanmalarında maddeye ait hiçbir teratojenik bulguya rastlanmamıştır. Sıçanda ise 60 mg/kg'lık dozda embriyotoksik etki (normun üstünde rezorbsiyon oranı) gözlenmiştir. insanda teratojenik ve embriyotoksik etkiye ilişkin hiçbir bulgu mevcut değildir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Kalsiyum fosfat dibazik dihidrat Mikrokristalize selüloz Kolloidal silikon dioksit Kroskarmeloz sodyum Magnezyum stearat Opadry YS-1-2136
6.2 Geçimsizlikler
Mevcut değil.
6.3Raf ömrü
60 ay.
İlk açılıştan sonraki saklama şartları ve süresi: Isoptin 40 mg Film Tablet, blister ambalajı içinde saklanmalı, uygulamadan hemen önce çıkarılıp alınmalıdır.
6.4Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C'nin altında, oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/Aluminyum blister ambalajlarda 30 film tablet.
6.6Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği"ne uygun olarak imha edilmelidir.
7.RUHSAT SAHİBİ
Abbott Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti., Saray Mah., Dr. Adnan Büyükdeniz Cad., No:2, Kelif Plaza, Kat: 12-20, 34768 Ümraniye -İstanbul
Tel: 0216 636 06 00 Faks: 0216 425 09 69
8.RUHSAT NUMARASI
198/64
9.İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 07.12.2001 Son yenileme tarihi: -
-10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
KISA URUNBILGISI
1.BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
®
ISOPTIN 40 mg Film Tablet
2.KALITATIF VE KANTİTATIF BİLEŞİM
Etkin maddeler:Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3.FARMASÖTlK FORM
Film tablet.
4.KLINIK ÖZELLIKLER
4.1Terapötik endikasyonlar
Verapamil hidroklorür aşağıdakiler gibi koroner arter hastalığı tablolarının (kalp kasına yetersiz oksijen gitmesi ile karakterize durumların) tedavisi için endikedir: Kronik stabil angina pektoris; anstabil angina pektoris (kreşendo angina, istirahat anginası); vazospastik angina pektoris (Prinzmetal angina, varyant angina); kalp yetmezliği olmayan hastalarda ve beta-blokörler endike değilse, miyokard enfarktüsü sonrası angina.
Verapamil aynı zamanda; paroksismal supraventriküler taşikardi, hızlı atriyoventriküler iletili atriyal fibrilasyon/atriyal flatter (Wolff-Parkinson-White sendromu dışında) tablolarındaki kalp ritmi bozuklukları ve ayrıca yüksek kan basıncı (hipertansiyon) tedavisi için de endikedir.
4.2Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji
Verapamil hidroklorür dozu, hastalığın şiddetine uygun olarak, hastaya göre ayarlanmalıdır. Bütün endikasyonlarda ortalama günlük doz 240 mg ile 360 mg arasındadır. Günlük doz, uzun dönemde 480 mg'ı aşmamalıdır ama kısa dönem için daha yüksek dozlar kullanılabilir.
Uygulama süresi
Kullanım süresinde bir kısıtlama yoktur. Verapamil hidroklorür uzun dönemli kullanımdan sonra aniden kesilmemelidir. Dozajın azaltılarak kesilmesi önerilir.
Uygulama şekli
Tabletler emilmeden veya çiğnenmeden yeterli sıvıyla beraber, tercihen yemekte veya yemekten kısa süre sonra alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer fonksiyonu azalmış olan hastalarda ilacın metabolizması, hepatik disfonksiyonun şiddetine bağlı olarak az ya da çok miktarda gecikebilir ve bu durum, verapamil hidroklorürün etkilerini artırır veya uzatır. Bu nedenle karaciğer fonksiyonu azalmış olan hastalarda dozaj gereksinimleri özel bir dikkatle ayarlanmalı ve başlangıçta düşük dozlar verilmelidir.
Isoptin® 40 mg Film Tablet, düşük dozlara yeterli bir yanıt vermesi olası olan hastalarda kullanılmalıdır (örn., hepatik disfonksiyonu olan hastalar veya yaşlı hastalar). Yüksek dozajlara (örn., günde 240 mg - 480 mg verapamil hidroklorür) gereksinimi olan hastalar için aktif ilaç içeriği daha elverişli olan formülasyonlar kullanılmalıdır.
Yetişkinler ve vücut ağırlığı 50 kg'ın üstünde olan adolesanlarda kullanım:
Koroner arter hastalığı, paroksismal supraventriküler taşikardi, atrial flatter ve atrial fibrilasyon:
120 - 480 mg, üç ya da dört doza bölünmüş olarak. Hipertansiyon:
120 - 480 mg, üç doza bölünmüş olarak.
Pediyatrik popülasyon(sadece kardiyak ritim bozukluğu için):
6 yaşına kadar: 80 - 120 mg verapamil hidroklorür, iki ya da üç doza bölünmüş olarak. 6-14 yaş: 80 - 360 mg verapamil hidroklorür, iki ya da dört doza bölünmüş olarak.
4.3Kontrendikasyonlar
İsoptin 40 mg Film Tablet kullanımı aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
•Verapamil veya ürünün bileşiminde yer alan yardımcı maddelere karşı bilinen aşırı duyarlılık,
•Kardiyojenik şok,
•Komplikasyon gelişmiş akut miyokard enfarktüsü vakaları (bradikardi,hipotansiyon,sol kalp yetmezliği),
•II. ve III. derece AV blok (kalp pili kullanan hastalar hariç),
•Hasta sinüs sendromu (kalp pili kullanan hastalar hariç),
•Konjestif kalp yetmezliği,
•Atriyal fibrilasyon/flatter ve eş-zamanlı Wolf-Parkinson-White Sendromu,
•Eş zamanlı beta-blokör kullanan hastalar.
4.4Özel kullanım uyarıları ve önlemleri Kalp Yetmezliği
Verapamil, hastaların çoğunda ön yükteki azalma (azalmış sistemik vasküler direnç) özelliğiyle, ventriküler performansta net bir bozulma olmadan kompanse olan negatif bir inotropik etkiye sahiptir. Şiddetli sol ventrikül disfonksiyonu bulunan (örn., ejeksiyon fraksiyonu %30'dan az veya orta dereceli ya da şiddetli kardiyak yetmezlik belirtileri olan) hastalarda ve beta adrenerjik blokör alıyorlarsa, her hangi bir derecede ventrikül disfonksiyonu olan hastalarda verapamilden kaçınılmalıdır (Bkz. Ilaç Etkileşimleri). Daha hafif ventrikül disfonksiyonu olan hastalar, verapamil tedavisinden önce mümkünse optimum dozlarda dijital ve/veya diüretiklerle kontrol edilmelidir. (Bkz. Uyarılar/Önlemler).
Hipotansiyon
Verapamilin farmakolojik etkisi, bazen kan basıncının normal düzeylerin altına düşmesine neden olabilir ve bu durum, baş dönmesi veya semptomatik hipotansiyonla sonuçlanabilir. Hipertansif hastalarda, kan basıncının normalin altına düşmesi olağan dışıdır.
Karaciğer Enzimlerinde Yükselme
Eş zamanlı alkali fosfataz ve bilirubin yükselmeleriyle birlikte olan ve olmayan transaminaz yükselmeleri bildirilmiştir. Bu gibi yükselmeler bazen geçicidir ve verapamil tedavisine devam edilmesine karşın ortadan kalkabilir. Verapamil ile bağlantılı birçok hepatoselüler hasar olgusu ilaca yeniden maruz kalınmasıyla kanıtlanmıştır; bunların yarısında SGOT, SGPT ve alkali fosfataz yükselmelerine ilave olarak bitkinlik, ateş, ve/veya sağ üst kadranda ağrı gibi klinik semptomlar ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, verapamil alan hastalarda karaciğer fonksiyonunun periyodik olarak izlenmesi gerekir.
Aksesuar Baypas Ileti Yolu (Wolff-Parkinson-White veya Lown-Ganong-Levine)
Paroksismal ve/veya kronik atriyal fibrilasyonu veya atriyal flatteri ve mevcut bir aksesuar AV ileti yolu olan bazı hastalarda intravenöz verapamil (veya dijital) verildikten sonra aksesuar yoldan AV yolunu baypas yaparak çok hızlı bir ventriküler yanıt veya ventriküler fibrilasyon üreten, artmış bir ileriye doğru giden ileti gelişmiştir. Bunun oral verapamil ile oluşma riski belirlenmiş olmamakla birlikte oral verapamil almakta olan bu gibi hastalar risk altında olabilirler ve verapamilin bu hastalarda kullanımı kontrendikedir (Bkz. Kontrendikasyonlar).
Tedavi çoğunlukla DC-kardiyoversiyondur. Kardiyoversiyon oral Isoptin'den sonra güvenli ve etkin bir biçimde kullanılmıştır.
Atriyoventriküler Blok
Verapamilin AV ileti ve SA nodu üzerindeki etkisi, asemptomatik birinci-derece blok ve geçici bradikardiye neden olabilir, bazen buna nodal kaçış ritimleri eşlik edebilir. PR aralığının uzaması, özellikle terapinin erken titrasyon fazında verapamilin plazma konsantrasyonlarıyla korelasyon göstermektedir. Ancak, daha yüksek derecelerden AV blok sık olmasa da (%0.8) gözlenmiştir. Belirgin birinci-derece blok veya ikinci- veya üçüncü-derece AV bloğa ilerleyen gelişim olması, dozajın azaltılmasını veya nadiren verapamil HCl'in kesilmesini ve klinik duruma bağlı olarak uygun tedavinin uygulanmasını gerektirir.
Hipertrofik Kardiyomiyopatili Hastalar (IHSS)
Hipertrofik kardiyomiyopatisi olan (çoğu propranolole refrakter olan veya tolere edemeyen) ve 720 mg/gün'e kadar olan dozlarda verapamil verilen hastalarda çeşitli şiddetli advers etkiler görülmüştür. Şiddetli sol ventriküler dışa akım obstrüksiyonu ve geçmişte sol ventrikül disfonksiyonu öyküsü bulunan üç hasta pulmoner ödem nedeniyle ex olmuştur. Genel olarak görülen advers etkiler; pulmoner ödem ve/veya şiddetli hipotansiyon, sinüs bradikardisi, ikinci-derece AV blok, sinüs arestidir.
Bu hasta grubunda mortalite oranı yüksek ciddi bir hastalığın bulunduğu dikkate alınmalıdır. Advers etkilerin çoğu dozun azaltılmasına iyi yanıt vermiş ve verapamilin kesilmesi nadiren gerekmiştir.
Hepatik Fonksiyonu Azalmış Hastalarda Kullanım
Verapamil büyük ölçüde karaciğer tarafından metabolize edildiğinden, hepatik fonksiyonu azalmış olan hastalara dikkatle uygulanmalıdır. Şiddetli karaciğer disfonksiyonu, çabuk salımlı verapamilin eliminasyon yarı-ömrünü yaklaşık 14 - 16 saat uzattığından; bu hastalara, karaciğer fonksiyonu normal olan hastalara verilen dozun yaklaşık %30'u verilmelidir. PR aralığının anormal uzaması dikkatle izlenmeli veya aşırı farmakolojik etkilerin başka belirtileri izlenmelidir (Bkz. Doz Aşımı).
Nöromüsküler İletisi Zayıflamış (Azalmış) Hastalarda Kullanım
Verapamilin Duchenne müsküler distrofisi olan hastalarda nöromüsküler iletiyi azalttığı, nöromüsküler blokaj ajanı veküronyumun etkisinden kurtulmayı uzattığı, miyastenia graviste, Lambert-Eaton sendrom ve ilerlemiş Duchenne müsküler distrofide kötüleşmeye neden olduğu bildirilmiştir. Nöromüsküler iletisi yavaşlamış olan hastalara uygulandığında verapamil dozajını azaltmak gerekli olabilir.
Renal Fonksiyonu Azalmış Hastalarda Kullanım
Uygulanan verapamil dozunun yaklaşık %70'i idrarda metabolitler olarak atılır. Yapılan karşılaştırma çalışmalarında böbrek fonksiyon bozukluğunun, son evre böbrek yetmezliği olan hastalarda verapamil farmakokinetiği üzerinde bir etkisinin olmadığı gösterilmiş olmasına rağmen, çok sayıda vaka raporu verapamilin böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatli ve yakın gözlem altında kullanılması gerektiğini önermektedir.Verapamil hemodiyalizle uzaklaştırılamaz.
Verapamil; renal fonksiyonu azalmış olan hastalara dikkatle uygulanmalıdır. Bu hastalar PR aralığının uzaması veya başka aşırı doz belirtileri yönünden dikkatle izlenmelidir (Bkz. Doz Aşımı).
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
In vitro
metabolik çalışmalar verapamil hidroklorürün sitokrom P450 CYP3A4, CYP1A2, CYP2C8, CYP2C9 ve CYP2C18 tarafından metabolize edildiğini göstermektedir. Verapamilin CYP3A4 enzimlerinin ve P-glikoproteinin (P-gp) inhibitörü olduğu gösterilmiştir.
CYP3A4 indükleyicileri verapamilin plazma düzeyinde düşmeye sebep olurken, CYP3A4 inhibitörlerinin plazma verapamil düzeyinde yükselmeye sebep olduğu ve bu etkileşimlerin klinik açıdan anlamlı oldukları bildirilmiştir. Bu nedenle hastalar ilaç etkileşmeleri açısından izlenmelidir.
Farmakokinetik nedenlere bağlı potansiyel ilaç etkileşimleri aşağıdaki tabloda verilmektedir:
Verapamil ile bağlantılı olan Potansiyel İlaç Etkileşimleri
Eş-zamanlı ilaç | Verapamil veya eş-zamanlı ilaç üzerindeki potansiyel etki | Yorum |
Alfa blokörler
|
Prazosin
| i Prazosin Cmaks (~%40) yarılanma ömründe etki olmaksızın
| ilave bilgi aşağıdadır
|
Terazosin
| i Terazosin EAA (~%24) ve Cmaks (~%25)
|
Antiaritmikler
|
Flekainid
| Flekainid plazma klirensi üzerinde minimal etki (<~%10); verapamil plazma klirensi üzerinde hiç etki yoktur
| Ilave bilgi aşağıdadır
|
Kinidin
| i Oral kinidin klirensi (~%35)
|
Antiastmatikler
|
Teofilin
| i Oral ve sistemik Cl ~%20
| Cl azalması sigara içenlerde daha azdır (~ %11)
|
Antikonvülsanlar
|
Karbamazepin
| inatçı parsiyel epilepsi hastalarında i karbamazepin EAA (~%46)
| ilave bilgi aşağıdadır
|
Fenitoin
| Verapamil plazma düzeyinde olası i
| ilave bilgi aşağıdadır
|
Antidepresanlar
|
Imipramin
| i Imipramin EAA (~%15)
| Aktif metabolit desipraminin düzeylerini etkilemez
|
Antidiyabetikler
|
Gliburid
| i Gliburid Cmaks (~%28), EAA (~%26)
|
|
Antiinfektifler
|
Klaritromisin
| Verapamil düzeylerinde olası i
|
|
Eritromisin
| Verapamil düzeylerinde olası i
|
|
Rifampin
| i verapamil EAA (~%97), Cmaks (~%94), oral biyoyararlanım (~%92)
| ilave bilgi aşağıdadır
|
Telitromisin
| Verapamil düzeylerinde olası i
|
|
Antineoplastikler
|
Doksorubisin
| Oral verapamil uygulaması ile i doksorubisin EAA (%89) ve Cmaks (%61)
| Küçük hücreli akciğer kanseri olan hastalarda
|
IV verapamil uygulaması ile doksorubisin farmakokinetiğinde anlamlı bir değişiklik olmaz
| ileri evre neoplazması olan hastalarda
|
Barbitüratlar
|
Fenobarbital
| i Oral verapamil klirensi (~ 5 kat)
|
|
Eş-zamanlı ilaç | Verapamil veya eş-zamanlı ilaç üzerindeki potansiyel etki | Yorum |
Benzodiyazepinler ve diğer anksiyolitikler
|
Buspiron
| t Buspiron EAA, Cmaks ~ 3.4 kat
|
|
Midazolam
| t Midazolam EAA (~3 kat) ve Cmaks (~ 2 kat)
|
|
Beta blokörler
|
Metoprolol
| Angina hastalarında t metoprolol EAA (~%32.5) ve Cmaks (~%41)
| Ilave bilgi aşağıdadır
|
Propranolol
| Angina hastalarında t propranolol EAA (~%65) ve Cmaks (~%94)
|
Kalp glikozitleri
|
Digitoksin
| 1 Digitoksin toplam vücut klirensi (~%27) ve ekstrarenal klirens (~%29)
|
|
Digoksin
| Sağlıklı bireylerde: t digoksin Cmaks ~%45-53 t digoksin Css ~%42 ve t digoksin EAA ~%52
|
|
H2 Reseptör antagonistleri
|
Simetidin
| t Verapamil EAA,R: ~%25, S: ~%40; ve R- ve S-verapamil klirensinde buna karşılık gelen |
|
|
Imm ünolojikler
|
Siklosporin
| t Siklosporin EAA, Css, Cmaks ~%45
|
|
Everolimus
| Everolimus düzeylerinde olası t
|
|
Sirolimus
| Sirolimus düzeylerinde olası t
|
|
Takrolimus
| Takrolimus düzeylerinde olası t
|
|
Lipid düşürücü ajanlar
|
Atorvastatin
| Atorvastatin düzeylerinde olası t t verapamil EAA ~%42.8
| Ilave bilgi aşağıdadır
|
Lovastatin
| Lovastatin düzeylerinde olası t
|
Simvastatin
| t Simvastatin EAA (~2.6 kat), Cmaks (~4.6 kat)
|
Serotonin reseptör agonistleri
|
Almotriptan
| t Almotriptan EAA (~%20) t Cmaks (~%24)
|
|
Ürikozürikler
|
Sulfinpirazon
| t Verapamil oral klirensi (~3 kat) 1 Biyoyararlanım (~%60)
| Ilave bilgi aşağıdadır
|
Diğer
|
Greyfurt suyu
| t R- (~%49) ve S- (~%37) verapamil EAA t R- (~%75) ve S- (~%51) verapamil Cmaks
| Eliminasyon yarı ömrü ve renal klirens etkilenmez
|
St. John bitkisi
| i R- (~%78) ve S- (~%80) Verapamil EAA ile buna karşılık gelen Cmaks azalmaları
|
|
Diğer İlaç Etkileşimleri ve İlave İlaç Etkileşim Bilgileri
Antiaritmikler, beta blokörler
Kardiyovasküler etkilerde karşılıklı potansiyalizasyon (daha yüksek dereceli AV blok, kalp hızında daha fazla düşme, kalp yetmezliğinin indüksiyonu ve hipotansiyonun potansiyalizasyonu).
Antihipertansifler, diüretikler, vazodilatörler
Hipotansif etkinin potansiyalizasyonu.
Prazosin, terazosin
Aditif hipotansif etki.
HIV antiviral ajanlar
Ritonavir gibi bazı HIV antiviral ajanların potansiyel metabolik inhibisyonuna bağlı olarak, verapamilin plazma konsantrasyonları artabilir. Verapamil dikkatli kullanılmalı veya dozu azaltılmalıdır.
Kinidin
Hipotansiyon.
Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopatili hastalarda pulmoner ödem oluşabilir.
Karbamazepin
Karbamazepin düzeylerinde artış.
Bu durum çift görme, baş ağrısı, ataksi veya baş dönmesi gibi karbamazepine ait yan etkilere sebep olabilir.
Fenitoin
Verapamil plazma düzeylerinde düşüşe ve verapamil hidroklorürün etkisinin azalmasına sebep olabilir.
Lityum
Lityum nörotoksisitesinde artış.
Rifampin
Kan basıncını düşürücü etkisi azalabilir.
Kolşisin
Kolşisin hem CYP3A'nın hem de dışarı akış taşıyıcı molekülü P-glikoproteinin (P-gp) bir substratıdır. Verapamilin CYP3A ve P-gp'yi inhibe ettiği bilinmektedir. Verapamil ve kolşisin birlikte uygulandıklarında P-gp ve/veya CYP3A'mn verapamil tarafından inhibisyonu, kolşisin temasının artmasına yol açabilir. Kombine kullanım önerilmemektedir.
Sülfinpirazon
Kan basıncını düşürücü etkisi azalabilir.
Nöromüsküler blokörler
Nöromüsküler bloke edici ajanların etkisi potansiyalize olabilir.
Asetil salisilik asit
Kanama eğiliminde artış.
Etanol (Alkol)
Etanolün plazma düzeylerinde yükselme.
HMG Co-A Redüktaz İnhibitörleri ("Statinler")
Verapamil alan bir hastada HMG CoA redüktaz inhibitörleriyle (simvastatin, atorvastatin veya lovastatin) tedaviye mümkün olan en düşük dozda başlanmalı ve yukarı doğru titre edilmelidir. Eğer halen HMG CoA redüktaz inhibitörü alan bir hastaya verapamil tedavisi eklenecekse, statin dozunun azaltılması ve serum kolesterol konsantrasyonlarına göre yeniden titre edilmesi gündeme getirilmelidir.
Fluvastatin, pravastatin ve rosuvastatin CYP3A4 tarafından metabolize edilmezler ve verapamil ile etkileşim olasılıkları daha azdır.
4.6Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Herhangi bir veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda verapamil kullanımı ile ilgili yeterli veri yoktur. Gebelik esnasında kullanımı ancak çok açık bir gereklilik olduğunda önerilmelidir. Verapamil, plasenta engelini aşmakta ve göbek bağı damarlarında tespit edilebilmektedir.
Laktasyon dönemi
Verapamil, insan sütüne geçer. Oral yoldan verapamil uygulanan insanlardan alınan sınırlı verilere göre bebekteki verapamil bağıl dozun düşük olduğu tespit edilmiştir (annenin ağızdan aldığı dozun 0.1-1%) ve bundan dolayı verapamil kullanımı emzirme döneminde uygun olabilir. Süt emen bebeklerdeki potansiyel yan etkiler göz önünde bulundurulduğunda, laktasyon döneminde verapamil ancak anne sağlığı için gerekliyse kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği (fertilite)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. insanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
4.7Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Farklı bireysel reaksiyonlara bağlı olarak, bazen araba ve diğer makineleri kullanma ve riskli koşullarda çalışma yetisi azalabilir. Bu durum özellikle tedavinin başlangıcında, doz yükseltildiğinde, başka bir ilaçtan geçiş yapıldığında ve alkol alınması halinde geçerlidir.
4.8İstenmeyen etkiler
Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre düzenlenmiştir. Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10), yaygın olmayan (>1/1,000, <1/100), seyrek (>1/10,000, <1/1.000), çok seyrek (< 1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Immün sistem bozuklukları
Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık
Sinir sistemi bozuklukları
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın olmayan: Parestezi, titreme (tremor), denge bozuklukları, parkinson benzeri sendrom, nistagmus, senkop, uyku hali, serebrovasküler atak Bilinmiyor: Extrapiramidal sendrom
Kulak ve iç kulak bozuklukları
Yaygın olmayan:Vertigo Bilinmiyor: Kulak çınlaması
Kardiyak bozukluklar
Yaygın: Atriyoventriküler blok (1°, 2°, 3°), periferik ödem, ciddi taşikardi, konjestif kalp yetmezliği, bradikardi
Yaygın olmayan: Anjina, ventriküler fibrilasyon, miyokard enfarktüsü, AV ayrılma, elektrik mekanik ayrılma, asistol
Bilinmiyor: Sinüs bradikardisi, sinüs durması, palpitasyonlar (çarpıntı)
Vasküler bozukluklar
Yaygın: Hipotansiyon
Yaygın olmayan: Klodikasyon, ekimoz, şok
Bilinmiyor: Yüz ve boyunda kızarma
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Konstipasyon Yaygın: Bulantı, gingival hiperplazi
Yaygın olmayan: Ishal, ağız kuruluğu, gastrointestinal tıkanma Bilinmiyor: Kusma, ileus, abdominal ağrı, abdominal rahatsızlık
Deri ve derialtı dokusu bozuklukları
Yaygın: Kızarık döküntü
Yaygın olmayan: Stevens-Johnson sendromu, eritema multiforme, saç kaybı, ürtiker, purpura, eksfoliyatif dermatit, saç rengi değişimi
Bilinmiyor: Anjiyoödem, makülopapüler döküntü, pruritus (kaşıntı), eritem
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Eklem ağrısı, kas krampları, miyoklonus Bilinmiyor: Kaslarda halsizlik, kas ağrısı, eklemde şişme
Ureme sistemi ve meme bozuklukları
Yaygın olmayan: Erektil disfonksiyon, jinekomasti, galaktore
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Bitkinlik
Yaygın olmayan: Göğüs ağrısı
Bilinmiyor: Iritabilite
Lenf sistemi ve kan hastalıkları
Yaygın olmayan: Eozinofili
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Dispne
Yaygın olmayan: Bronşiyal spazm, laringeal spazm, solunum yetmezliği
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan: Depresyon, konfüzyon, psikotik semptomlar
incelemeler
Bilinmiyor: Karaciğer enzimlerinde yükselme, prolaktin düzeylerinde yükselme
Pazarlama sonrası dönemde verapamil ve kolşisinin kombine kullanımıyla ilişkili tek bir paralizi (tetraparezi) bildirimi bulunmaktadır. Bu duruma, CYP3A4 ve P-gp'nin verapamil tarafından inhibisyonu sonucunda kolşisinin kan-beyin bariyerini geçmesi neden olmuş olabilir. Verapamil ve kolşisinin kombine kullanımı önerilmemektedir.
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Aşırı dozun semptomları
Verapamil hidroklorid zehirlenmesi sonrasında toksisite semptomları, alınan miktara, karşı önlemlerin alınma zamanına ve miyokard kontraktilitesine (yaşa bağımlı) bağlıdır.
Şiddetli verapamil zehirlenmesi vakalarında şu semptomlar gözlenir:
Kan basıcında şiddetli düşüş, kalp yetmezliği, kardiyovasküler şok veya kardiyak arestle sonuçlanabilen bradikardi veya taşikardi (AV disosiyasyonla birlikte junctional kaçış ritmi ve yüksek derece AV blok).
Komaya kadar giden bilinç bulanıklığı, hiperglisemi, hipokalemi, metabolik asidoz, hipoksi, pulmoner ödemle birlikte kardiyojenik şok, böbrek fonksiyonunda bozukluk ve nöbetler. Nadiren ölüm bildirilmiştir.
Aşırı dozun tedavisi:
Temel terapötik amaç bileşiğin elimine edilmesinin sağlanması ve stabil kardiyovasküler fonksiyonun geri kazandırılmasıdır.
Alınacak terapötik önlemler, uygulama zamanı ve şekline ve semptomların cinsi ve şiddetine bağlı olacaktır.
Uzamış salınımlı formülasyonların büyük miktarları ile zehirlenme durumlarında, ilacın alımından 48 saatten daha uzun bir süre sonra bağırsaklardan salınabileceği ve emilebileceği unutulmamalıdır.
Gastrointestinal motilite (bağırsak sesleri) yoksa, verapamil hidroklorid ile oral intoksikasyondan sonra alımdan sonra 12 saat geçmiş olsa bile midenin yıkanması tavsiye edilir. Uzamış salınımlı ürünlerle zehirlenmeden şüphe ediliyorsa, yoğun eliminasyon önlemleri endikedir (kusmanın uyarılması, endoskopi gözetiminde mide ve ince bağırsakların drenajı, intestinal lavaj, pürgatifler ve yüksek kolonik lavmanlar).
Hemodiyaliz önerilmez, çünkü verapamil hidroklorid diyaliz için uygun değildir. Ancak, hemofiltrasyon ve muhtemelen plazmaferez (kalsiyum kanal blokörlerinin plazma proteinlerine yüksek düzeyde bağlanması) önerilir.
Kapalı kalp masajı, suni solunum, defibrilasyon ve/veya pacemaker tedavisi gibi standart acil resüsitasyon önlemleri önerilir.
Spesifik önlemler:Kardiyodepresan etkiler, hipotansiyon ve bradikardinin giderilmesi.
Bradikardi semptomatik olarak atropin ve/veya beta sempatomimetikler (isoprenalin, orsiprenalin) uygulayarak tedavi edilir. Yaşamı tehdit eden bradikardi kısa süreli pacemaker tedavisi gerektirir.
Kalsiyum spesifik bir antidottur. %10 kalsiyum glukonat solüsyonundan 10-20 ml intravenöz olarak (2.25-4.5 mmol) verilir ve gerektikçe tekrarlanır veya sürekli infüzyon şeklinde (5 mmol/saat) uygulanır.
Kardiyojenik şok ve arteryal vazodilatasyonun bir sonucu olan hipotansiyon dopamin (25 ^g /kg/dk'a kadar), dobutamin (15 ^g /kg/dk'a kadar), epinefrin veya noradrenalin ile tedavi edilir. Bu ilaçların doz ayarlaması sadece elde edilen yanıta bağlıdır. Serum kalsiyum düzeyleri normalin üst sınırında veya biraz yukarısında tutulmalıdır. Arteryal dilatasyon nedeni ile detoksifikasyonun erken safhalarında sıvı (Ringer's solüsyonu veya serum fizyolojik) uygulanmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER 5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu:ATC kodu:
C08DA01
Verapamil HCl bir kalsiyum kanal blokörüdür (yavaş kanal inhibitörü; kalsiyum antagonisti).
Verapamil HCl, kalsiyum iyonlarının kalp ve damarlardaki düz kas hücrelerinin içine transmembranöz yoldan akışını bloke eder. Miyokardın oksijen gereksinimini azaltır; bu durum kalp kası hücresindeki enerji tüketici metabolik süreçleri doğrudan etkilemesi ve dolaylı olarak da, ön yükü azaltmasının bir sonucudur.
Koroner arterlerin vasküler düz kas dokusu üzerindeki kalsiyum bloke edici etki, post-stenotik dokularda bile miyokard perfüzyonunu artırır ve koroner spazmları relakse eder.
Verapamil hidroklorürün antihipertansif etkinliği, kalp hızında bir rebound artış olmaksızın, periferik vasküler dirençteki düşmeye bağlıdır. Normal kan basıncı değerlerinde dikkate değer bir etkilenme görülmez.
Verapamil hidroklorür, özellikle supraventriküler aritmi varlığında olmak üzere, özgün antiaritmik etkilere sahiptir. Atriyoventriküler düğümdeki iletiyi geciktirir. Sonuç, ritim bozukluğunun tipine bağlı olarak, sinüs ritminin restorasyonu ve/veya ventrikül hızının normalizasyonudur. Normal kalp hızı değerleri etkilenmez ya da hafifçe azalır.
5.2Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Verapamilin %90-92'si ince barsaklardan hızla emilir. Yoğun hepatik ilk-geçiş metabolizması nedeniyle tek doz uygulamasından sonra değişmemiş bileşiğin ortalama sistemik biyoyararlanımı %22'dir. Biyoyararlanım, tekrarlı dozlardan sonra 1.5 ile 2 kat daha yüksektir. Oral uygulama sonrası 1-2 saat içerisinde pik plazma konsantrasyonlarına ulaşılır. Uygulanan verapamil dozu ve plazma düzeyleri arasında doğrusal olmayan bir korelesyon mevcuttur.
Dağılım:
Verapamilin yaklaşık % 90'ı da plazma proteinlerine bağlanır.
Metabolizma:
Eliminasyon yarı-ömrü üç ile yedi saattir. Ilaç, karaciğerde yoğun bir şekilde metabolize olur. Insanlarda bir dizi metabolit açığa çıkar; 12 metabolit tanımlanmıştır. Köpekler ile yapılan bir çalışmada tespit edildiği üzere, bunlardan yalnızca norverapamilin dikkate değer bir farmakolojik etkisi vardır ve verapamilin yaklaşık % 20'si kadardır.
Atılım:
Verapamil hidroklorür ve metabolitleri esas olarak renal yoldan elimine edilirler. Renal yoldan atılan ilacın yalnızca %3-4'ü değişmemiş ilaç halindedir. Dozun %50'si böbrekler yoluyla 24 saatte, %70'i ise beş gün içinde atılır. Dozun %16'ya kadar olan bölümü feçes ile atılmaktadır. Son evre böbrek yetmezliği olan hastalar ve böbrekleri sağlam kişiler üzerinde yürütülen karşılaştırmalı çalışmalarda gösterildiği üzere, böbrek fonksiyon bozukluğunun verapamil hidroklorür farmakokinetiği üzerinde etkisi bulunmamaktadır. Karaciğer fonksiyon bozukluğunda, daha düşük oral klirens ve yüksek dağılım hacmi nedeniyle, verapamilin yarılanma ömrü uzar. Yaşlı hastalarda daha da uzayabilir.
5.3Klinik öncesi güvenlilik verileri
Akut Toksisite:
Fare, sıçan ve kobayda tayin edilmiştir. LD50 (mg/kg vücut ağırlığı) :
Deneyde kullanılan hayvan | Uygulama yolu | LD50(mg/kg) |
Sıçan
| p.o
| 114
|
| s.c.
| 107
|
| i.v.
| 16
|
| i.p.
| 67
|
Fare
| p.o
| 163
|
| s.c.
| 68
|
| i.v.
| 8
|
| i.p.
| 68
|
Kobay
| p.o
| 140
|
Kronik Toksisite:
Bir çok deney serisinde Beagle köpeklerine ve SPF-sıçanlarına 18 aya kadar süreyle verapamil verildi. Sıçanlara 10- 62,5 mg/kg verapamil dozları yemle verildi. Köpekler ise 1085 mg/kg verapamil dozlarını kapsül içinde aldılar.
Sıçanlar verapamil'i maksimal doza kadar, kayda değer yan etki olmadan iyi tolere ettiler. Köpeklerde de tolerebilite iyiydi. Yüksek doz seviyesinde (30 mg/kg verapamil) köpeklerin gözünde katarakt oluşumu gibi etkiler gözlendi. Bu değişiklikler her seferinde tekrarlanmadı ve başka bir hayvan türünde gözlenmedi. insanda verapamile bağlı katarakt oluşumu şimdiye kadar bildirilmemiştir. Deneye katılan 42 Beagle köpeğinden 3'ü toksik doz seviyesinde (60 mg/kg ve üzeri) öldü. Kalp-dolaşım tetkiklerinde bradikardi, AV iletisinin önlenmesi ve kan basıncının düşmesi gibi bulgular gözlendi. Ayrıca ilaç kesildikten sonra reversibl olan difüz bir gingiva hiperplazisi görüldü.
Deney sonrası köpeklerin hepsinde hematolojik ve klinik-kimyasal parametreler normaldi. Morfolojik tetkik de verapamil'le bağlantılı bir bulgu vermedi.
Karsinojenite :
Verapamil HCl 24 ay süreyle 10-120 mg/kg dozlarda sıçanlarda karsinojenisite açısından denendi; karsinojenik potansiyele ilişkin bir bulguya rastlanmadı.
Mutajenite :
Aşağıdaki deneyler yapıldı:
•AMES Testi
•insan lenfositlerinde in-vitro kromozom aberasyon testi
•Sisterchromotide-Exchange"-indüksiyonu :
-insan lenfositlerinde in-vitro test
-Çin kobayı kemik iliğinde in-vitro test
•Suriye kobayı embriyonal hücrelerinde hücre-transformasyon testi
Bu testlerin hiçbirisinde verapamil'in mutajen etkisine dair bir bulguya rastlanmadı.
Reprodüktif Toksisite:
Verapamil'in tavşanda 5-15 mg/kg, sıçanda ise 5-15 mg/kg'lık oral doz uygulanmalarında maddeye ait hiçbir teratojenik bulguya rastlanmamıştır. Sıçanda ise 60 mg/kg'lık dozda embriyotoksik etki (normun üstünde rezorbsiyon oranı) gözlenmiştir. insanda teratojenik ve embriyotoksik etkiye ilişkin hiçbir bulgu mevcut değildir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Kalsiyum fosfat dibazik dihidrat Mikrokristalize selüloz Kolloidal silikon dioksit Kroskarmeloz sodyum Magnezyum stearat Opadry YS-1-2136
6.2 Geçimsizlikler
Mevcut değil.
6.3Raf ömrü
60 ay.
İlk açılıştan sonraki saklama şartları ve süresi: Isoptin 40 mg Film Tablet, blister ambalajı içinde saklanmalı, uygulamadan hemen önce çıkarılıp alınmalıdır.
6.4Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C'nin altında, oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/Aluminyum blister ambalajlarda 30 film tablet.
6.6Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği"ne uygun olarak imha edilmelidir.
7.RUHSAT SAHİBİ
Abbott Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti., Saray Mah., Dr. Adnan Büyükdeniz Cad., No:2, Kelif Plaza, Kat: 12-20, 34768 Ümraniye -İstanbul
Tel: 0216 636 06 00 Faks: 0216 425 09 69
8.RUHSAT NUMARASI
198/64
9.İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 07.12.2001 Son yenileme tarihi: -
-10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ