4.Olası yan etkiler nelerdir ?
Tüm ilaçlar gibi AUGMENTIN’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Dikkat etmeniz gereken durumlar
Alerjik reaksiyonlar:
• deri döküntüsü
• kan damarlarının iltihaplanması (vaskülit); deri üzerinde kırmızı veya mor kabarık noktalar şeklinde gözle görülebilir fakat vücudun başka kısımlarını da etkileyebilir
• ateş, eklem ağrısı, boyun, koltukaltı ve kasık bezlerinde şişme,
• bazen yüzde ve boğazda meydana gelen (anjiyoödem), nefes alıp vermeyi zorlaştıran şişlik kollaps (çevresel damarların genişleyip burada kanın toplanmasıyla oluşan ağır bir çöküntü tablosu, vücutta bütün kuvvetlerin birdenbire kesilmesi)
Eğer çocuğunuzda bu belirtilerden herhangi biri olursa derhal bir doktorla iletişime geçiniz. AUGMENTİN almayı bırakınız.
Kalın bağırsak iltihabı
Kalın bağırsakta, genellikle kan ve sümüksü dokunun eşlik ettiği sulu ishale, mide ağrısına ve/veya ateşe neden olan iltihap.
Eğer çocuğunuzda bu belirtiler olursa tavsiyesini almak için mümkün olan en kısa sürede doktorunuzla iletişime geçiniz.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde tanımlanmıştır:
Çok yaygın : 10 hastanın en az 1 ’inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazlagörülebilir.
Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek : 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla
görülebilir.
Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor Mevcut verilerden tahmin edilemiyor
Yaygın
• Mukozaları ve cildi etkileyen bir tür mantar enfeksiyonu (mukokutanöz kandidiyazis)
• Özellikle yüksek dozlarda hasta hissetme (bulantı)
Eğer bu etki varsa AUGMENTİN yemekle birlikte alınmalıdır.
• İshal
• Bulantı
• Kusma
Yaygın olmayan
• Baş dönmesi
• Baş ağrısı
• Sindirim güçlüğü
• Deride döküntü
• Kaşıntı
• Kurdeşen
• Karaciğer tarafından üretilen bazı maddelerde (enzimler) artış Seyrek
• Deri döküntüsü, kabarık ve küçük nişan şeklinde görülür (merkezi koyu noktaların etrafında daha açık renkte bir alan ve sınırda koyu renk bir halka şeklinde gözlenen eritema multiforme)
Bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz acilen bir doktorla iletişime geçiniz.
Seyrek görülen yan etkiler kan testlerinde de gözlenebilir:
• Kan pıhtılaşması için gereken hücrelerin sayısında azalma
• Beyaz kan hücrelerinin sayısında azalma
• İdrarda kan görülmesi
Bilinmiyor
• Yüz, dudaklar, ağız, dil ya da boğazın şişerek yutkunma veya nefes alma güçlüğüne neden olması (anjiyoödem)
• Deri üzerinde oluşan döküntü, kaşıntı ya da kurdeşen, yüz, dudak, dil ya da vücudun diğer bölgelerinin şişmesi, nefes darlığı, hırıltılı soluk alma ya soluk almada zorlanma gibi belirtilerle kendini gösteren aşırı aleıjik durum (anafılaksi)
• İlaç alındıktan 7-12 gün sonra döküntü, ateş, eklem ağrısı özellikle kol altındaki lenf düğümlerinin şişmesi gibi belirtilerle kendini gösteren aleıjik durum (serum hastalığı benzeri sendrom)
• Deri yüzeyinin altında küçük noktalar halinde kırmızı yuvarlak beneklerin oluşması, döküntü veya ciltte morlukların oluşması gibi aleıjik reaksiyonlarla kendini gösteren damar iltihabı (aşırı duyarlılık vasküliti)
• Dudak, göz, ağız, burun ve genital bölgede oluşan şiddetli kabartılar ve kanamayla belirgin seyrek görülen bir deri hastalığı (Stevens-Johnson Sendromu)
• Deride önce ağrılı kızarıklarla başlayan, daha sonra büyük kabartılarla devam eden ve derinin tabaka halinde soyulması ile son bulan ciddi boyutlardaki deri reaksiyonu. Bu hastalığa ateş, üşüme nöbeti, kas ağrıları ve genel rahatsızlık hissi eşlik eder (Toksik Epidermal Nekrolizis).
• Küçük iltihap içeren kabarıklıklarla beraber yaygın kırmızı deri döküntüsü (Bülloz döküntülü dermatit)
• Deri altında şişlikler ve kabarcıklar ile kırmızı, pullu döküntü (Akut generalize ekzantemöz)
• Ateş, şiddetli üşüme nöbeti, boğaz ağrısı ya da ağızda ülser gibi enfeksiyonların sık meydana gelmesi gibi belirtilerle kendini gösteren hastalık (geri dönüşümlü agranülositoz)
• Halsizlik, baş ağrıları, egzersiz yaparken soluğun kesilmesi, baş dönmesi, ciltte ve gözlerde solgunluk ve sararma gibi belirtilerle kendini gösteren kansızlık (hemolitik anemi)
• İlaç kullanımına bağlı genellikle kanlı, sümüksü ishalle seyredebilen kolit (kalın barsak iltihabı)
• Dilin renginin siyah renk olması
• Böbrek hastalığı (interstisyel nefrit)
• İdrarda kristallerin görülmesi (kristalüri)
• Mide bulantısı, kusma, iştah kaybı, genel rahatsızlık hissi, ateş, kaşınma, deride ve gözlerde sararma ve idrar renginde koyulaşma ile belirgin karaciğer hastalığı (hepatit)
• Kollaps (çevresel damarların genişleyip burada kanın toplanmasıyla oluşan ağır bir çöküntü tablosu, vücutta bütün kuvvetlerin birdenbire kesilmesi)
• Kan pıhtılaşmasında güçlük
• Çocuğunuzun derisinin ve gözlerinin sararmasına yol açan ve kanda bilirübin (karaciğerde üretilen bir madde) seviyesinin artmasıyla ortaya çıkan sarılık
• Aşırı hareketlilik
• Kasılma, nöbet ya da çırpınma (yüksek dozda AUGMENTIN alan hastalarda ve böbrek bozukluğu olanlarda) (konvülziyon)
• Diş renginde değişiklik.
Genellikle fırçalama ile giderildiğinden, iyi bir ağız temizliği ile diş rengi değişimi engellenebilir.
• Beyin zannın ilthabı (aseptik menenjit)
• Döküntünün eşlik ettiği grip benzeri semptomlar, ateş, bezlerin şişmesi ve anormal kan testi sonuçları (akyuvarlarda artış (eozinofıli) ve karaciğer enzimlerinde artışı içeren) (Eozinofili ve Sistemik Semptomların Eşlik Ettiği İlaç Reaksiyonu (DRESS)).
Yan etkilerin raporlanması
2.AUGMENTIN kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
AUGMENTIN'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
• Amoksisiline, klavulanik aside, penisiline veya bu ilacın içindeki maddelerin (bölüm 6’da listesi yer almaktadır) herhangi birine alerjisi varsa
• Çocuğunuz diğer herhangi bir antibiyotiğe karşı ciddi alerjik reaksiyon geçirdiyse: Bu reaksiyon deri döküntüsünü veya yüz ya da boğazda şişmeyi içerebilir.
• Çocuğunuz daha önce amoksisilin, klavulanik asit veya penisilin kullanımını takiben sarılık veya karaciğer yetmezliği geçirdiyse
• Antibiyotiğe bağlı kalın bağırsak iltihabı (kolit) gözlendiğinde, AUGMENTİN tedavisi derhal kesilmeli, çocuğunuz bir doktor tarafından değerlendirilmeli ve uygun tedaviye başlamalıdır. Bu durumda çocuğunuza bağırsakların hareketlerini önleyen (anti-peristaltik) ilaçlar vermeyiniz.
AUGMENTIN'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
• Eğer çocuğunuzda aşağıdaki durumlar varsa, ona AUGMENTİN vermeden önce çocuğunuzun doktoruna damşımz:Çocuğunuz kanın pıhtılaşmasını önleyen ilaçlar kullanıyorsa
• Çocuğunuzun karaciğer yetmezliği varsa
• Çocuğunuzun böbrek yetmezliği varsa
• Çocuğunuzun glandüler ateşi (Epstein Barr virüsünün yapmış olduğu boğaz ağrısı, yorgunluk ve ateş ile ortaya çıkan enfeksiyoz mononükleoz diye adlandırılan bir hastalık) varsa
Ayrıca:
• Çocuğunuzun enfeksiyoz mononükleoz adı verilen bir hastalığı varsa veya böyle bir hastalığının olduğundan şüpheleniliyorsa doktorunuzu bilgilendiriniz (AUGMENTİN kullanımını takiben görülen kızamık benzeri döküntü enfeksiyöz mononükleoz ile ilişkili olabilir). O takdirde doktorunuz çocuğunuza başka bir tedavi uygulayacaktır.
• AUGMENTİN’i doktorunuzun tavsiye ettiği süre boyunca kullanınız. Uzun süreli kullanımı zamanla duyarlı olmayan organizmaların aşırı çoğalmasına neden olabilir.
• Çocuğunuzun idrar miktarında azalma varsa, idrar miktarının düzenlenmesi için uygun miktarda sıvı almasını sağlayınız.
• AUGMENTİN, aspartam içerir. Eğer çocuğunuzun fenilketonürisi varsa, AUGMENTİN onun için zararlı olabilir.
Bazı durumlarda doktorunuz, çocuğunuzun enfeksiyonuna neden olan bakteri tipini araştırabilir. Sonuçlara bağlı olarak çocuğunuza AUGMENTİN’in farklı bir dozu veya farklı bir ilaç verilebilir.
Bu uyanlar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa çocuğunuz için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
Dikkat etmeniz gereken durumlar
AUGMENTİN önceden var olan bazı durumları kötüleştirebilir veya ciddi yan etkilere sebep olabilir. Bunlar arasında aleıjik reaksiyonlar, konvülsiyonlar (nöbetler) ve kalın bağırsak iltihabı yer alır. Herhangi bir sorunun ortaya çıkma riskini azaltmak için çocuğunuz AUGMENTİN alırken belirli semptomlara karşı dikkatli olmalısınız. Bölüm 4’te ‘Dikkat etmeniz gereken durumlar’ kısmına bakınız.
Kan ve idrar testleri
Eğer çocuğunuz kan testleri (alyuvar durumu testleri veya karaciğer fonksiyonu testleri) veya idrar testleri (glukoz için) oluyorsa, çocuğunuzun AUGMENTİN almakta olduğunu doktorunuzun bilmesini sağlayınız. Bunun nedeni, AUGMENTİN’in bu tip testlerin sonuçlarını etkileyebilmesidir.
AUGMENTIN'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
AUGMENTİN mide ve bağırsak rahatsızlıkları olasılığını en aza indirmek için yemekle birlikte alınmalıdır.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
AUGMENTİN kullanan bir yetişkinseniz ve hamileyseniz (veya hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız) doktorunuzu bilgilendiriniz.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Diğer antibiyotiklerde de olduğu gibi AUGMENTİN, bağırsaklardaki faydalı bakterileri etkileyebilir, doğum kontrolü için kullanılan ilaçların vücuda girişini azaltabilir. Bu nedenle tedavi süresince alternatif, etkili ve güvenilir bir doğum kontrol yöntemi uygulanmalıdır.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
AUGMENTİN kullanan bir yetişkinseniz ve emziriyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz.
Araç ve makina kullanımı
AUGMENTİN yan etkilere neden olabilir ve semptomlar sizi araç kullanımına elverişsiz
hale getirebilir.
Kendinizi iyi hissetmediğiniz sürece araç veya makine kullanmayınız.
AUGMENTİN’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli
bilgiler
• AUGMENTİN aspartam içerir. Bu nedenle fenilalanin içermektedir. Fenilketonürisi olan insanlar için zararlı olabilir.
• AUGMENTİN süspansiyonun içeriğinde bulunan tatlandırıcılar maltodekstrin içerir. Bu madde şekere dönüşebileceğinden daha önceden doktorunuz tarafından çocuğunuzun bazı şekerlere karşı tahammülsüzlüğü (intoleransı) olduğu söylenmişse bu ilacı almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
AUGMENTİN aşağıda belirtilen ilaçlar ile etkileşebilmektedir:
• Çocuğunuz AUGMENTİNTe birlikte allopurinol (eklemlerde iltihap ve ağrıya neden olan ürik asit artışı ile karakterize gut hastalığı için kullanılır) alıyorsa; alerjik deri reaksiyonu gelişme olasılığı artabilir.
• Çocuğunuz probenesid alıyorsa (gut hastalığı için kullanılır); doktoru AUGMENTİN dozunu ayarlama kararı verebilir.
• Çocuğunuz AUGMENTİNTe birlikte pıhtılaşmayı önlemeye yardım eden ilaçlar (varfarin gibi) alıyorsa, fazladan kan testleri yaptırması gerekebilir.
• AUGMENTİN, metotreksatın (kanser ya da romatizma hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir ilaç) etki gösterme biçimini etkileyebilir.
• AUGMENTİN, mikofenolat mofetilin (organ nakillerinde kullanılan bir ilaç) etki gösterme biçimini etkileyebilir.
• Diğer antibiyotiklerde de olduğu gibi AUGMENTİN, bağırsaklardaki faydalı bakterileri etkileyebilir, doğum kontrolü için kullanılan ilaçların vücuda girişini azaltabilir. Bu nedenle tedavi süresince alternatif, etkili ve güvenilir bir doğum kontrol yöntemi uygulanmalıdır.
Eğer herhangi bir ilacı çocuğunuz şu anda kullanıyorsa, son zamanlarda kullandıysa
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
AUGMENTİN 400mg/57mg oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz içeren saşe
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her saşe içerisinde:
Yardımcı maddeler:
Her saşe içerisinde:
Yardımcı maddeler için 6.1 'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Oral süspansiyon için toz içeren saşe.
Sulandırıldığmda kirii beyaz renkte bir süspansiyon oluşur.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik Endikasyonlar
AUGMENTİN, aşağıdaki bölgelerde amoksisiline dirençli beta laktamaz üreten suşların neden olduğundan şüphelenilen bakteriyel enfeksiyonların kısa süreli tedavisinde endikedir. Diğer durumlarda sadece amoksisilin düşünülmelidir.
• Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları (KBB dahil): örneğin tekrarlayan tonsillit, sinüzit, otitis media.
• Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları: örneğin kronik bronşitin akut alevlenmeleri, lobar ve bronkopnömoni.
• Üriner Sistem Enfeksiyonları: örneğin sistit, üretrit, piyelonefrit.
• Deri ve Yumuşak Doku Enfeksiyonları: örneğin selülit, hayvan ısırmaları.
• Dental enfeksiyonlar: örneğin yayılan selülit ile birlikte şiddetli dental abseler.
Amoksisiline duyarlı organizmaların AUGMENTİN'e duyarlı beta-laktamaz üreten organizmalar ile birlikte neden olduğu karma enfeksiyonlar AUGMENTİN ile tedavi edilebilir. Bu enfeksiyonlar beta laktamazlara dirençli başka bir antibiyotiğin ilave edilmesini gerektirmez.
Pozoloji
40 kg'ın altındaki çocuklarda AUGMENTİN 400mg/57mg oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz içeren saşe aşağıda önerilen şekilde uygulandığında maksimum 1000-2800 mg amoksisilin/143-400 mg klavulanik asit sağlar.
40 kg'm altındaki çocuklar:
Çocuklar AUGMENTİN tablet, süspansiyon veya pediyatrik saşe ile tedavi edilebilir.
Tavsiye edilen genel günlük doz:
• Hafif ve orta şiddetteki enfeksiyonlarda (tekrarlayan tonsillit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, alt solunum yolu enfeksiyonları, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları) 25/3.6 mg/kg/gün, günde iki doza bölünmüş halde kullanılır.
• Daha ciddi enfeksiyonların tedavisi için (otitis media ve sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, bronkopnömoni gibi alt solunum yolu enfeksiyonları ve idrar yolları enfeksiyonları) 45/6.4 mg/kg/gün, günde iki doza bölünmüş halde kullanılır.
• Bazı enfeksiyonlarda (otitis media, sinüzit ve alt solunum yolu enfeksiyonları gibi) 70 mg/10 mg/kg/gün şeklinde günde iki doz kullanılması değerlendirilebilir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Tedavinin süresi hastanın cevabına göre tayin edilmelidir. Bazı enfeksiyonlar (örn: osteomiyelit) daha uzun tedavi gerektirebilir. Tedavi değerlendirme yapılmaksızın 14 günden fazla uzatılmamalıdır (bakınız bölüm 4.4 ilgili uzatılmış tedavi).
Tavsiye edilen uygulama sıklığı aşağıdaki gibidir:
Yaş
| Ağırlık
| Doz
|
2 yaş - 6 yaş
| 13-21 kg
| Her 12 saatte 1 saşe
|
7 yaş - 12 yaş
| 22-40 kg
| Her 12 saatte 2 saşe
|
Uygulama şekli:
Oral kullanım içindir.
Gastrointestinal intolerans potansiyelini en aza indirmek için yemek başlangıcında alınmalıdır. AUGMENTİN'in absorbsiyonu yemek başlangıcında alındığında optimum seviyededir. Tedaviye parenteral olarak başlanıp oral olarak devam edilebilir.
Süspansiyonun Hazırlanması:
AUGMENTİN 400mg/57mg oral süspansiyonu hazırlamak için, saşe içeriğini bir miktar su içerisine azar azar ilave ederek ve karıştırarak çözünüz.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klerensi 30 ml/dak'nın üzerinde olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Kreatinin klerensi 30 ml/dak'nın altında olan hastalarda doz ayarlaması için herhangi bir tavsiye olmadığından AUGMENTİN kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması dikkatli yapılmalı ve düzenli aralıklarla karaciğer fonksiyonları izlenmelidir. Henüz doz ayarlamasına temel teşkil edecek yeterli veri bulunmamaktadır (bakınız bölüm 4.3 ve 4.4).
Pediyatrik popülasyon:
Böbrek fonksiyonu gelişmemiş olan bebeklerde AUGMENTİN kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
AUGMENTİN 400mg/57mg oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz içeren saşe'nin geriyatrik hastalarda kullanımı tavsiye edilmez.
4.3 Kontrendikasyonlar
Etkin maddelere, herhangi bir penisiline veya yardımcı maddelerden birine aşırı duyarlılık.
Sefalosporin, karbapenem veya monobaktam gibi diğer beta-laktamlara karşı şiddetli aşırı duyarlılık hikayesi (örn: anaflaksi) olanlarda kontrendikedir.
Geçmişinde AUGMENTİN'e bağlı sanlık/karaciğer fonksiyon bozukluğu hikayesi olan hastalarda kontrendikedir (bakınız bölüm 4.8).
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
AUGMENTİN ile tedaviye başlanmadan önce geçmişinde penisilin sefalosporin ve diğer beta laktam ajanlara karşı aşırı duyarlılık hikayesi varlığı dikkatlice sorgulanmalıdır (bakınız bölüm 4.3 ve 4.8).
Penisilin tedavisi alan hastalarda ciddi ve bazen öldürücü aşın duyarlılık (anafilaktoid) reaksiyonları bildirilmiştir. Bu reaksiyonların geçmişinde penisiline karşı aşın duyarlılık hikayesi olan ve atopik bireylerde görülmesi daha olasıdır. Eğer alerjik bir reaksiyon gözlenirse, AUGMENTİN tedavisi kesilmeli ve uygun alternatif tedavi uygulanmalıdır.
Klavulanik asit ile inhibisyona duyarlı beta laktamazların aracılık etmediği beta laktam ajanlara dirençli olası patojenlere dair yüksek risk olduğunda AUGMENTİN 400mg/57mg saşe kullanım için uygun değildir. AUGMENTİN 400mg/57mg saşe, penisiline dirençli S.pneumoniae tedavisinde kullanılmamalıdır.
Böbrek yetmezliği olan veya yüksek doz alan hastalarda konvülsiyonlar gözlenebilir (bakınız bölüm 4.8).
Amoksisilin kullanımını takiben görülen kızamık benzeri döküntü enfeksiyöz mononükleoz ile ilişkili olabileceğinden eğer enfeksiyöz mononükleoza ilişkin bir şüphe var ise AUGMENTİN tedavisinden kaçınılmalıdır.
Tedavi sırasında allopurinolün birlikte kullanılması alerjik deri reaksiyonları riskini artırabilir.
Tedavi başlangıcında püstül ile ilişkili ateşli jeneralize eritema gözlenmesi, akut jeneralize egzantemli püstüloz (AGEP) belirtisi olabilir (bakınız bölüm 4.8). Bu reaksiyon AUGMENTİN tedavisinin kesilmesi gerektirir ve sonradan herhangi bir amoksisilinin uygulanması kontrendikedir.
Uzun süreli kullanım zamanla duyarlı olmayan organizmaların aşırı çoğalmasına neden olabilir.
AUGMENTİN kullanan bazı hastalarda karaciğer fonksiyon testlerinde değişiklikler gözlenmiştir. Bu değişikliklerin klinik önemi bilinmemektedir; ancak karaciğer fonksiyon bozukluğu bulgusu olan hastalarda AUGMENTİN dikkatli kullanılmalıdır.
Nadir olarak bildirilmiş kolestatik sanlık şiddetli olmakla birlikte genellikle geri dönüşümlüdür. Tedavinin kesilmesinden 6 hafta sonrasına kadar bulgu ve belirtiler görülmeyebilir.
Hepatik olaylar özellikle erkekler ve yaşlı hastalarda bildirilmiştir ve uzun süreli tedavi ile bağlantılı olabilir. Bu olaylar nadiren çocuklarda bildirilmiştir. Tüm popülasyonlarda, belirtiler ve semptomlar tedavi sırasında veya hemen sonrasında gözlenir fakat bazı vakalarda tedavinin üzerinden birkaç hafta geçmeden ortaya çıkmayabilir. Bu etkiler genellikle geri dönüşlüdür, l lepatik olaylar şiddetli olabilir ve çok nadir durumlarda ölümler bildirilmiştir. Bunlar neredeyse her zaman altta yatan şiddetli hastalığı olanlarda veya hepatik etkisi olduğu bilinen ilaçlarla birlikte kullanımda gözlenmiştir (bakınız bölüm 4.8).
Amoksisilin içeren neredeyse tüm antibakteriyel ajanlarla, antibiyotiğe bağlı kolit bildirilmiştir ve şiddeti hafiften yaşamı tehdit edici boyuta kadar uzanabilir (bakınız bölüm 4.8). Bu sebeple, herhangi bir antibiyotik tedavisi sırasında veya sonrasında ishal olan hastalarda bu teşhisin değerlendirilmesi önemlidir. Antibiyotiğe bağlı kolit gözlendiğinde, AUGMENTİN tedavisi derhal kesilmeli, bir doktor tarafından değerlendirilmeli ve uygun tedavi başlatılmalıdır. Bu durumda anti-peristaltik ilaçlar kontrendikedir.
Uzun süreli tedavilerde renal, hepatik ve hematopoetik fonksiyon gibi organ sistem fonksiyonlarının periyodik değerlendirilmesi önerilmektedir.
AUGMENTİN ve oral antikoagülan kullanan bazı hastalarda seyrek olarak protrombin zamanında uzama (INR değerinde yükselme) bildirilmiştir. Antikoagülanlar ile birlikte reçete edildiğinde uygun şekilde izlenmesi gereklidir. İstenilen antikoagülasyon düzeyini sürdürebilmek için oral antikoagülasyon dozunda ayarlama yapılması gerekebilir (bakınız bölüm 4.5 ve 4.8).
Böbrek yetmezliği olan hastalarda, yetmezliğin derecesine göre doz ayarlanmalıdır (bakınız bölüm 4.2).
Azalmış idrar çıkışı olan hastalarda, özellikle parenteral tedavide çok seyrek olarak kristalüri görülmüştür. Yüksek doz amoksisilin tedavisi sırasında, amoksisilin kristalüri olasılığını azaltmak için uygun miktarda sıvı alınması ve idrar miktarının düzenlenmesi tavsiye edilebilir Mesane kateteri olan hastalarda, açıklık düzenli olarak kontrol edilmelidir, (bkz. bölüm 4.9).
Amoksisilin ile tedavi sırasında, non enzimatik metotlarla yalancı pozitif sonuçlar gözlenebildiği için idrarda glukoz varlığı için test yapıldığında enzimatik glukoz oksidaz metotları kullanılmalıdır.
AUGMENTİN'de klavulanik asit varlığı, kırmızı hücre membranları ile IgG ve albumine non spesifik bağlanmaya neden olabilir ve yalancı pozitif Coombs testine sebep olur.
Sonrasında
AspergillusAspergillusAspergillusAspergillus
polisakkaritleri
ve polifuranlar arasında çapraz reaksiyon bildirilmiştir. Bu sebeple, AUGMENTİN alan hastalarda pozitif test sonuçları dikkatle yorumlanmalı ve diğer tanı metotları ile doğrulanmalıdır.
Her saşede 11.0 mg aspartam bulunur. Aspartam fenilalanin içerir. Fenilketonürisi olan insanlar için zararlı olabilir. Fenilketonüri hastaları, fenilalaninin zararlı olabileceği konusunda bilgilendirilmelidir.
4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Probenesid
Probenesid ile birlikte kullanımı önerilmemektedir. Probenesid amoksisilinin renal tübüler sekresyonunu azaltır. Probenesidin AUGMENTİN ile biriikte kullanımı amoksisilinin kan seviyelerinin artışına ve kanda bulunma süresinin uzamasına neden olabilirken, klavulanatı etkilemez.
Allopurinol
Amoksisilin tedavisi sırasında allopurinol kullanımı alerjik cilt reaksiyonları olasılığını artırabilir. Allopurinol ve AUGMENTİN'in birlikte kullanımına ait veri yoktur.
Oral kontraseptifler
Diğer antibiyotiklerde de olduğu gibi AUGMENTİN, barsak florasını etkileyebilir, östrojen reabsorbsiyonunun azalmasına yol açar ve kombine oral kontraseptiflerin etkinliğini azaltır.
Oral antikoagulanlar
Oral antikoagülanlar ve penisilin türevi antibiyotikler pratikte herhangi bir etkileşim rapor edilmeksizin yaygın olarak kullanılmıştır. Fakat, literatürde asenokumarol veya vvarfarin kullanan ve amoksisilin tedavisi verilen bazı hastalarda INR değerinde yükselme görüldüğü nadir vakalar mevcuttur. Eğer bu birlikte kullanım gerekli ise, AUGMENTİN kullanımı veya bırakılması sürecinde protrombin zamanı veya INR değeri dikkatle izlenmelidir. Ayrıca, oral antikoagülanlarm dozunun yeniden ayarlanması gerekebilir (bakınız bölüm 4.4 ve 4.8).
Metotreksat
Penisilinler metotreksat atılımmı azaltabilir ve toksisitede olası bir artışa neden olur.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
4.6 Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Sınırlı sayıda gebelikte maruz kalma olgularına ilişkin veriler, AUGMENTİN'in gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir. Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal/fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da zararlı etkiler olduğun göstermemektedir, (bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Gebelik dönemi
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır. Preterm, fetal membran yırtılması (pPROM) olan kadınlarda yapılan bir çalışmada, AUGMENTİN'in profılaktik kullanımının yeni doğanlarda nekroze enterokolit riskinin artması ile ilişkili olabileceği bildirilmiştir. Tüm ilaçlarda olduğu gibi, doktor tarafından gerekli görülmedikçe gebelik esnasında özellikle gebeliğin ilk üç ayında kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Her iki madde de anne sütüne geçer (klavulanik asidin anne sütü ile beslenen yeni doğanda etkilerine dair bir şey bilinmemektedir). Bu nedenle, anne sütü ile beslenen yeni doğanda diyare ve mükoz membranlarda mantar enfeksiyonu görülebilir, bu nedenle emzirmeye ara verilmelidir. AUGMENTİN, sadece fayda/risk değerlendirmesi doktor tarafından yapıldıktan sonra laktasyon döneminde kullanılabilir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Oral ve parenteral yolla verildiği hayvanlar (fare ve sıçanlar) üzerinde yapılan reprodüktif çalışmalarda, AUGMENTİN teratojenik etki göstermemiştir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkilerine dair herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Fakat, araç ve makine kullanımını etkileyebilecek istenmeyen etkiler (örn: alerjik reaksiyonlar, sersemlik, konvülsiyon) ortaya çıkabilir (bakınız bölüm 4.8).
4.8 İstenmeyen etkiler
En sık bildirilen istenmeyen etkiler diyare, bulantı ve kusmadır.
Çok sık görülenlerden seyrek görülenlere kadar, istenmeyen etkilerin görülme sıklığını saptamak için geniş çaplı klinik çalışmaların verileri kullanılmıştır. Diğer istenmeyen etkilere (1/10.000'den az görülenler) ait sıklıklar pazarlama sonrası verilere göre saptanmıştır ve gerçek bir sıklıktan çok raporlama oranına dayanmaktadır.
Med DRA Sistem Organ Sınıfına göre sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir:
Çok yaygın >1/10 Yaygm >1/100 ila <1/10 Yaygın olmayan >1000 ila <1/100 Seyrek >1/10.000 ila <1/1000 Çok seyrek <1/10.000
Bilinmiyor (mevcut verilerden tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Mukokutanöz kandidiyazis.
Bilinmiyor : Duyarlı olmayan organizmaların aşırı çoğalması
Kan vc lenf sistemi bozuklukları
Seyrek: Geri dönüşümlü lökopeni (nötropeni dahil) ve trombositopeni.
Bilinmiyor: Geri dönüşümlü agranülositoz ve hemolitik anemi. Kanama ve protrombin
zamanında uzama (Bölüm 4.4'e bakınız.).
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Bilinmiyor; Anjiyonörotik ödem, anafılaksi, serum hastalığı benzeri sendrom, aşırı
duyarlılık vasküliti (Bölüm 4.4'e bakınız.).
Sinir sistemi bozuklukları:
Yaygın olmayan: Baş dönmesi, baş ağrısı.
Bilinmiyor: Geri dönüşümlü hiperaktivite ve konvülziyonlar. Konvülziyonlar renal
fonksiyon bozukluğu olanlarda veya yüksek doz alanlarda görülebilir (Bölüm 4.4'e bakınız.).
Gastrointestinal bozukluklar:
Yaygm: Diyare, bulantı, kusma.
Bulantı sıklıkla yüksek oral dozlar ile ilişkilidir. Eğer gastrointestinal reaksiyonlar görülür ise, AUGMENTİN yemek başlangıcında alınarak bunlar azaltılabilir.
Yaygm olmayan: Sindirim güçlüğü.
Bilinmiyor; Antibiyotiğe bağlı kolit (psödomembranöz kolit ve hemorajik kolit dahil).
Dildeki papillalarm belirginleşip siyah renk alması, dişlerde renk değişimi.
Çocuklarda çok seyrek olarak yüzeye! diş rengi değişikliği bildirilmiştir. Genellikle fırçalama ile giderildiğinden, iyi bir ağız hijyeni ile diş rengi değişimi engellenebilir.
Hcpato-bilicr bozukluklar:
Yaygın olmayan: Beta-laktam sınıfı antibiyotiklerle tedavi edilen hastalarda AST ve/veya ALT değerlerinde orta derecede artış görülmüştür; ancak bu bulguların önemi bilinmemektedir.
Bilinmiyor: Hepatit ve kolestatik sarılık. Bu olaylar diğer penisilin ve sefalosporinlerle
bildirilmiştir.
Hepatik olaylar çoğunlukla erkeklerde ve yaşlılarda bildirilmiştir ve uzun süreli tedavi ile ilişkili olabilir. Bu olaylar çocuklarda çok seyrek olarak bildirilmiştir.
Bulgu ve belirtiler genellikle tedavi sırasında veya tedavi kesildikten kısa bir süre sonra görülür; ancak bazı durumlarda tedavi kesildikten birkaç hafta sonrasına kadar farkedilmeyebilir. Bunlar genellikle geri dönüşümlüdür. Hepatik olaylar şiddetli olabilir ve son derece seyrek olmakla birlikte bu duruma bağlı ölüm bildirilmiştir. Bunlar hemen hemen her zaman altta yatan ciddi bir hastalığı olan ya da hepatik etki potansiyeline sahip ilaçları aynı anda alan hastalarda görülmüştür.
Deri ve deri altı doku bozuklukları:
Yaygın olmayan: Deride döküntü, kaşıntı, ürtiker.
Seyrek: Eritema multiforme.
Bilinmiyor: Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekrolizis, bülloz döküntülü
dermatit ve akut generalize ekzantemöz püstüller (AGEP) (Bölüm 4.3'e bakınız).
Eğer herhangi bir aşırı duyarlılık dermatiti görülürse tedavi kesilmelidir (Bölüm 4.4'e bakınız).
Böbrek ve idrarla ilgili bozukluklar:
Bilinmiyor: İnterstisyel nefrit, kristalüri
{bkz.
Doz aşımı ve tedavisi).
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar ve doz aşımı belirtileri
Gastrointestinal semptomlar ve sıvı ile elektrolit dengesinin bozulması açıkça görülebilir. Bazı olgularda, böbrek yetmezliğine yol açan amoksisilin kristalürisi görülmüştür (Bölüm 4.4'e bakınız).
Böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda ve yüksek doz alanlarda konvülsiyonlar ortaya çıkabilir.
Amoksisilinin özellikle yüksek dozların intravenöz uygulamasından sonra mesane kateterlerinde çöktüğü bildirilmiştir. Açıklığın düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir (Bölüm 4.4'e bakınız)
Tedavi
Gastrointestinal semptomlar, su elektrolit dengesine dikkat edilerek semptomatik olarak tedavi edilebilir.
AUGMENTİN dolaşımdan hemodiyaliz ile uzaklaştırılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farnıakodinamik özeiliiilcr
Farmakoterapötik grup: Beta laktamaz inhibitörlerini içeren penisilin kombinasyonları ATC kodu: J01CR02
Etki mekanizması
Amoksisilin, bakteriyel hücre duvarının ayrılmaz bir yapısal unsuru olan bakteriyel peptidoglikanın biyosentetik yollarındaki enzimlerin (sıklıkla penisilin bağlayıcı proteinler olarak adlandırılır, PBP [penicillin-binding proteins]) bir ya da daha fazlasını inhibe eden bir yarı sentetik penisilindir (beta-laktam antibiyotik). Peptidoglikan sentezinin inhibisyonu hücre duvarının zayıflamasına yol açar ve genellikle bunu, hücrelerde yıkım (lizis) ile ölüm izler. Amoksisilin, dirençli bakterilerin ürettiği beta laktamazlar tarafından bozunmaya duyarlıdır ve bu yüzden, tek başına amoksisilinin aktivite spektrumu bu enzimleri üreten mikroorganizmaları kapsamaz.
Klavulanik asit, yapısal olarak pensilinlerle bağlantılı bir beta laktamdır. Bazı beta laktamaz enzimleri inaktive ettiğinden amoksisilinin inaktivasyonunu önler. Tek başına klavulanik asit klinik açıdan yararlı bir antibakteriyel etki göstermez.
FK/FD ilişkisi
Minimum inhibitör konsantrasyonu değeri üzerindeki süre (T>MIC) amoksisilinin etkinliğinin en önemli belirleyicisi olarak kabul edilir.
Direnç mekanizması
Amoksisilin/klavulanik asite karşı iki temel direnç mekanizması şunlardır:
• B, C ve D sınıfları da dahil olmak üzere, klavulanik asit tarafından inhibe edilmeyen bakteriyel beta laktamazlar tarafından inaktive edilme.
• Penisiline bağlanan proteinlerde değişiklik, ki bu antibakteriyel etken maddenin hedefe afınitesini azaltır.
Bakterinin geçirimsizliği ya da eflüks pompa mekanizmaları, özellikle Gram negatif bakterilerde bakteri direncine neden olabilir ya da ona katkıda bulunabilir.
Eşik değerler
Amoksisilin/klavulanik asit için MIC eşik değerleri, Antimikrobiyal Duyarlılık Testi İçin Avrupa Kurulu'nun (European Committee on Antimicrobial Susceptibility Testing, EUCAST) değerleridir.
Organizma
| Duyarlılık Eşik değerleri (ng/ml)
|
| Duyarlı
| Orta düzeyde duyarlı
| Dirençli
|
Haemophilus influenzae'
| <1
| -
| >1
|
Morcvcella catarrhalis
| <1
| -
| >1
|
Staphvlococcus aureus ^
| <2
| -
| >2
|
Koagülaz-negatif stafılokoklar
| <0.25
|
| >0.25
|
Enterococcus'
| <4
| 8
| >8
|
Streptococcııs A. B, C, Cj
| <0.25
| -
| >0.25
|
Streptococcus pneumoniae^
| <0.5
| 1-2
| >2
|
Enterobakteriler '''*
| -
| -
| >8
|
Gram-negatif anaeroblar'
| <4
| 8
| >8
|
Gram-pozitif anaeroblar
| <4
| 8
| >8
|
Tür dışı bağlantılı eşik değerler
| <2
| 4-8
| >8
|
'Amoksisilin konsantrasyonları için bildirilmiş c klavulanik asit konsantrasyonları 2 mg/l'de sabil ^ Bildirilen değerler oksasilin konsantrasyonland ^ Tablodaki eşik değerler ampisilin eşik değerler '* R>8 mg/1 'nin direnç eşik değeri, direnç mekan dirençli olarak bildirilmiş olmasını sağlar. ^ Tablodaki eşik değerler Benzilpenisilin eşik de
| eğerleri. Duyarlılık testi için Jenmiştir. lir. ine dayandırılmıştır, izması bulunan tüm izolatların ğerlerine dayalıdır.
|
Direnç prevalansı, hem coğrafık olarak hem de seçilmiş türler için zamanla değişiklik gösterebilir ve özellikle ağır enfeksiyonlann tedavisi söz konusu olduğunda dirence ilişkin yerel bilgiler önemlidir. Yerel direnç prevalansı en azından bazı enfeksiyon tiplerinde etkin maddenin kullanımını tartışmaya açık hale getiriyorsa, gerektiğinde uzman önerisi alınmalıdır.
Genellikle duvarlı türler
Aerobik Gram-pozitif mikroorganizmalarEnterococcus faecalis Gardnerella vaginalis Staphylococcus aureus
(metisiline duyarlı)
Streptococcııs agalactiae Streptococcııs pneumoniae'
Streptococcııs pyogenesStreptococcııs viridans
grubu
Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalarCapnocytophagaEikenella corrodens Haemophilus influenzae^
Moraxella catarrhalis Pasteiırella multocida
Anaerobik mikroorganizmalar
Bactero i d es fragi l is Fıisobacterium mıcleatıım Prevotella
türleri
Edinilmiş direncin bir sorun oluşturabileceği türler
Aerobik Gram-pozitif mikroorganizmalarEnterococcus faechtm'^
Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalarEscherichia coli Klebsiella oxytoca Klebsiella pneıımoniae Proteiıs mirabilis
Proteus vulgaris
_
Doğası gereSi dirençli organizmalar
Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalarAcinetobacterCitrobacter freimdii Enterobacter
türü
Legionella pneumophila Morganella morganii ProvidenciaPseudomonasSerratia
türü
Stenotrophomonas maltophilia
Diğer mikroorganizmalarChlamydophila pneumoniae Chlamydophila psittaci Coxiella burnetii Mycoplasma pneumoniae
Edinilmiş direnç mekanizmasınm yokluğunda orta düzeyde doğal duyarlılık ®Metisiline dirençli tüm stafilokoklar amoksisilin/klavulanik asite dirençlidir. 'Penisiline dirençli olan
Streptococcuspneumoniae
amoksisilin/klavulanik asitin bu sunumuyla tedavi edilmemelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
^Bazı AB ülkelerinde duyarlılığı azalmış suşlar, %10'dan daha yüksek bir sıklıkta
bildirilmiştir.
_
5.2 Farmakokinetik özellikleri:
Genel özellikler:
Emilim
:
Hem amoksisilin hem de klavulanik asit, fizyolojik pH'da sulu çözeltilerde tamamen ayrılır. Her iki bileşik de oral uygulama sonrası hızla ve iyi absorbe olur. AUGMENTİN'in absorpsiyonu yemek başlangıcında alındığında optimum seviyeye ulaşır. Oral yolla verilişi takiben AUGMENTİN'in biyoyararlanımı %70'e ulaşır. Her iki bileşene ait plazma profilleri benzer olup doruk plazma konsantrasyonu (Tmaks) her ikisi için de yaklaşık bir saattir.
Yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre, sağlıklı erişkinlerde aç karnına AUGMENTİN 875/125 mg tabletin günde iki kere uygulanması sonucunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.
Ortalama (±SS) fannakokinetik parametreler
|
Uygulanan etkin
| Doz
| Cmaks
| Tnıaks*
| EAA(0-24sa)
| T 1/2
|
madde(ler)
| (mg) 1
| (fig/ml)
| (sa)
| (Hg.sa/ml)
|
|
Amoksisilin
|
AMX/CA
| 875
| 11.64
| 1.50
| 53.52
| 1.19
|
875mg/125mg
|
| ±2.78
| (1.0-2.5)
| ±12.31
| ±0.21
|
Klavulanik asit
|
AMX/CA
| 125
| 2.18
| 1.25
| 10.16
| 0.96
|
875mg/125mg
|
| ±0.99
| (1.0-2.0)
| ±3.04
| ±0.12
|
Amoksisilin/klavulanik asit ile elde edilen amoksisilin ve klavulanik asit serum konsantrasyonları, amoksisilin ve klavulanik asitin tek başlarma oral yolla verilişi ile elde edilen konsantrasyonlarla benzerlik göstermektedir.
Dağılım:
Toplam plazma kla\njlanik asidin % 25'i ve toplam plazma amoksisilinin % 18'i proteine bağlanmaktadır. Görünür dağılım hacmi amoksisilin için 0.3-0.4 L/kg ve klavulanik asit için 0.2 L/kg'dır.
İntravenöz uygulama sonrası amoksisilin ve klavulanik asitin safra kesesi, abdominal doku, deri, yağ ve kas dokuları ile sinoviyal, peritonal sıvı, safra ve cerahatin de dahil olduğu sıvılarda terapötik seviyelerde konsantrasyonları bulunmuştur. Amoksisilin beyin-omurilik sıvısında yeterli oranda dağılmamaktadır.
Yapılan hayvan deneylerine göre, her iki bileşen için de ilaca-bağlı materyale ait belirgin bir doku tutulumunun bulunduğuna ilişkin bir kanıt bulunmamaktadır. Amoksisilin diğer bir çok penisilin gibi anne sütünde saptanabilir. Eser miktarda klavulanat da ayrıca anne sütünde tespit edilebilir (bkz. Bölüm 4.6).
Hem amoksisilin hem de klavulanik asidin plasental bariyeri geçtiği gösterilmiştir. (Bölüm 4.6'ya bakınız).
Bivotransformasyon:
Amoksisilin kısmen idrarla, başlangıç dozunun yaklaşık %10-25'i oranında inaktif penisiloik asit şeklinde atılır. Klavulanik asit insanda geniş oranda 2,5-dihidro-4-(2-hidroksietil)-5-okso-lH-pirol-3-karboksilik asit ve l-amino-4-hidroksi-bütan-2-ona metabolize olarak, idrar ve feçes içinde ve karbondioksit şeklinde hava ile atılır.
Eliminasvon:
Diğer penisilinlerde olduğu gibi amoksisilinin ana atılım yolu böbreklerdir, klavulanik asid ise hem böbreklerle hem de böbrekler dışındaki mekanizmalar ile elimine edilir.
Amoksisilin/klavulanik asit eliminasyon yarı-ömrü yaklaşık bir saattir ve ortalama toplam
klerens sağlıklı deneklerde 25 L/sa'dir. Tek doz 250mg/125mg veya 500 mg/125 mg tablet uygulaması sonrası ilk 6 saat içinde, amoksisilinin yaklaşık % 60-70'i, klavulanik asidin ise % 40-65M değişmemiş şekilde idrar ile atılır. Çeşitli çalışmalarda, amoksisilin için % 50-85 ve klavulanik asit için % 27-60 arası idrarla atılım gözlenmiştir, en fazla ilaç atılımı
uygulamadan sonraki iki saat içinde gerçekleşmiştir.
Probenesid ile birlikte kullanım amoksisilin atılımını geciktirir; fakat klavulanik asitin renal atılımını geciktirmez
{bkz.
bölüm 4.5).
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
AUGMENTİN'in her iki bileşeninin de farmakokinetiği birbirine çok yakmdır. Klavulanat ve amoksisilinin her ikisinin de serum bağlanma seviyeleri düşüktür. % 70 oranmda serumda serbest halde bulunurlar.
AUGMENTİN dozunun iki katma çıkarılması serum seviyelerini de iki katma çıkarır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yas:
Amoksisilinin eliminasyon yarı-ömrü 3 ay- 2 yaş çocuklarda ve daha büyük çocuklarda ve erişkinler ile benzerlik göstermektedir. Çok küçük çocuklar için (erken yenidoğanlar dahil) yaşamın ilk haftasında uygulama aralığı, renal eliminasyon yolağının olgunlaşmamış olması nedeniyle, günde iki kez uygulamayı geçmemelidir. Yaşlı hastaların renal fonksiyonlarının azalmasından dolayı, doz seçiminde dikkat edilmeli ve renal fonksiyonların takip edilmesi gerekmektedir.
Cinsivet:
Amoksisilin/klavulanik asitin sağlıklı erkek ve dişi deneklere oral uygulamasından sonra, amoksisilin ve klavulanik asit farmakokinetikleri üzerinde belirgin bir etki gözlenmemiştir.
Böbrek yetmezliği:
Amoksisilin/klavulanik asit toplam serum klerensi, renal fonksiyondaki bozuklukla orantılı bir şekilde azalmaktadır. İlaç klerensindeki azalma amoksisilin için, amoksisilinin daha yüksek oranda renal yolla atılmasından dolayı, klavulanik asite göre nispeten daha fazla gerçekleşmektedir. Böbrek yetmezliği durumunda dozlar dolayısıyla amoksisilinin gereksiz akümülasyonunu önleyecek biçimde ayarlanırken klavulanik asit düzeylerinin de yeterli olması sağlanmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalar dikkatli bir şekilde dozlanmalı ve düzenli aralıklarla karaciğer fonksiyonları takip edilmelidir.
5.3 Klinik öncesi güvenliiiii verileri
Klinik öncesi veriler, konvansiyonel güvenilirlik fannakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel, üreme için toksisite araştırmalarına dayanarak insanlar için özel tehlike ortaya koymamıştır.
Köpeklerde amoksisilin/klavulanik asitle yapılan tekrarlayan doz toksisite çalışmalarında g