KISA ÜRÜN BtLGtSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ALEMAKS 70 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Alendronat sodyum trihidrat (70 mg Alendronik asit'e eşdeğer)..........91.36 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat.................................................................................128.64 mg
Kroskarmelloz sodyum..................... 15.0 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6,1'e bakmız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet; beyaz, uzun, bikonveks tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
ALEMAKS kalça ve vertebra kırıkları (vertebral kompresyon kırıklan) dahil olmak üzere kırıkların önlenmesi için postmenopozal osteoporozlu kadınlarda osteoporoz tedavisinde endikedir.
ALEMAKS kırıkların önlenmesi İçin erkeklerdeki osteoporozun tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi
önerilen doz, haftada 1 kez alman 70 mg tablettir. Osteoporozda bifosfonat tedavisinin optimal süresi belirlenmemiştir. Tedaviyi sürdürme ihtiyacı, özellikle 5 yıl veya daha uzun süreli kullanımın ardından, ALEMAKS'ın yarar ve potansiyel risklerine göre bireysel hasta bazında periyodik olarak yeniden değerlendirilmelidir.
Uygulama şekli
Aiendronatın uygun bir şekilde emilebilmesi için;
ALEMAKS, ilacın alındığı gündeki ilk gıda, içecek veya ilaçtan en az 30 dakika önce yalnızca su ile birlikte alınmalıdır. Diğer içecekler (maden suyu dahil), gıdalar ve bazı ilaçların alendronat absorpsiyonunu azaltması olasıdır (bkz. bölüm 4.5).
İlacın lokal ve özofagus iritasyon/advers reaksiyon riskini azaltmak ve mideye geçişim kolaylaştırmak için (bkz. bölüm 4.4):
• ALEMAKS yalnızca, sabah kalktıktan sonra
tam dolu
bir bardak su ile birlikte yutulmalıdır (200 ml'den az olmamak kaydıyla).
• Hastalar ALEMAKS'ı sadece bütün olarak yutmalıdırlar. Hastalar tableti kırmamah veya çiğnememeli veya ağızda eritmemelidir, çünkü potansiyel orofarenjiyal ülserasyon oluşabilir.
• Tableti aldıktan en az 30 dakika sonra günün ilk öğünü yenmeli ve daha sonra tekrardan yatağa uzanılmamalıdır.
• Hastalar ALEMAKS aldıktan sonra en az 30 dakika uzanmamalıdır.
• ALEMAKS gece yatmadan ya da sabah yataktan kalkmadan önce alınmamalıdır.
Öğünlerle alınan miktar yeterli değilse hastaların ek kalsiyum ve D vitamini almaları gerekir (bkz. bölüm 4.4).
Özel popülasyonlaraek bilgiler Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
Glomerüler fıltrasyon oranı (GFR) 35 ml/dak'dan büyük olan hastalar için doz ayarlaması yapılması gerekmez. Glomerüler fıltrasyon oranı (GFR) 35 ml/dak'dan küçük olan hastalar için sınırlı deneyim olduğundan alendronat önerilmez.
Pediyatrik populasyon:
Alendronat 18 yaşın altındaki osteojenezis imperfektalı az sayıda hastada çalışılmıştır. Sonuçlar çocuklarda kullanımı desteklemek için yeterli değildir.
Geriyatrik popülasyon;
Klinik çalışmalarda, alendronatın etkililik veya güvenlilik profillerinde yaşla ilgili herhangi bir farklılık görülmemiştir. Bundan dolayı yaşlılarda dozaj ayarlamasına gerek yoktur. ALEMAKS 70 mg tablet, glukokortikoid kullanımına bağlı osteoporoz tedavisinde incelenmemiştir.
4.3. Kontrendikasyoniar
• Özofegus anormallikleri ve daralma veya akalazya gibi Özofagusun boşalmasını geciktiren diğer fektörler,
• En az 30 dakika boyunca dik oturamamak ya da ayakta duramamak,
• Alendronat veya ilacın içeriğindeki herhangi bir maddeye karşı alerjisi olan kişilerde,
• Hipokalsemi,
• Ayrıca bkz. bölüm 4.4.
4.4.Özel kullanım uyanları ve önlemleri
Oral bifosfonat kullanımı ile özoCagus kanseribuBu nedenle, Barrett ozo&gusu veya gastroözofageal reflâ gibi zemininde artmış dzofagns kanser riski olan hastalarda bu
ilaçların kullanımmdan kaçınılmalıdır.
Alendronat, üst gastrointestinal mukozada lokal irltasyona neden olabilir, Disfaji, özofajiyal hastalık, gastrit, duodenit, ülser, veya geçen bir yıl içerisinde; peptik ülser, aktif gastrointestinal kanama, veya piloroplasti hariç üst gastrointestinal kanal cerrahisi gibi büyük bir mide-barsak problemi geçirmiş olunması gibi aktif bir gastrointestinal problemi olan hastalara alendronat verildiğinde altta yatan hastalık nedeninin kötüleşme olasılığmdan dolayı dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.3). Hekimler, Barrett özofagusu olan hastalarda, hastanın bireysel durumuna göre alendronatın faydalarını ve potansiyel risklerini göz önünde bulundurmalıdırlar.
Alendronat alan hastalarda, özofajit, özofagus ülserleri ve Özofagus erozyonları ve bunları nadiren izleyen özofagus darlığı gibi özofajiyal reaksiyonlar bildirilmiştir. Bazı olgularda bu reaksiyonlar ağır olmuş ve hastanın hastaneye yatırılmasını gerektirmiştir. Dolayısıyla, hekimler olası bir özofajiyal reaksiyonu düşündürecek semptom ve bulgular açısından dikkatli olmalıdır ve hastalara dislâji, yutkunmada güçlük veya retrosternai agn, yeni ya da kötüleşen mide yanması halinde alendronatı kesip, hekime başvurmaları bildirilmelidir.
Ciddi özofajiyal istenmeyen olay riski, alendronat aldıktan sonra uzanan ve/veya özotagus iritasyonunu düşündüren semptomlar oluştuktan sonra ilacı almaya devam eden hastalarda daha iâzla görülmektedir. İlacm nasıl kullanılacağının hastaya anlatılması ve hastanın anlamasının sağlanması çok önemlidir (bkz. bölüm 4,2). Hastalara bu talimatlara uymadıkları
Kapsamlı klinik çalışmalarda risk artışı görülmemekle birlikte ender olarak (pazara sunulduktan sonra) mide ve duodenum ülserleri bildirilmiştir; bunların bazısı şiddetli ve komplikasyonludur.
Genellikle diş çekimi ve/veya lokal enfeksiyon (osteomiyelll dahil) ile birlikte iyileşmede gecikme ile ilişkili çene osteonekrozu primer olarak intravenöz bifosfonatlar ile tedavi edilen kanserli hastalarda rapor edilmiştir. Bu hastaların çoğu aynı zamanda kemoterapi ve kortikosteroid almaktadır. Çene osteonekrozu oral bifosfonat kullanan osteoporozlu hastalarda da rapor edilmiştir.
Çene osteonekrozu gelişiminde bireysel risk değerlendirilirken, aşağıdaki risk faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır:
• bilbsiknatın gücü (zoledronik asit için en yüksektir), uygulama yolu (yukarıya bakınız) ve kümü latif doz
• kanser, kemoterapi, radyoterapi, kortikosteroidler, sigara içmek
• dental hastalık öyküsü, zayıf oral hijyen, periodontal hastalık, invaziv dental prosedürler ve zayıf bağlantılı protezler.
Hastalarda zayıf dental durum olduğunda oral bifosfonatlarla tedaviden önce diş muayenesi yapılmalı ve dişler için uygun koruyucu önlemler alınmalıdır.
Bu hastalara tedavi sırasında invazİf dental prosedürler uygulamasından mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Bifosfonat tedavisi sırasında çene osteonekrozu gelişen hastalarda dental operasyon yapılması, durumu daha da kötüleştirebilir. Dental uygulama gerektiren hastalarda bifosfonat tedavisine son verilmesinin çene osteonekrozu riskini düşürüp düşürmediğine ait veri bulunmamakladır. Tedaviyi yapan hekim her bir birey için fayda/zarar değerlendirmesini yaparak tedavi planı hazırlamalıdır.
Bifosfanat tedavisi süresince, tüm hastalar iyi ağız hijyeninin idamesi, rutin dental kontroller ve dental mobilite. ağrı veya şişme gibi herhangi bir oral semptomun bildirilmesi konusunda desteklenmelidirler.
Bifosfonatlan kullanan hastalarda, kemik, eklem ve/veya kas ağrısı bildirilmiştir. Pazarlama sonrası deneyimde, bu semptomlar nadiren şiddetli ve/veya güçsüzleştirici (bkz. bölüm 4.8) olmuştur. Semptomlarm başlama zamanı, tedaviye başladıktan bir gün sonrası ile aylar sonrasına kadar değişebilmektedir. Tedavi kesildikten sonra birçok hastada semptomlar düzelmiştir. Aynı ilaç ya da bir başka bitbsfonat uygulandığında semptomların bazıları tekrar ortaya çıkabilir.
Bifosfonat ile tedavi edilen hastalarda atipik bölgelerde (suhtrokanterik ve femur şaft) kırıklar görülebilir. Bu kırıklar genellikle travma olmaksızm ya da minimal travma ile gelişmektedir. Bifosfonat kullanan ve uyluk ya da kasık ağrısı ile başvuran hastalar atipik kırık şüphesi ile değerlendirilmelidir. Bu hastalarda bireysel risk/yarar analizine göre bifosfonat tedavisinin kesilmesi gündeme gelebilir. Kırıklar çoğunlukla bilateraldir, dolayısıyla bitbsfonatla tedavi gören ve femur şaft kırığı görülen hastalarda kontralateral temur muayene edilmelidir. Bu kırıkların yetersiz iyileştiği de rapor edilmiştir. Atipik femur kırığından şüphelenilen hastalarda, bireysel yarar-risk değerlendirmesine dayanılarak, hastanın değerlendirilmesi devam ederken bifosfonat tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.
Bifosfonat tedavisi süresince hastalara her türlü uyluk, kalça veya kasık ağrısını bildirmeleri tavsiye edilmeli ve bu belirtilerle gelen her hasta tam olmayan bir femur kırığı açısından değerlendirilmelidir.
Haftada bir kez alınan ALEMAKS dozunu atlayan hastaların, hatırladıkları günün ertesi sabahı bir tablet almaları bildirilmelidir. Hastalar aynı gün İçinde İkİ tablet almamalıdır ve belirlemiş oldukları gün ilacı almak kaydıyla haftada bİr kullanmaya devam etmelidirler.
Alendronat glomerüler fıltrasyon oranı <35 ml/dak olan böbrek yetmezliği hastalarında önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.2).
östrojen eksikliği ve yaşlanma dışında kalan osteoporoz nedenleri dikkate alınmalıdır.
Alendronat İle tedaviye başlamadan Önce hipokalsemi durumu düzeltilmelidir (bkz. bölüm 4.3). Diğer mineral metabolizması bozuklukları da (D vitamini eksikliği ve hipoparatiroidizm gibi) etkin olacak şekilde tedavi edilmelidir. Bu durumdaki hastalarda, serum kalsiyumu ve hipokalsemi semptomları ALEMAKS ile tedavi boyunca izlenmelidir.
özellikle kalsiyum emilimi azalabilen glukokortikoidler alan hastalarda, kemik mineralini artırmada, alendronattn pozitif etkilerine bağlı olarak, serum kalsiyum ve fosfatında azalmalar Oltaya çıkabilir. Bunlar genellikle küçük ve asemptomatiktir. Ancak nadiren de olsa semptomatik hipokaisemi rapor edilmiştir ve genellikle predispoze eden dorumlardaki (hipoparatiroidizm, D vitamini eksikliği ve kalsiyum malabsorbsiyonu) hastalarda ortaya çıkar ve bazen şiddetlidir.
Glukokortikold alan hastalarda yeterli kalsiyum ve D vitamini alınması özellikle önemlidir.
Yardımcı madde:
Laktoz:
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Sodyum:
Bu ürün her tabletinde 23mg'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında ''sodyum içermez”.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Birlikte alındığında, yiyecekler ve içecekler (maden suyu dahil), kalsiyum preparatları, antasitler ve diğer oral ilaçlar alendronatm emilimini etkileyebilir. Bu nedenle, alendronattan sonra başka bir oral ilaç almadan önce, en az yarım saat beklenmelidir (bkz. bölüm 4.2 ve 5.2).
Klinik açıdan önemi olan başka ilaç etkileşmesi bildirilmemiştir. Yapılan bir klinik çalışmada bazı hastalar alendronat alırken ö.strojen de almıştır (İntravajinal, transdermal veya oral). Birlikte kullanımlarına yönelik İlişkİlendirilebilir bir yan etkİ tanımlanmamıştır.
Stcroid olmayan antiinflamatuar İlaçların kullanımı gastrointestinal iritasyon ile ilişkili olduğundan, bu ilaçlar alendronat ile birlikte kullanılırken dikkat edilmelidir.
Spesifik etkileşim çalışmaları yapılmamış olsa da klinik çalışmalarda alendronat ile birlikte kullanılan, sık reçelelenen çeşitli ilaçlarla birlikte klinik olarak ilişkili bir istenmeyen etki kanıtı görülmemiştir.
4.6. Gebelik ve iaktasyon Genel Tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulanan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gebelik/embriyonal/fötal gelişim/ doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.
Gebelik dönemi
Alendronat gebelik sırasında kullanılmamalıdır. Gebe kadınlarda alendronat kullanımı ile ilgili yeterli veri yoktur. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gebelik/embriyonal/fötal gelişim/ doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir. Sıçanlara verilen alendronat hipokalsemi ile ilişkili olarak güç doğuma neden olmuştur (bkz, bölüm 5.3),
Laktasyon dönemi
Alendronatın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Alendronat laktasyon döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
İnsanlarda fertilite ile ilgili olarak çalışılmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
ALEMAKS ile araç ve makine kullanma becerisine etkilerini inceleyen hiçbir çalışma yapılmamıştır. Ancak, ALEMAKS ile belli hastaların araç veya makine kullanma yeteneğini etkileyebilen bazı advers reaksiyonlar bildirilmiştir. ALEMAKS'a karşı bireysel cevaplar farklı olabilir.
4.8. tstenmeyen etkiler
Menopoz sonrasındaki osteoporoziiı kadınlarda yapılan bir yıllık çalışmada haftada bir alınan ALEMAKS'ın genel güvenlilik profili 70 mg (n==519) ve günde 10 mg (n=370) alendronat alan hastalarda benzerdir.
Fiilen dizayn edilmiş üç yıllık iki çalışmada menopoz sonrası kadınlarda (alendronat 10 mg;
Araştırmacı taral'ından muhtemelen, belki de veya kesinlikle ilaçla ilişkili olduğu düşünülen bir yıllık çalışmada her bir tedavi grubunda >%l görülen veya bir yıllık çalışmada alendronat 10 mg/gün ile tedavi edilen hastaların >%l'inde görülen ve üç yıllık çalışmada plasebo alan hastalardan daha yüksek insidansta görülen istenmeyen etkiler şunlardır:
Gastrointestinal hastalıkları
Karın ağrısı, dispepsi. asit rejLİrjitasyonu, bulantı, abdominal distansiyon, kabızlık, ishal, disfaji, flatulans, gastrit, gastrik ülser, özofajiyal ülser,
Kas-iskelet bozukluklan^, bağ doku ve kemik hastalıklan
Kas iskelet (kemik, kas veya eklem) ağrısı, kas krampı.
Sinir sistemi hastalıkları
Baş ağrısı
Aşağıdaki gerçekleştirilen klİnİk çalışmalar ve/veya pazarlama sonrası kullanımı süresince bildirilen advers etkiler sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10)
Yaygın (>1/100 ila <1/10)
Yaygın olmayan (> 1/1,000 ila <1/100)
Seyrek (> 1/10,000 ila <1/1,000)
Çok seyrek (< 1/10,000)
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Bağışıklık sistemi hastahklan | Seyrek: Urtiker ve anjiyoödem dahil aşırı duyarlılık reaksiyonları
|
Metabolizma ve beslenme hastahklan | Seyrek: Genellikle predispozan durumlarla ilişkili semptomatik hipokalsemi*
|
Sinir sistemi hastahklan | Yaygın:Yaygın olmayan: Disguzi
|
Göz hastalıkları | Yaygın olmayan: Göz iltihabı (üveit, sklerit, episklerit)
|
Kulak ve iç kulak | Yaygın:Vertigo^ |
bastalıklan | 1
|
Gastroiotestinal
hastahklan | Yaygın:Yaygın olmayan: Bulantı, kusma, gastrit, özofajit*, özofajiyal erozyon*, melena.
Seyrek: Özofarenjiyal striksiyon*, orofarenjiyal Ülserasyon*, üst gaslrointestinal PUK'lar (perforasyon. ülserler, kanama)^
|
Deri ve deri altı doku hastahklan | Alopesi^, prurit Yaygın olmayan: Döküntü, eritem
Seyrek: Fotosensitivite ile birlikte döküntü, Stevens Johnson sendromu ve toksik epiderraal nekroliz dahil, şiddetli deri reaksiyonları*
|
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik bastalıklan | Çok yaygın: Bazen şiddetlenen kas iskelet (kemik, kas veya eklem) ağnsı^^
Yaygın: Eklemlerde şişme^
Seyrek: Çene osteonekrozu*® , atipik sııbtrokanterik ve diyafızer femur kırıkları (bifosfonat sınıfı advers reaksiyon) -l
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bastahklsr | Yaygın: Astenit. periferik Ödemt
Yaygın olmayan: Tipik olarak tedavinin başlangıcı ile ilişkili, akut-faz yanıtında olduğu gibi geçici semptomlar (miyalji, kırıklık ve nadiren ateş)t
|
* Bakınız bölüm 4.4 ^ Klinik çalışmalardaki sıklık, ilaç ve plasebo grubuyla benzerdir. ¦Bakınız böiUm 4.2 ve 4.4 * Bu advers reaksiyon, pazarlama sonrası deneyimde tespit edilmiştir. Seyre^n sıklığı, klinik çalışmalara göre değerlendirilmiştir, j- Pazarlama som-ası deneyimde saptanmıştır.
|
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Oral doz aşjmına bağlı olarak hipokalsemi, hipofosfetemi ve mide bulantısı, mide yanması, özofajit, gastrit veya ülser gibi üst gastrointestinal sisteme ait istenmeyen olaylar görülebilir.
Alendronat ile doz aşımının tedavisiyle ilgili spesifik bir bilgi yoktur. Alendronatı bağlamak için süt veya antasitler verilmelidir. Özofagus iritasyonu riski nedeniyle hasta kusturuimamalı ve dik tutulmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Fa rmakodinamik Özellikler
Farmakoterapötik grubu: Bifosfonatlar ATC kodu: M05BA04
ALEMAKS'm etkin maddesi alendronat sodyum, bir bifosfonat olup kemik oluşumuna direkt etki etmeden osteoklastik kemik rezorbsiyonunu inhibe eder. Klinik öncesi çalışmalar, alendronatın scçici olarak aktif rezorpsiyon bölgelerine yerleştiğini göstermiştir. Osteoklast aktivilesi inhibe edilmiştir, fakat osteoklast 1ar m bağlanması veya istihdamı
etkilenmemektedir. Alendronat tedavisi sırasında kemik yapılanması normal kalitesinde devam etmektedir.
Menopoz sonrası osteoporozun tedavisi:
Osteoporoz, omurga ve kalça kemik mineral yoğunluğu (KMY) değerleri 2.5 standart sapması (SS) olan, yani normal genç popUlasyonun ortalama değerlerinin altında veya daha öncedcn KMY'den bağımsız olarak kınlganlık ve kırık durumu olarak tanımlanmıştır.
Bir yıllık çok merkezli bir çalışmada post menopozal osteoporozlu kadınlarda yapılan çalışmada alendronat sodyum haftada bir kez 70 mg (n=5t9) ve günde bir kez 10 mg (n=370) alendronatın terapölik olarak eşdeğer olduğu kanıtlanmıştır. Lumbar omurlardaki başlangıçtan itibaren KMY'de ortalama artış haftada bir 70 mg alendronat grubunda %5.1 (%95 GA: 4.8. %5.4), günde 10 mg alendronat grubunda %5.4 (%95 GA: 5.0, %5.8)'dir. Ortalama KMY artışı 70 mg ve 10 mg grubunda ardışık olarak, femur boynunda %2.3 ve %2,9 ve kalçanın tamamında %2.9 and %3,1'dir. Diğer iskelet kısımlarında da KMY artışı her iki tedavi grubunda da aynıdır.
Menopoz sonrası kadınlarda alendronatın kemik kütlesi ve kırık insidansına etkisi aynı şekilde dizayn edilmiş iki başlangıç etkililik çalışmasında (n=994) ve Kırık Aralıkları Çalışmasında (FİT; N=6,459) değerlendirilmiştir.
Başlangıç etkililik çalışmasında alendronat 10 mg/gün ile ortalama kemik mineral densitesi (K.MY) plaseboya göreceli olarak 3 yılda %8,8, %5.9 ve %7.8 olarak omurga, femur boynu ve trokanterde ardışık olarak artar. Aynı zamanda toplam vücut KMY'si belirgin bir şekilde artar. Alendronatla tedavi edilen hastaların oranında bir veya daha fazla vertebra kırığı görülme oranı plasebo tedavisine göre relatif olarak %48 (alendronat %3.2 ve plasebo
%6.2)
azalmıştır, 2 yıllık uzatma çalışmasında omurga ve trokanterdeki KMY artmaya devam etmiş ve femıır boynu ile toplam vücutta sabit olarak devam etmiştir.
FİT çalışması günlük alendronat kullanılarak (iki yıl boyunca günde 5 mg ve ek olarak çalışılan bir veya iki yılda günde 10 mg) yapılan iki plasebo kontrollü çalışmadır:
• FİT 1; En az başlangıç vertebral (kompresyon) kırığı olan 2,027 hastada 3 yıllık bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada günlük verilen alendronat, 1 ve daha fazla yeni vertebral kırık oluşma riskini %47 azaltmıştır (alendronat %7.9 ve plasebo %15.0). Ek olarak kalça ku'iğı (%1.1'e karşı %2.2) insidansında istatistiksel bir azalma (%51) görülmüştür.
• FIT 2; KEMIK KÜTLESI DÜŞÜK OLAN FAKAT BAŞLANGıÇTA VERTEBRAL KıRıĞı OLMAYAN 4,432 HASTADA 4 YıLLıK BIR ÇALıŞMA YAPıLMıŞTıR. BU ÇALıŞMADA OSTEOPOROTIK KADıNLARıN (YUKARıDAKI OSTEOPOROZ TANıMLAMASıNA KARŞıLıK GELEN GLOBAL POPÜLASYONUN %37'SI) OLUŞTURDUĞU ALT GRUBUN ANALIZINDE KALÇA KıRıĞı İNSIDANSıNDA (ALENDRONAT %1.0 VE PLASEBO %2.2. AZALMA ORANı %56) BELIRGIN BIR FARKLıLıK GÖZLENMIŞTIR. AYRıCA 1 VE DAHA FAZLA VERTEBRAL KıRıK INSIDANSıNDA (%2.9'A KARŞı %5.8) %50 AZALMA GÖZLENMIŞTIR,
Laboratuvar test sonuçlan
Klinik çalışmalarda günde 10 mg alendronat alan hastaların %18 ve %10'unda ve plasebo alan hastaların %12 ve %3'ünde ardışık olarak .serum kalsiyum ve fosfatında asemptomatik ve geçici azalmalar gözlenmiştir. Bununla birlikte her iki tedavi grubunda, serum kalsiyumunda azalmaların insidansı (<8.0 mg/dl (2.0 mmol/l)] ve serum fosfatında azalmaların insidansı [^.0 mg /dİ (0.65 mmol/l)] ile benzer olmuştur.
5.2. Farmakokinetik Özellikler
Emil im:
Intravenöz referans dozuna re latif olarak bir gece aç kaldıktan sonra, standart bir kahvaltıdan iki saat önce 5-70 mg arası değişen dozlarda alındığında alendronatın kadınlarda ortalama ora! biyoyararlanımı %0.64'tür. Biyoyararlanım, alendronat standart bir kahvaltıdan yarım saat veya bir saat önce uygulandığında benzer şekilde yaklaşık %0.46 ve %0.39 azalır. Osteoporoz çalışmasında alendronat günün ilk öğününden yarım saat önce uygulandığında etkilidir.
Alendronat standart kahvaltı ile veya iki saat sonrasına kadar uygulandığında biyoyararlanım göz ardı edilebilir. Alendronatın kahve veya portakal suyu ile birlikte alınması biyoyararlanımı yaklaşık %60 azakır.
Sağlıklı gönüllülerde oral prednizon (20 mg, beş gün boyunca günde üç kez) verildiğinde alendronatın biyoyararlanımında klinik olarak anlamlı bir değişiklik meydana gelmemiştir (ortalama artış %20 ile %44 arasındadır).
Darılım:
Sıçanlarda yapılan çalışmalar, alendronatın 1 mg/kg intravenöz uygulamasını takiben geçici olarak yumuşak dokulara dağıldığını göstermektedir. Fakat daha sonra hızlıca tekrar kemiklere dağılır veya idrarla atılır. Dağılımın ortalama sabit durum hacmi kemiklerde yaygın olup insanlarda en az 28 litredir. Terapötik oral dozu takiben ilacın plazmadaki konsantrasyonu analitik olarak belirlenebİlirlikten uzaktır (<5 ng/ml). insan plazmasında proteinlere bağlanma yaklaşık %78'dir.
B ivotransformasyon:
Alendronatın insanlarda veya hayvanlarda metabolize olduğuna daİr hİç bir kanıt yoktur.
Elİminasvon:
14
_Alendronatm [ C] İntravenöz uygulamasını takiben, radyoaktivitenin yaklaşık %50'sİ 72 saat İçinde İdrardan atılır ve feçeste çok az veya hiç radyoaktivite bulunmaz. Tek bir 10 mg intravenöz dozu takiben alendronatın böbreklerden klerensi 71 ml/dak'dır ve sistemik kierens 200 ml/dak'yı geçmemektedir. Plazma konsantrasyonu intravenöz uygulamayı takiben altı saat içerisinde %95'ten fazla düşmüştür. Alendronatın iskeletten serbest kalmasını yansıtan terminal yanlanma ömrünün insanlarda on seneyi aştığı tahmin edilmektedir. Alendronatın sıçanların böbreklerinde asidik veya bazik taşıma sistemleriyle atılmadığı, bu nedenle insanlarda diğer ilaçların atılımıyla etkileşmediği düşünülmektedir.
Hastalardaki karakteristik Özellikler
Klinik öncesi çalışmalarda ilacın kemiklerde depolanmadığı ve idrarla atıldığı gösterilmiştir. Hayvanlarda 35 mg/kg kümülatif intravenöz dozlarda, kronik ilaç verilmesinde kemik doygunluğu kanıtı görülmemiştir. Klinik bilgi mevcut olmasa da, hayvanlarda olduğu gibi böbrek fonksiyonlarındaki yetersizliğin hastalarda alendıonatm böbrekler yoluyla eliminasyonunu azaltacağı düşünülmektedir. Bundan dolayı böbrek fonksiyon yetersizliği olan hastalarda alendronatın kemikte daha fazla birikmesi beklenebilir (bkz. bölüm 4.2).
5.3. Klinik öncesi gOvenlilik verileri
Klinik öncesi verileri geleneksel güvenlilik farmakolojisi çalışmaları, tekrarlı doz toksisite çalışmaları, genotoksisite ve karsinojenik potansiyel çalışmalarına dayanarak insanlarda spesifik bir tehlike durumu olmadığım açığa çıkarmıştır. Sıçanlarda yapılan çalışmalar alendronat tedavisinin doğum sırasında annelerde htpokalsemi İle ilişkili güç doğuma neden olduğunu göstermişti]'. Sıçanlarda yüksek dozlarda yapılan çalışmalarda tetal kemikleşmenin tamamlanamaması insidansında artış gösterilmiştir. İnsanlarla İlişkisi bilinmemektedir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat Mikrokristalin selüloz Kroskarmelloz sodyum Magnezyum stearat Susuz koloidal silika
6.2. Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.
6.3. Raf dmrfi
24 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyanlar
O
25 Cnin altındaki oda sıcaklığında, çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Blisterleri nemden korumak için orijinal ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Bir yüzü opak PVC, diğer yüzü üzeri baskılı alüminyum folyo kaplı, 4 tabletlik I veya 3 blister.
Her bir karton kutu 4 veya 12 film tablet içermektedir.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imbası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği"ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
DEVA HOLDİNG A.Ş.
Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad.
No:l 34303 Küçükçekmece/İSTANBUL Tel: 0212 692 92 92 Fax: 0212 697 00 24
8. RUHSAT NUMARASI
223/39
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi; 01.02.2010 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ